Evlenme Teklifi Sözleri

Evlenme Teklifi Sözleri

Hayatımızın en önemli kararlarından biride beraber yürümek istediğimiz insanı seçmektir. Herkes bu karara uygun değildir. Bu yüzden de özel hissettiğimiz ve beraber yürüyeceğimiz bu insanı seçtikten sonra ona önemli bir dönem noktası olduğunu gösteren sözler ve hediyeler vermeniz oldukça önemlidir. İlişkiler çiçeklere benzer. Kararınca gerekli olanı vermediğinizde kaçınılması mümkün olmayan çatışmalar peşinizi bırakmaz. Bu yüzden evlilik teklifi gibi sizi başka bir noktaya götürecek önemli sözlere çok dikkat etmeli ve iyi seçmelisiniz. Hayat bir adanmışlık ise bu adanacak hayatı kime verdiğinize dikkat etmelisiniz. Mutlu bir yaşamın temeli de zaten karşıdakini ne kadar mutlu ettiğiniz ve anladığınız ile ilgilidir. Emin adımlarla güzel bir teklife ilerleyebilirsiniz.

Var mısın hayatını benimle renklendirmeye?

Gözlerimde tutuyorum seni, gözyaşlarım sen. Kalbime hapsettim, her atışı sen. Dilimdeki içli şarkı, burnumdaki sıla kokusu, yanımdaki yamacımdaki yoldaşlık, içimdeki bambaşkalık hepsi sen, sen, sen. Olmasan neylerim ki ben. Varlığını varlığıma armağan eder misin? Benimle evlenir misin?

Dünya şekilli bir yer fakat dönem noktaları da bir o kadar tehlikeli. Var mısın benimle şekillenmeye?

Rüyalarımdan gerçeğime, karanlıktan ışığa geçişime, gündüzden geceme, dünümden yarınıma ortak, sesime, nefesime, sensiz aciz bedenime destek, ruhuma, kalbime, beynime eş ol istiyorum. Gelip hep benimle ol istiyorum.

İster güneyden gelen karayel, ister kuzeyden gelen poyraz ol, dilersen beni tümden ıslatan sağanaklar ol, güneşinle yanıp, serinliğine bırakayım kendimi, denizinde. Umut ol bana, her şey çok güzel olacak de. Sımsıkı sar üşütmem seni de, çocuklarımız olacak bize benzeyecekler de. Evlen benimle.

Senle yendim makûs talihimi. Kırdım; umutsuzluğun-mutsuzluğun, kimsesizliğin-yalnızlığın birbirine sıkıca bağlandığı zinciri. Kıymetlim tut elimi. Eşim ol. Bir ömür boyu bırakma beni.

Kendi yalnızlığımı kucakladım, başka birini bir kalkan gibi görmeden yalnızlığa. Kimsenin beni seyretmesine gereksinim duymadan süzüldüm semalarda yalnız bir kartal gibi. Ta ki seni görene dek. Salt sevip kabullenerek benimle uzun soluklu bir yürüyüşe var mısın?

Kelebeklerin ömrü bir gün. Sana hayatımın sorusunu sorarken kelebekler uçurmak istemiştim. Şimdi kargaları uçuracağım yadırgama sakın. 400 yüz yıl yaşayabiliyorlarmış çünkü. Benimle evlenip katlanabilir misin bana çok uzun yıllar?

Seni görünce anladım yaşamayı ağlarken gördüm yalnızlığı seni kaybetmek istemiyorum, benimle yeni bir dünya kurmak için hazır mısın canım?

Hep senle dolu, benim aşkımla deli, ümitlerimle, hayallerimle bezeli, hem hisli hem içli hem çok güçlü dünyamı senli kılar mısın? Elimi sımsıkı tutar mısın sevdiceğim?

Hayat denen şey zaten akıp gidiyor herkes payına düşenleri sırtlarken. Mutluluklar kadar sıkıntılarda iz bırakmadan yitip gidiveriyor. Anlam kazanmıyor geçen şeyler paylaşılmış anlardan anılara dönüşmedikçe. Ortak bir hafızamız, geçmişimiz, anılarımız, bölüşüp çoğaltacağımız geleceğimiz de olsun istiyorum artık. Senin dahil olmadığın akıp giden bir zamana da tahammül edemiyorum artık. Benimle evlenir misin aşkım?

