Nejat İşler Sözleri
Biz onu daha çok sinema ve oyunculuğundan tanıyoruz. Bayanlar arasında oldukça popüler bir adamdır kendisi. Aynı zamanda tiyatro ve oyunculuk anlamında da sağlam ve zengin bir kariyeri vardır. Nejat İşler Sözleri son zamanda bir çoğunuzun gözüne çarpmıştır belki. Oyunculuğun yanı sıra aynı zamanda yazdığı sözler ile de dikkat çeken bir adam olmuştur. Nejat İşler Yazıları sizi farklı bir dünyada yolculuk yapmaya götürebilir. Sözleri nasıl kullanacağına bilen bu güzel adam sayesinde ortaya çok güzel yazılar çıkmıştır. Nejat İşler Filmleri sizi mest ederken aynı zamanda Nejat İşler Aşk sözleri de kalbinizde aynı mesti taşıyacaktır. Aşağıda yer alan galeriden Nejat İşler resimli sözler ve Nejat İşler facebook kapak fotoğraflarına bakarak beğendiklerinizi paylaşarak bize destek olabilirsiniz.
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
İyi insanlara salak muamelesi yapmayı bıraktığın an iyi insan olacaksın, bu da sana yeter.
Bazen kırdığım insanlardan özür dilemek istiyorum sonra yaptıkları aklıma geliyor, vazgeçiyorum.
Oğlum, bu evin bir tane penceresi var. O da duvara bakıyor. Kurduğumuz hayaller de pencereden dışarı çıkamıyor, aha şu duvara toslayıp geri geliyor.
Sen güçlüsün bunu da atlatırsın. Yani diyor ki; gelen sıçmış giden sıçmış sen alışıksın bir şey olmaz..
Gerçekleşmeyen o kadar çok hayal kurduk ki o evde. Sayısız, sınırsız..
Sokakta birine çarptığınızda özür dileyin.
İnsanların yanından geçip giderken kendinizi şanslı hissedin.
Birini kaybettirmeye alıştırırsan, artık hiçbir şeyden korkmaz. Senden hiç…
Biriyle gözgöze geldiğinizde gülümseyin.
Çünkü belki ilk ve son defa göreceğiniz o yabancıyı,
Son kez görmek için her gece göz yaşı döken bir başkası olabilir.
O yabancının üzerine titreyen bir sevgilisi olabilir.
“Seni görenler ne şanslı” diyen olabilir.
Herkes özeldir.
Onları sevenler, özleyebileceğim hatrına;
Herkesin yanında özel hissedin.
Çünkü birinin dünyasında da siz özelsiniz…
26 yıl evvel ona aşıkken boyum 1.80, kilom 70’ti.
Hala öyle…
Bazı şeyler değişmiyor..
Karekterin otursun, söz ben ayağa kalkacağım.
Fazlı eve fesleğen aldı.’Ben bakamam dedim.Biraz önce , fesleğenle aynı bardaktan su içtik
Kendini akıllı sanan insanlara çok üzülüyorum;
Düşünsene gerizekalısın ve bundan haberin yok…
”Sus ve dinle…her şey akıp gidiyor…”
Sonra düşündüm, Beni kazanmaktan çok kaybetmeye meyilli bir insanı varlığımla rahatsız etmemeliydim. “Ben de gittim…”
Önemsemeyi unutup çöpe attığın hayatın varya , ben aldım onu işte hatta çaldım.Hiç yanıltmadın beni teşekkür ederim.
Seni paramla satın alırım dediysem;
Cebimin doluluğundan değil,
Fiyatının ucuz olduğundan dedim…
Atının çatladığı yere evini yap , dinlen.Kalmak istiyorsan kal , gitmek istiyorsan yeni bir at al ve bu böyle devam etsin.Gitmek istediğin kadar.
Kadının arkasından ağlamak,çocuğun oyuncağını kaybetmesindeki ağlaması gibi.
Ben karşımdakini oyuncak gibi görmediğim için pek de ağlamıyorum..
“Kötüyü seyretmeye hazırdır seyirci. Tarantino’nun Reservoir Dogs’daki kulak kesme sahnesi ile ilgili çok güzel bir ifadesi vardır : Kulağı kestiğin zaman standart bir izleyici “vauv” yapar. Ama kestiğin kulakla konuşmaya başladığın zaman, daha önce kulak kesmiş birisi bunun nereden aklına geldiğini düşünür.
Belki de şu an yaşadığından habersiz olduğumuz bir insan,
1 ay sonra hayatımızın olmazsa olmazı olacak. Hayat çok ilginç…
Paraları dağıtan adam bir gün sıkılarak yanıma geldi. “Zarfımız yok, parayı elden versem olur mu?” dedi. “Abi manyak mısın? Ver sen parayı” dedim. İnsanlara bu şekil davranmaya devam ederseniz, en az 14 yıl iktidarda kalırsınız
Bir gün daha bitti.
Milyonlarca kadın hayallerinin adamını bugün de bulamadı…
Yarında bulamayacak, öbür gün de…
Öyle bir adam yok çünkü …
Hayat kısa, sanat uzun, zaman geçirme, zamanını değerlendir, hayatının anlamı olsun.
Depresyonda olup olmadığımdan emin değilim.
Yani, mutsuz değilim.
Ama mutlu da değilim.
Gün içinde espriler yapıp gülebiliyorum.
