18 Mart Çanakkale Şiir Sözleri

18 Mart Çanakkale Şiir Sözleri

18 Mart bizim için bir destan ve varoluştur. Türk ulusunun yeniden ayaklanması dirilmesinin şanlı zaferidir. Küllerinden bir anka kuşu gibi bu sayede doğan milli mücadele ruhumuzu temsil eden en güzel örneklerden biridir. Milleti millet yapan üzerinde taşıdığı kan ve sahip olduğu manevi değerlerdir. Bu yüzdende bizim bunlara dikkat etmemiz ve elimizden geldiği kadar mücadelesini vermemiz gerekir. Sahip olduğumuz ilke ve kanunları korumak bu milli ruhu yaşatmak ve anmak bizim için oldukça önemlidir. Usanmadan bıkmadan gelen her nesle bu bilinç aşılanmalı ve bu asil mücadelenin manevi ruhunu anlamalarını sağlamamız gerekir. Çünkü hayatı değerli kılan vazifelerimizden biride sahip olduklarımızı korumakla başlar.

Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir

Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,

Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları

Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu

Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma’nın kalbini mızrak gibi Hun’lar

Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk’ün tarihine binbir zafer ekler

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış torağında bin,şehit bir mezar.

Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

Sen rahat uyu ey şanlı şehit.
Gölgesinde gölgelen al bayrağın.

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

Hangi kem göz sana edebilir nazar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Yedi cihana yeter yazdığın destan.
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam.

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk’ün tarihine binbir zafer ekler

Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma’nın kalbini mızrak gibi Hun’lar

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez.
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez.

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar.
Türk milleti aynı destanı yine yaza

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir

Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez

Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken

Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

18 Marttı, Osmanlı askeri mertti!

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim

Namerde yol göründü, merde zafer!

Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim

Milletin zaferidir, asker muzafferdir!

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın

Zaferler milletimiz için!

Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Vatan, namus, din, Çanakkale’de kendine geldin!

Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi

İşte makus kader, işte şanlı zafer!

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. (Churchill)

18’indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu,
Geçilmez bu boğaz…
Geçilmez bu boğaz…

Denize takılan kilit
Dünyayı kaldıran yiğit
Alaylar var toptan şehit
Çanakkale diyarında

Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz…
Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen?

Kahraman şehit cavuşlar
Şehitliğe uçan kuşlar
Savaşta yeni buluşlar
Çanakkale diyarında

İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i…

Kim bilir hangi asker
Kim bilir hangi Vatan
Yok olup gidiyorlar bu dünyadan
Gözleri bile yaşarmadan

Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor…
Türk’üm,

Ana kucacı asker ocağı
Çanakkaledeki düşmanları
Düşünmeden şehit olan asker
Kendi vücudunu sper eder

Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı…

Şimdi kurtuldu tüm Türkiye
Askerlerin sayesinde
Sende önem ver vatanınla devletine
Hiç bir zaman düşmana ezdirme

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken

Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Mart’ı aralık­sız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki ha­sar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cep­hane durumu-ciddiyetini koruyordu.

Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Çanakkale geçilmez dediler, geçilmedi!
Analar ağladı, oğullar savaştı.
Ne olursa olsun dediler, cepheye gittiler;
Analar ağladı, oğullar savaştı.
K ürdü,Türk’ü lazı çerkezi,
Kimi harbiyeli, kimi liseli.
Ağası da var, çiftçiside,
La İlahe İllallah! diyerek savaştı hepsi,
En sonunda kazandılar bu büyük zaferi!

Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