Hz.Muhammed (s.a.v) Yazılan Güzel Sözler

Hz.Muhammed (s.a.v) Yazılan Güzel Sözler

Bu dünyada hepimizin var olma sebebi Peygamber efendimizdir. Yaşadığı hayat ile tüm insanlığa örnek olmuştur. Yaşayanların en kıymetlisi ve en güzeli olan rahmet peygamberi için söylenmiş güzel sözler var. Geçici olan bu dünyada her zaman yanlış yollara sapma gibi sıkıntılarımız oluyor. Fakat unutmamız gereken bir durum var. Her şeye rağmen doğru yola yeniden başlamamız. Çünkü bu dünya bir gün bir şekilde son bulacak. Her ana karakterin ölümü gerçekleşecek. Yılmadan ve usanmadan doğru yolda kalmak içi tüm gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Bu yolda ise rehber alacağımız mükemmel bir elçi var. Bu yüzden hayatı ile bize rehber olan bu ışığı takip etmeli ve Allah’ın rızasını kazanmak için elimizden geleni yapmalıyız. Efendimiz Hz. Muhammed’e yazılan hoş sözler insanların kalbinde bu hasreti anlatmak için yeterlidir bazen.

*Dostlarına şöyle derdi dünyada garip bir kimse ya da yolcu gibi ol

Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakışınız kadar güzel, umudunuz yarın kadar yakın, yarınınız aşkınız kadar mutlu, aşkınız Miraç kadar mukaddes, dualarınız istediğiniz gibi makbul olsun.

*Her zaman hüzünlü,fakat mütebessim bir haletle dururdu

Onsekizbin aleme server olan Muhammed,
Otuzüçbin ashaba serdar olan Muhammed,
Yokluğa, yoksulluğa kanaat eden Muhammed,
Asi olan ümmete şefaat eden Muhammed.
Ya Muhammed, Muhammed,
Vessalâtu vesselam!
Ya Muhammed, Muhammed,
Vessalâtu vesselam!
Ya Muhammed, Muhammed,
Vessalâtu vesselam!
Ya Muhammed, Muhammed,
Vessalâtu vesselam!

Adet üzere sarf edilen hiç bir kötü sözü ağzına almamıştı

Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi 107)

*Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz,bağırmazdı

Ümmetimin bana en yakın olanları, bana en çok Salavat getirenlerdir. ( Hadis )

*Fakirlerle birlikte yerdi,öyle ki onlardan ayırtedilmezdi

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), saçtığı nur ve kitabımız Kur’an-ı Kerim’in muhteşem ve evrensel mesajları ile karanlıkları dağıtmış, insanlığın yeniden kendini ve Yaradan’ını bulmasını sağlamıştır.

*Sade kıyafetler giyer,gösterişten hoşlanmazdı

Muhtaç değilsin ki kullara Resul, ümmetin sana muhtaçtır. Senin ümmetin olmak ya Muhammed, şereftir, başlarda taçtır.

*Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi

Gel ey Muhammed bahardır, dualar ardında saklı, aminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi, Miractan iner gibi gel gel. Bekliyoruz yıllardır.

*Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı

Bu dünyada sana hasret yaşıyoruz Ya Rasul Allah. Bu dünyada göremedik nur yüzünü, olamadık yanında, savaşamadık ta şehit bile olamadık senin yolunda. Bu aciz ümmetini ne olur sev Ya Rasul Allah

*Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi:İlahi,doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan,kanmaktan ve kandırılmaktan,haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan,saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım

Günler bize dostların güzelliği ile, geceler onların duaları ile mübarek oluyor. Umudumuz dostların hediyesi, duamız sizlerin sevgisi.

*Sıradan değildi.Ama sıradan insanlar gibi yaşardı…

Yarabbim ne olur affet bizi Peygamber efendimizin yüzü suyu hürmetine affet. Bu aciz kullarını ne olur yolunda ayırma, ayırma ki sana kavuşalım. Senin sevginden ver bize ver ki senin sevginle her şeyi unutup sadece senin için yaşayalım. Affet bizi Allah’ım.

Daima düşünceliydi

Teşrifinle müşerref eyle şu garibi, her açan gülde seni gören muzdaribi. Ey ümmetinin eşsiz şefaat sahibi,gel sevindir, bak Yakub’a döndü gözlerim.

*Susması konuşmasından Uzun sürerdi

Canım kurban olsun senin yoluna adı güzel, kendi güzel Muhammed. Şefâat eyle bu kemter kuluna adı güzel, kendi güzel Muhammed.