Bir sen oldu bende; bildiklerimi unutturan, doğrularımı saptıran, ezberlerimi bozup hayatımı senden önce senden sonraya ayıran. Bir geldin böldün, parçaladın, çıkardın ama yine de razıyım. Yeter ki beni senle çarp, senle çoğalt ama asla sensiz bırakma. Yürür müyüz beraberce hayat yolunda?

Senin yerin başımın üstü, kalbimin odaları; ama sen misafirim değil ruhumun ortağı, bir savaşımın kahramanı. Yüz akım, gururum, aşkım, anlamım gel bir daha gitme bu kalbimdeki federe cumhuriyetinden, mülkiyeti artık sana ait bedenden.

İster güneyden gelen karayel, ister kuzeyden gelen poyraz ol, dilersen beni tümden ıslatan sağanaklar ol, güneşinle yanıp, serinliğine bırakayım kendimi, denizinde. Umut ol bana, her şey çok güzel olacak de. Sımsıkı sar üşütmem seni de, çocuklarımız olacak bize benzeyecekler de. Evlen benimle.

Bir resim çerçevesi istiyorum, altın, gümüş filan olmasa da etrafı. Biliyorum ki dünyanın en kıymetlisi en paha biçilemezi dolduracak içini. İster el ele, ister sarmaş dolaş bana yaşamımın en güzel anını en güzel pozunu verir misin benimle bir çerçeve içine girer misin aşkım?

Seninle güldüm, seninle ağladım ben. Yaşamı sende bulup sende doğdum ben Hiçbir şey tadımlık, bir anlık, bir adım sonrası yalnızlık olsun istemiyorum. Tüm aşkım, tüm varlığımla sorsam sana; benimle evlenir misin?

Hayat kısa iken yaşamayı güzelliğin solmadan öpülmeyi seninle bir ömür geçirmeyi istiyorum, benimle evlenir misin?

Beceriksizin biriyim ben. Ne sana olan hislerimi anlatacak bir bestem, ne güzelliğini betimleyecek bir tablom nede mısraları senle akan bir şiirim var. Ama umudum, senle başlayan bir hikâyem ve bana katılırsan mutlu sonla bitebilecek uzun soluklu bir romanım var.

Ben başka sularda yüzemeyen, beslenemeyen, sadece senin akvaryumunda yaşamaya mecbur hassas bir balık olmuşum. Dertlenmiyorum aksine halinden memnun, bu yaşamaya muhtaçlık cezbediyor beni. Yaşlanıp ölene kadar, balık gibi yüzmeyi unutana kadar kalmak istiyorum sularında. Gel evet de bırakma sakın beni.

Günün geceye, tohumun toprağa, toprağın yağmura, gülün bülbüle, yarımın bütüne hasreti gibi; ışığına, saflığına, bereketine, çokluğuna, naif varlığına muhtaçlığım var sana. Kalplerimiz bir, dünyamız biz olsun. Evlenir misin benimle sonsuzluğa?

Sensizlik yalan seninle olmak masal gibi gelir bana;ne zaman seninle evlenirsem o zaman inanırım gerçek olduğuna…benimle evlenir misin aşkım?

Güzelliğin ruhunun aydınlığından, uyumun güzelliğinden, bana getirdiğin düzen uyumundan, kalbimdeki barış düzeninden, içimdeki his bütününden; aşkınla, sevginle gel gel de tamamlansın bu beden.

Rüyalarımdan gerçeğime, karanlıktan ışığa geçişime, gündüzden geceme, dünümden yarınıma ortak, sesime, nefesime, sensiz aciz bedenime destek, ruhuma, kalbime, beynime eş ol istiyorum. Gelip hep benimle oI istiyorum.

Gözlerinde ki bana bakış, gülümsemende ki iyimserlik, huylarında ki yumuşaklık, burnunda ki kararlılık, doğruda ki inatçılık ve bedeninde ki sımsıcaklık yeter bana. Öylece gel, kendince. Evlenir misin benimle?

Beyaz gelinlik yakışır sana güzel sözlerimin ilahısın sen ey sevgili!!! mutluluğum adı’dır ismin benimle evlenir misin?

