İmalı Sözler

İmalı Sözler

İma bir kişiye nükteli şekilde söz yetiştirme sanatıdır. Hiç düşünmeden laf dokundurma durumu da diyebiliriz. Bazen kelimeleri istediğimiz gibi kullanamayız bu yüzdende bu kullanamadığımız kelimeleri farklı bir içimde iletme ihtiyacımız vardır. Tam da bu zamanlarda ima ederek, atasözlerine başvurarak ya da deyimlerden yola çıkarak gerekli ihtiyacımızı karşılarız. Mesela iş yapılmadığında annelerinde bir sözü vardır. Karşı komşunun kızını çağıralım da sofrayı toplasınlar. Tam hatırlayamadım ama sen anla gelinim gibi çekişme ortamı oluşturacak bir atasözü de vardı. Kısaca bir şekilde hayatımızdaki olumsuzlukları nükteli bir biçimde iletmenin yolunu arıyoruz ve buluyoruz. Neyi ima etmek istediğimiz önemli ama bunu şaka yolu ile ileterek kalp kırmadan yapmak daha kibarca bir davranış olacaktır. Her zaman bu mümkün olmasa da kırgınlığı en aza indirmeliyiz mutlaka.

Beni başkalarına bırakma görürsen dayanamazsın.

Şans bize gülmez, arada bir sırıtır, biz de seviniriz!

Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın; dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.

Dişlerinin arasında olmasına rağmen bazen kendi diline bile hakim olamıyorsan, başkalarının söylediklerini önemsememelisin.

Artık herhangi bir hayale kucak açmayacak kadar yorgunum.

İnsan olmayan, insanın değerini bilmez.

Yoluma taş koyan herkese teşekkür ederim. Onlardan kendime merdiven yaptım. Zirveye doğru yükseliyorum.

O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.. Ve umrumda değil hiçkimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm…

Ağacın kalitesi özünden, insanın kalitesi sözünden belli olur.

Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır.

kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum, kusura bakma gözlerim biraz kirli.

Biraz insan ol diyeceğim ama, seni de zor durumda bırakmak istemiyorum…

Saygıda kusur ettiysem, vardır bir bildiğim!

Kimsenin umudunu kırma! belki de tek sahip olduğu şey ‘o’dur..

Ayaklarıma takılanlarla değil, kafama takılanlarla meşgul olurum!

Herkesin istediğini yapabileceği bir yerde hiç kimse istediğini yapamaz.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok.

İnsanın yapabileceği en büyük fenalık, kendisine olan güvenini kaybetmesidir.

Benim olmaman sorun değil, önemli olan umurumda değilsin!

Tekme yiyen köpeğin dişleri daha sivridir.

Ben huzur aradım sen kusur. Şimdi bensiz kudur!

Gerçeği insanların ölçüleri ile değil, insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı.

Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş

Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. ‘Yürüyeceğim’ de, bas ve yürü !!

İtle köpekle uğraşacak olsaydık veteriner olurduk!

Sevgililer, güzelliğe zamanla alışıp onu gözleriyle değil duygularıyla görmeye başlarlar.

Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil; can kenarı olsun!

Kalbin, mantığa sığmayan ayrı bir mantığı vardır.

Notunu verdiğim insanı bir daha sözlüye kaldırmam!

Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.

50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.

Ayrılık, sevdanın merhemi olduğu gibi öfkeyi de kini de azaltır.

Eğer ikiyüzlü olacaksan, en azından birini sevimli yap!

Olgun bir insanı dost edinmek istiyorsanız tenkit edin, basit bir insanı dost edinmek istiyorsanız methedin.

Hani olmazsa olmazımsın demiştim ya. Artık olsan da bir, olmasan da…

İnsan her zaman kahraman olamaz ama her zaman insan olabilir.

Şans bize gülmez, arada bir sırıtır, biz de seviniriz!

Bazı yıkılışlar daha parlak kalkınışların teşvikçisidir.

Çözemedim bazılarını; Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Hiç kimse duymak istemeyenler kadar sağır olamaz.

Kuruşu kuruşuna hesapladım seni. İnan 5 para bile etmedin.

Beklemeyi bilen insan her şeyi elde edebilir.

Yavşak insanları sevenler, babalara geldiklerinde ağlamaya hakları yok!

Şurada burada güçlü adımlarla dolaşmaktansa doğru yolda sekerek yürümek daha iyidir.