Fakat bazı geceler yalnız kaldığımda,
Nasıl hissedildiğini unutuyorum…
Birini kaybetmeye alıştırırsan, artık hiçbir şeyden korkmaz. Senden hiç…
Birini kaybetmeye alıştırırsan, artık hiçbir şeyden korkmaz. Senden hiç…
Kimlikler üzerinden var edilmeye çalışılan her şey kısa ömürlü olmaya mahkum. Bu genelleme de dahil.
Erkeğim diye övünüyorsun ya, eğer seni seven bir kadını ağlatırsan, dünya ahiret bacımsın..
Hayran olduğun bir insanla tanışıp yanılmamış olmak müthiş bir duygu. Ama tabii çok büyük çınarlar da devrildi bende.
Mezarlığım dolu.
Kimseyi uzaktan sevmeyin,
Yakından da sevmeyin, birini sevmek akıl işi değil…
Al çiçeği, ben seni koruyacağım!
Bunun ne anlamı var ki?
Ben bir kıza çiçekle değil, tavrımla güven vermeliyim.
Bana güven, senin için hep burada olacağım” diyen biriyim ben.
Zaten bir işte başarılı olmak istiyorsan cesur olman lazım. Bizim işte en büyük eksik bu. Formüller çok belli. Shakespeare ‘in yüzyıllar evvel kurduğu formüller hala tutuyor.
Bir kadını üzdüğünde rahat uyuyabilirsen, “adam” değilsin…
Zaman nefes almakla geçen günler değil, birinin aklında olmakla ilgili biraz…
Hayatın kronometresini sen değil,senin yanındaki tutar.
Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederim de sen olmamışsın sıkıntı orda.
Mekanların ruhunu insanlar belirliyor gibi gelir bana hep. Şahane bir yerde rahatım kaçar bazen, bazen de b..tan gözüken bir yerde mükemmel hissederim kendimi.
Her şey üstünüze geliyor sizi kimse anlamıyor,
Ve çok yalnızsınız biliyorum.
Ama şunu bilin ki bu konuda yalnız değilsiniz…
İyi insanlara salak muamelesi yapmayı bıraktığın an iyi insan olacaksın, bu da sana yeter.
Biri seni olduğun gibi kabul edemiyorsa, Sende onu olduğu gibi siktir edeceksin…
Aynı Gezi ‘de olduğu gibi,çiçeklere sopayla vuran kız,eylemcilerin arasında kalan sivil polis, bankaların camlarını kıranlar var gazetelerde, televizyonlarda.
Hedef gözeterek öldürülen çocuklar yok.
Kimseyi sürekli konuşmak isteyecek kadar sevmeyin.
Kimseyi sürekli görmek isteyecek kadar da sevmeyin.
En iyisi siz kimseyi sevmeyin…
Reddedilen ya da terk edilen her bünye gibi ben de “nefret ” ilacına sarıldım hızla. Yaşama devam etmek lazımdı çünkü.
Otuzlardan sonra anladığım bir şey.
Biz bu dünyada mutsuz olacağız bu kesin.
Çünkü bizi mutsuz edecek birileri çıkacak,
Sen ne yapmaya çalışırsan çalış,
Buna engel olamayacaksın…
okul haytımın son ve bende en çok iz bırakan öğretmeni bana ”İnsan” olmanın ”erkek” olmaktan daha zor ama kıyak olduğunu söyledi.
Bilekleri kesmek falan hikaye, hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi. Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor. Daha kötü olan ne biliyor musun?
Ölmüyorsun…
Hayran olduğun bir insanla tanışıp yanılmamış olmak müthiş bir duygu.Ama tabii çok büyük çınarlar da devrildi bende.Mezarlığım dolu.
Zamanla aram pek iyi değildir. Bunun dışında kendimi şanslı sayarım yine de. Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok. Sadece nefesini sevdiğim birinin yakınlarda olması beni rahatlatır. Bencilce bir şey, biliyorum. Ama birbirimize ihtiyacımız olduğunu hissediyorum ve bunu değerli buluyorum. Zaman nefes almakla geçen günler değil, birinin aklında olmakla ilgili biraz… Hayatın kronometresini sen değil, senin yanındaki tutar. O kadar.
Önemsemeyi unutup çöpe attığın hayatın var ya, ben aldım onu işte. Hatta çaldım. Hiç yanıltmadın beni, teşekkür ederim.
Fransız devrimini görmek isterdim, Rus devrimini yaşamak isterdim. İkinci Dünya Savaşında Hitler’e karşı savaşmak isterdim. Oradaki insanları anlamak isterdim. 80’lerde Diyarbakır Cezaevinde olmak isterdim. Yani oradaki insanlarla konuşmak isterdim. Çok haksızlık yapıldı onlara, dünya çapında haksızlık yapıldı. Sadece Türkiye’de değil. 1938-1939’larda Yahudi olmak isterdim Almanya’da. Bir yaşamım varsa onu böyle geçirmek isterdim. Kuvvetli hissediyorum kendimi, güçsüzlerin yanında olmak istiyorum. ‘Bende varım beni de öldürün hadi’ demek istiyorum.
Bir sürü karar aldım ve yavaşça hayata geçirdim bunları.Bu kararların en önemlisi şuydu;artık ne ailemin ne çevremin,ne sevgilimin ne de başka birinin ya da başka bir şeyin istediği gibi değil,kendi istediğim gibi bir”erkek” olacaktım.Hatasıyla sevabıyla…