Geriye dönüp baktığımızda; sadece anlar, anılar olmasın anlatacak. Paylaştığımız yaşam, birlikte yaşanmışlık, beraber yaşlanmaya adanmışlık olsun. Bir ömre sığacak tüm anlar için benimle evlenir misin?

Seninle ağlamayı öğrendim peki seninle yaşamayı da öğrensem çok görür müsün aşkım bana? Benimle evlenir misin?

Her gece sen uyurken yıldızlar dolsun koynuna. Ve her sabah yaşamın içine koşarken; nasıl böyle ışıldadığın muamma olsun başkalarına. Hatta sen bile anlama. Varlığın anlamım, senin mutluluğun andım oldu. Evlenir misin benimle, sayısız yıldızlarımla.

Gözlerimde tutuyorum seni, gözyaşlarım sen. Kalbime hapsettim, her atışı sen. Dilimdeki içli şarkı, burnumdaki sıla kokusu, yanımdaki yamacımdaki yoldaşlık, içimdeki bambaşkalık hepsi sen, sen, sen. Olmasan neylerim ki ben. Varlığını varlığıma armağan eder misin? Benimle evlenir misin?

Bir yuvamız olsun artık. Bize dair, bizi anlatan, bizle dolu. Evimiz derken içimizin hoplayacağı, her şeyi uzaklaştırırken bizi yakınlaştıracak duvarları, pencereleri, odaları, bizle dolu kokusuyla evimiz olsun. İçinde sen olsun, ben olsun, sevgi olsun.

Hep senle dolu, benim aşkımla deli, ümitlerimle, hayallerimle bezeli, hem hisli hem içli hem çok güçlü dünyamı senli kılar mısın? Elimi sımsıkı tutar mısın sevdiceğim?

Engelli koşan atletler gibi, koştum, atladım, aştım tüm engelleri. Şimdi önümde bir tane kaldı. Eğer onu da geçebilirsem, mutlu yorgun ama gönlünün şampiyonu olmak istiyorum. Benimle evlenir misin?

Rüyalarımdan gerçeğime, karanlıktan ışığa geçişime, gündüzden geceme, dünümden yarınıma ortak, sesime, nefesime, sensiz aciz bedenime destek, ruhuma, kalbime, beynime eş ol istiyorum. Gelip hep benimle ol istiyorum.

Hep beni sana getirecek yollar, senle bana açılacak kapılar, kokunla dolu odalar, seni bende uyutacak yataklar istiyorum. Her şeyden çokta senle anlam bulan sıcacık bir yuva istiyorum. Benimle evlenir misin sevgilim?

Kelebeklerin ömrü bir gün. Sana hayatımın sorusunu sorarken kelebekler uçurmak istemiştim. Şimdi kargaları uçuracağım yadırgama sakın. 400 yüz yıl yaşayabiliyorlarmış çünkü. Benimle evlenip katlanabilir misin bana çok uzun yıllar?

Senin yerin başımın üstü, kalbimin odaları; ama sen misafirim değil ruhumun ortağı, bir başınalıkla savaşımın kahramanı. Yüz akım, gururum, aşkım, anlamım gel bir daha gitme bu kalbimdeki federe cumhuriyetinden, mülkiyeti artık sana ait bedenden

Bir sen oldu bende; bildiklerimi unutturan, doğrularımı saptıran, ezberlerimi bozup hayatımı senden önce senden sonraya ayıran. Bir geldin böldün, parçaladın, çıkardın ama yine de razıyım. Yeter ki beni senle çarp, senle çoğalt ama asla sensiz bırakma. Yürür müyüz beraberce hayat yolunda?

Bir resim çerçevesi istiyorum, altın, gümüş filan olmasa da etrafı. Biliyorum ki dünyanın en kıymetlisi en paha biçilemezi dolduracak içini. İster el ele, ister sarmaş dolaş bana yaşamımın en güzel anını en güzel pozunu verir misin benimle bir çerçeve içine girer misin aşkım?

Senle yendim makûs talihimi. Kırdım; umutsuzluğun-mutsuzluğun, kimsesizliğin-yalnızlığın birbirine sıkıca bağlandığı zinciri. Kıymetlim tut elimi. Eşim ol. Bir ömür boyu bırakma beni.