Gidenin arkasından 1 kova su dökmek lazım daha hızlı gitsin diye.

İnsanlar yanlış yapabilirler, yalnız büyük insanlar yanlışlarını anlarlar.

Aklına bile gelmediğimiz birinin, kalbinde yer bulmayı hayal ediyoruz!

Parmak ay’ı gösterdiği zaman, parmağa değil ay’a bakmak gerek.

Senin için gemi alacağım canım. Dümende on numarasın!

Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, yanlışınız çok demektir.

Haklısın güzelim bizden adam olmaz. Çünkü aşkı hala kalpte arıyoruz!

Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.

Söz gümüş, sükût altınsa; hak edene sövmek pırlantadır!

Kötü haberlerin kanatları vardır. İyi haberlerin ise ayakları dahi bulunmaz.

Sen ancak benim mazilerimdeki bir anı’nın sonundaki nokta olursun!

Yeryüzü taşla doludur. Ama pek azı boyunlara kolye olur.

Çayın şekersizine; insanın da şerefsizine alışamadım gitti!

En önemli vazifemiz;  kulaklarımızı, söylediklerimizi duymaya alıştırmamızdır.

İnsan bilmediği şeylerden korkar, senin bilinecek bir tarafın bile yok.

Pencereden bakan dışarısını görür. Pencereye bakan ise camın kirini.

Bu sıralar herkes havalarda. Hayırdır uçak biletleri mi bedava?

Devler gibi eser vermek için karıncalar gibi çalışmak gerekir.

Oturur sana şerefi anlatırdım ama kaybettiği bir şeyi dinlemek ağır gelir insana!

Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan da zevk almazlar.

Gel bu gece kaybettiklerimize içelim; ben sana, sen şerefine!

İnsanı hayvandan ayıran akıldır. İnsan, akıldan uzaklaştığı zaman hayvan ortaya çıkar.

Sen kendini ne zannediyorsun ki? Yüreğimden başka kalacak yerin bile yok!

Bir kadının yüzünde taşıdığı ifade, sırtına giydiği elbiseden daha önemlidir.

İnsanlar sahte olduktan sonra, biz gerçekleri yazsak ne yazar!

Kendilerine yardım etmeyen insanlara yardım etmeğe çalışmak faydasızdır.

Bir gün pişman olup da dönersen geri, gönül kapım açık ama n*h girersin içeri!

Sende haklısın… Adamlığın kadar konuş dedim diye bu susmalar…

Kendini özel hissettirdiysem özür dilerim, yaparım böyle hatalar!

Trip atmayan kız köpüksüz Türk Kahvesine benzer. Hep bir eksik hep bir tatsız.

Senin ortalık malı olmuş yeminlerin, benimse el sürülmemiş hayallerim vardı.

Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin…

Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi kibrit bile çakmam!

Beni sevmeyen herkese sonsuz teşekkürlerimi yolluyorum. Merak etmesinler ben de onları sevmiyorum.

Neymiş efendim öyle hemen sevemezmiş. Vade farksız 12 taksit yapıyorum, öyle sever misin?

Ben seni seviyorum amalarına karşılık, ama ben seni seviyorumlarım vardı, gittikçe devrikleşti sildim hepsini.

Olmadı, olmuyor, olmayacak. Eminim ki, sen gibi bir adi bir daha doğmayacak!

Ben konuştum sen duymak istemedin. Şimdi sen konuşmak istiyorsun. Özür dilerim. Bu lisani bilmiyorum.

Hayatımdaki ‘Geri Dönüşüm Kutusu’ hiç açılmaz benim Tek bildiğim, bir kerede sildiğim!

Bazıları iyi bir küfrü hak etmek için o kadar çok emek veriyor ki, ‘emeklerine saygı duyuyorum!

Gereğini yapabilmeye yüreğin yoksa eğer; dile getirmeye de tenezzülün olmamalı!

Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.

En ufak bir zorlukta çekip gidebiliyorsa, ona söylenecek tek söz: Cehenneme kadar yolun var!

14 Şubat’ta sevgilimle yemeğe çıkacağız, oradan sonra parti falan kopacağız. Şaka şaka sevgilimiz mi varda gezeceğiz, evde oturup çayla bisküvi yiyeceğiz.

Akıllarda ünlem! Yüreklerde soru işaretiyim? Anlayana az anlamayana çok gelirim!

