İmam Şafi Sözleri
Doğum tarihi İmam Ebu Hanife’nin vefat yılına denk gelmektedir. 54 yıl kısa bir ömür geçirmesine rağmen çok güzel şekilde bu süre zarfını değerlendirerek adını tarihe yazdıran önemli isimlerden biri olmuştur. 4 yıl dışındaki tüm hayatını ilme adayarak fıkıh üzerinde etkili konuları ele almış ve hayatını ilim yolunda sürdürmüştür. Hayatı boyunca dik ve doğru davranışları ile örnek bir insan olmuş haksızlıklar karşısında dik bir şekilde durarak mazlumun yanında olmuştur. İmam Şafi sözler içinde ilim ve bereket barındırır. İmam Şafi yazılarını okuyarak fıkıh konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Aynı zamanda İmam Şafi hikmetli sözler ile de kalbinize temiz bir pencere açarak daha farklı bir bakış açısı elde edebilirsiniz. Aşağıda yer alan galeride İmam Şafi resimli yazılar ve İmam Şafi facebook kapak fotoğraflarını aşağıda bulabilirsiniz. Bu güzel hikmetli sözleri ve güzel sözleri sevdiklerinizle paylaşarak onlarında bu hayırlı sözlerden istifadesini sağlayabilirsiniz.
-İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbini razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.
Âlimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir
Tart seni tartanı, neyle tartıyorsa seni
Ve seni tarttığı şeyi tart.
Sana gelene git elbet
Sana cefa edenden çek elini eteğini.
İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.
Allahü teâlâyi bilen necat (kurtuluş) bulur Dininde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur Nefsini ıslah eden saadete kavuşur
Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.
Biri İmam-ı Şafii’den nasihat isteyince buyurdu ki: “Senden daha çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbadeti ve taatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeğe değmez.
Allahü teâlâyi sevdiğini söylersin, halbuki, ona isyan edersin Böyle sevgi olmaz Eğer sevginde samimi olsaydın, allahü teâlâya itaat ederdin Çünkü seven, sevdiğine itaat eder
Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde Allahü teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.
Başımda ağaran saçların ortaya çıkmasıyla, nefsimin ateşi sönüp gitti Başımda beyaz saçların yanmasıyla, benim gecem oldu (çünkü bunlar, ölümün habercileri idi) İhtiyarlığın habercileri yanaklarıma indikten sonra, ben nasıl rahat yaşarım, insanın ömrünün en iyi kısmı, ihtiyarlıktan öncekidir Halbuki, gençliği yok olan bir nefs, yok olmuş demektir, insanın rengi sararıp, saçları ağardığı zaman, güzel ve tatlı günleri de, o güzellik ve tatlılığını kaybeder Yeryüzünde büyüklenerek yürüme Çünkü, bir müddet sonra bu yer, seni de içine çekip alacaktır.
-Müslümanların önderi İmam-ı Âzam Ebu Hanife, memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi. Doğuda, batıda ve Kufe’de onun bir eşi yoktur. Allahü Teâlâ ona ebediyen rahmet eylesin.
İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.
-Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır.
Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde allahü teâlâyi hatırla Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimden fayda gelmez
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Asbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.
Dünyanın sevinci de, kederi de, bolluğu da, darlığı da devamlı değildir Kanaatkâr bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz Ölüm, kimin yanına gelirse, artık onu ölümün elinden kurtaracak ne yer ve ne de gök vardır Gerçi allahü teâlânin yarattığı şu yeryüzü geniştir Fakat, bir kere allahü teâlânin hükmü gelince, feza bile dar gelir Ölümün asla devası (ilacı) yoktur
Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır.
Müslümanların önderi imam-ı a’zam ebu hanife memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi Doğuda, batıda ve küfe’de onun bir eşi yoktur Allahü teâlâ ona rahmet eylesin
-Kalbine ilahi bir nur penceresinin açılmasını isteyen şu dört şeyi yapsın:
1- Günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzura dalsın.
2- Midesini pek fazla doyurmasın.
3- Sefih kimselerle düşüp kalkmağı bıraksın, kötü kimselerle düşüp kalkmasın.
4- İlimleriyle yalnız dünyalık arzu eden kimselere yaklaşmasın.
Resulullahtan sonra insanların en üstünü hz Ebu bekir, sonra hz Ömer, sonra hz Osman, sonra hz Ali’dir
-Başımda ağaran saçların ortaya çıkmasıyla, nefsimin ateşi sönüp gitti. Başımda beyaz saçların yanmasıyla, benim gecem oldu. (Çünkü bunlar, ölümün habercileri idi) ihtiyarlığın habercileri yanaklarıma indikten sonra, ben nasıl rahat yaşarım, insanın ömrünün en iyi kısmı, ihtiyarlıktan öncekidir. Halbuki, gençliği yok olan bir nefs, yok olmuş demektir, insanın rengi sararıp, saçları ağardığı zaman, güzel ve tatlı günleri de, o güzellik ve tatlılığını kaybeder. Yeryüzünde büyüklenerek yürüme. Çünkü, bir müddet sonra bu yer, seni de içine çekip alacaktır.
Dünyayı ve Yaradanını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır
Senden daha çok mali ve parası olan kimseyi kıskanma O malına ve parasına hasretle olur İbadeti ve taati çok olan kimselere gıpta et Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez
Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.
İnsanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa sözünde durmak olsun, iyilik ve cömertliğin ile, hata ve ayıplarını ört Cimriden iyilik bekleme Çünkü cehennemde, susuz kimseye şu yoktur
Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.
“İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir.”
Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve iki yüzlüdür.
‘Allahü teâlâyı bilen kurtuluş bulur. Dininde titizlik gösteren kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden saadete kavuşur.’
-Günlerin beraberinde getirdiği hadiseler, seni tesiri altına almasın. Sen iyi bir insan olmaya bak. Zaman içerisinde gelen musibetler ve belalardan dolayı sabırsızlık gösterme. Dünyanın bela ve musibetleri devamlı değildir, insanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa (sözünde durmak) olsun iyilik ve cömertliğin ile, hata ve ayıplarını ört. Cimriden iyilik bekleme. Çünkü Cehennemde, susuz kimseye su yoktur. Dünyanın sevinci de, kederi de, bolluğu da, darlığı da devamlı değildir. Kanaatkar bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz. -Ölüm, kimin yanına gelirse, artık onu ölümün elinden kurtaracak ne yer ve ne de gök vardır. Gerçi Allahü Teâlânın yarattığı şu yeryüzü geniştir. Fakat bir kere Allahü Teâlânın hükmü gelince, feza bile dar gelir. Ölümün asla devası (ilacı yoktur)