Kendi yalnızlığımı kucakladım, başka birini bir kalkan gibi görmeden yalnızlığa. Kimsenin beni seyretmesine gereksinim duymadan süzüldüm semalarda yalnız bir kartal gibi. Ta ki seni görene dek. Salt sevip kabullenerek benimle uzun soluklu bir yürüyüşe var mısın?

Hep senle dolu, benim aşkımla deli, ümitlerimle, hayallerimle bezeli, hem hisli hem içli hem çok güçlü dünyamı senli kılar mısın? Elimi sımsıkı tutar mısın sevdiceğim?

Göğe doğru usul usul ama korkusuzca yükselen bir uçurtma yaptım aşkımızdan, bulutlarda bir taht salıncağı kurdum sağlamlığı bir yanında sen bir yanında ben olan iplerden, kendi evrenini seyretsin, kendine yetsin, kararlı ve güçlü olsun istedim. Aşkımız ebediyen sürsün istedim. Bahtım ol, eşim ol, sol yanım ol istedim.

– Ömrümün geri kalanı olur musun?

Belki seçimdir, belki değil. Belki doğaçlamadır, belki rüya. Kurnazlıktır belki. Belki de hesaptır, koşulların denkliğidir, ihtiyaçtır. Zorunluluktur, zorladır. İstemli hırs, ekonomik yaklaşımdır belki de kim bilir kim nasıl kurar. Ben seni ruhuma, aklıma, bedenime üç olmazsa olmazla istiyorum. Benimle evlenir misin?

Ruh eşim, hayatımın anlamı olur musun

Sana anlatıyorum ya bana dair şeyleri, yüzümü de saklamıyorum hüznümü de, sende öyle. Sonra zaman tükeniyor ayrı yönlere gidiyoruz. Sanki bir kolum bir ayağım orada kalmış gibi, dengem yitmiş gibi oluyorum. Ben böyle tek başına dönüşler, ayrı yürüyüşler, tek yastıklı yataklarda sensiz uykular istemiyorum artık. Yastığınla, sıcağınla, rüyalarınla gelir misin bana.

Hatıram değil, hayatım olur musun?

Saatler gibi, tıkır tıkır işlerken, ben beş olsam sen yirmi beş geçiyor ol, ben üç olsam sen çeyrek geçiyor ol, altı olsam, buçuk, iki olsam on geçe, dört olsam yirmi geçe, on iki olsam sende tam üstümde benle on iki ol, ne bir dakika ileri ne bir dakika geri hep eşit hep birlik ol istiyorum. Zamanı beraber tutalım gel hadi.

Benimle sonsuza dek birlikte olur musun?

Ben başka sularda yüzemeyen, beslenemeyen, sadece senin akvaryumunda yaşamaya mecbur hassas bir balık olmuşum. Dertlenmiyorum aksine halinden memnun, bu yaşamaya muhtaçlık cezbediyor beni. Yaşlanıp ölene kadar, balık gibi yüzmeyi unutana kadar kalmak istiyorum sularında. Gel evet de bırakma sakın beni.

Benimle aynı evin faturasına “oha!” der misin?

Tüm hayretlerimin, hayranlıklarımın ünlem işareti oldun önce, sonra sana ait senle bana gelenleri özenle biriktirirken aralarına koyduğum virgül, senden önce senden sonra derken üç nokta, bizli anları içinde saklayan parantez ve senli cümlemde son noktam oldun. Şimdi bizli anların sonsuza dek bitmeyeceğini anlatan nokta noktalarım ol sonsuz ol istiyorum.

Bir çocuğum olsun istiyorum. Benimle çocuk yapmaya var mısın?

Hayat denen şey zaten akıp gidiyor herkes payına düşenleri sırtlarken. Mutluluklar kadar sıkıntılarda iz bırakmadan yitip gidiveriyor. Anlam kazanmıyor geçen şeyler paylaşılmış anlardan anılara dönüşmedikçe. Ortak bir hafızamız, geçmişimiz, anılarımız, bölüşüp çoğaltacağımız geleceğimiz de olsun istiyorum artık. Senin dahil olmadığın akıp giden bir zamana da tahammül edemiyorum artık. Benimle evlenir misin aşkım?

Kafamı kaşıyıp ev gelir gider hesapları yapmak istiyorum. Bunun için benimle evlenir misin?

 

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