Ben seninle toprağa girerim diyenleri çok gördüm, öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.

Eğer benimle herhangi birinin arasında seçim yapmakta zorlanıyorsan; onu seç. Çünkü ben bir seçenek değilim!

Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı, kiminizin ruhu, kiminizin kalbi yok.

Hani derdin ya ‘yeryüzündeki hiç bir varlık beni senden ayırmaz’ diye, ya çok merak ediyorum yeni sevgilin uzaylı mı?

İnkâr edemem, güzel günlerimiz de oldu tabi. Ama ne yalan söyleyeyim, hepsi ölmüş birinin doğum günü gibi!

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar, sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.

Dansözlerin bir özelliği kalmadı artık, piyasa zaten kıçı başı ayrı oynayanlarla dolu!

Kızlar erkeklerin “gelirlerine” erkekler kızların “giderlerine” baktığı sürece, biri gelir biri gider.

Seni o kadar çok sevmişim ki zamanında unutamıyordum ya şimdi? Evdeki köpeğime bakınca geliyorsun arada aklıma!

Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz… Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.

Duydum ki benden nefret etmişsin; eğer seni düşünecek vaktim olsaydı; bende senden nefret ederdim.

Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not: Dünya beş para etmiyor.

Normal insan beyninde milyonlarca nöron varmış. Merak ediyorum sen sıfır nöronla yaşamayı nasıl beceriyorsun?

Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız! Karakterim “kim olduğumla” ilgilidir, tavrım “sizin kim olduğunuzla.”

Geleni hak ettiği gibi ağırlamasını bildiyse bu yürek… Gideni de hak ettiği gibi uğurlamasını bilir elbet!

Her yüzüne güldüğüm kendini değerli sanmasın! Ben sadece gülmeyi seviyorum.

Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum… Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.

Siz hala kumarda kazanan aşkta kaybeder yalanına inanın! Unutmayın ki; kumarda kazananlar aşkı satın alıyorlar.

Daldan dala atlayarak doğru ilişki bulmaya çalışanlara sesleniyorum; defalarca açılıp, asidi kaçmış cola kimseye tat vermez!

Yol vermek sadece trafikte işe yaramaz, hayatınızdaki ‘gereksizler’ için de kullanın.

Ayrılıklar belini büksün sözlerim yüzünü güldürmesin! Sana son sözüm sende yaşa benim yaşadığımı kucak dolusu acılarla!

Yanımda olması gerekenler zaten yanımda, defolup gidenler kimin umurunda.

Hainlik yaparak gittikleri bu yüreğe, gün gelecek helallik isteyecekler yüzsüzce. O zamanda susmak yerine, tüküreceğim suratlarına!

Noktayı koyduğumda ne senden bir eser kalacak, ne de bende bir kelime kalacak…

Kırdım diyorsun zincirlerini; evet köpek de çeker koparır zincirlerini, kaçar o da uzaklara ama halkalarını boynunda taşıyarak.

Laf sokma kapak olursun, yalvarma köpek olursun, delikanlı ol belki yanımda yer bulursun…

‘Kalpsizsin!’ diyemem. Nefes alabildiğine göre mutlaka bir kalbin var. Zaten bu ruhsuzluğunla o kalp ancak nefes almana yarar.

 Ben huzur aradım sen kusur. Şimdi bensiz kudur!

Kimse vazgeçilmez değildir. Kır kalbimi gönlün olsun. Al her şeyi gözün doysun. Şimdi başka manitalarlayım bu da sana kapak olsun…

Kendini özel hissettirdiysem özür dilerim, yaparım böyle hatalar!

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine tercüme edemeyeceksin…

Saygıda kusur ettiysem, vardır bir bildiğim!

Hiç bir zaman yüksekte görmedik kendimizi, sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi.

Senin için gemi alacağım canım. Dümende on numarasın!

Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez unutma…

Benim olmaman sorun değil, önemli olan umurumda değilsin!

Etme sırtını duvardan başkasına emanet, en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet…

Söz gümüş, sükut altınsa; Hak edene sövmek pırlantadır!

Edebim el vermez edepsizlik edene. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.

Hainlik yaparak gittikleri bu yüreğe, gün gelecek helallik isteyecekler yüzsüzce. O zamanda susmak yerine, tüküreceğim suratlarına!

 

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