*Lüzumsuz yere konuşmazdı

Şeref edep iledir, soy ile değil.
Hz. Muhammed (s.a.v)

“Ey Sevgili! En Sevgili! Aşkımın tahtına oturan, naz makamının efendisi… Dünya insanının Sana muhtaç anları, nisan sabahlarıydı. Senin olmadığın iklimlerin yağmurları bulanıktı. Ötelerden bir rahmet düşmüyor, gönül yamaçları baharı bilmiyordu. Kâinata teşrifinle gönüller, cennet yamaçlarının rengini aldı ve hayat çeşmesinin ufukları damla damla görünmeye başladı.

Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.

Ne büyük şerefti Seni bilmek… Seni bize bildiren Rabb’e şükürler olsun… Adını, konuşmaya başladığımız zaman öğrendik. İlk ezberlediğimiz, belki Senin ismindi… Gönül heybemde gözyaşlarım, yürek tezgâhımda işlenen sancılarım ve Senden dilendiğim şefaatin var dilimde. İçim, en derin yerinde sızlıyor. Öyle bir sızı ki sese versem, kim bilir deli divane derler. Varsın kimse duymasın hıçkırışımı… Bu hicranımı Sana ulaştırmak istiyorum ben…

Ey Mekke! Güzelliklerinle gizledin, durdun. Doğumunu bekledin bu kutlu Rasül’ün. Sonsuz Selam, salat sana canım Peygamberim.

Ey kendisine yollanan selamları işiten vefalı dost! Sana ümmet olmak için Seni sevmek yeterse eğer, işte ben seviyorum. Elbette seviyorum. Mutlaka seveceğim. Nasıl sevmem? Kalbimin bütün zincirleriyle nasıl bağlanmam sana? Kimler Seni ölesiye sevmedi ki Ya Resulallah? Hz. Bilâl’e kızgın kumlar üzerine dayanma gücü veren, Sana olan bağlılığı ve sevgisi değil miydi? Hz. Ebubekir’e, “Anam babam Sana feda olsun Ya Resulallah!” dedirten bu sevgi değil miydi?.. Kendisini bıraktığını düşünüp Hz. Musab, Sana olan sevgisi yüzünden Cenab–ı Hakk tarafından şehadet mertebesiyle ödüllendirilmemiş miydi? Nasıl sevmem? Elbette seviyorum ve seveceğim. Bir ömür boyu.”

Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine. Bin bir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, Miraç kandilin mübarek olsun.

O’na uyunuz, O’nu örnek alınız ki O sizde her gün yeniden doğsun. Yüreğinizi verin ki ona yarın orada sizinle olsun. Bu duyguyla doğum günümüz kutlu olsun.

İnsanlığın yozlaştığı, insanların Yaradan’ından uzaklaştığı, karanlığın hüküm sürdüğü bir dönemde, dünyamızı şereflendiren alemlere müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen, insanların en hayırlısı Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v), karanlıkların üzerine bir nur gibi doğmuştur.

Yâ Rasûlallah, Eğer Sen, gelmeseydin âleme, güller açmaz, bülbül ötmez. Mechûl esmâ Âdem’e varlığın mânâsı kalmaz, garkolurda mâteme!

İslam’ın nurlu yüzü kalbine dolsun Makamınız cennet Hz. Muhammed komşunuz olsun Günlerinize mutluluk, gönlünüze saadet dolsun Kandiliniz mübarek olsun.

En Sevgiliye,Sin ey nur, içimize sin. Sensin bize O’ndan esin. Hiç şüphe yok teksin kesin. En sevgilisi herkesin.

Yâ Rasûlallah, Eğer sen, gelmeseydin âleme, güller açmaz, bülbül ötmez, mechûl esmâ Âdem’e Varlığın mânâsı kalmaz, garkolurda mâtemee !

Yarabbim ne olur affet bizi. Peygamber efendimizin yüzü suyu hürmetine affet. Bu aciz kullarını ne olur yolunda ayırma, ayırma ki sana kavuşalım. Senin sevginden ver bize ver ki senin sevginle her şeyi unutup, sadece senin için yaşayalım. Affet bizi Allahım.

O, sadece bir istasyon durağı mesafesindeki dünya hayatı için yegâne halâskar, ahirette en büyük şefaatçimiz. O, Âlemlerin Rabbi’nin en sevgilisi, O tek kurtarıcımız. O, ‘Âyinedir bu âlem, herşey Hakk ile Kâim, Mir’atı Muhammed’den Allah görünür dâim.’ diyen âşıkların muhabbet saltanatı aynası olmuştur.

Sözlerin en güzeliyle övüldün, ben seni nasıl öveyim Allah’ın sevgilisisin. Kimim ki seni öylesi seveyim?

Gül sevginin tacıdır, her bahar bir gül taçlanır. O gül ki Muhammet’i hatırlatır. Onu hatırlayana gül koklatır. Gül kokulu sevgi dolu nice kandiller.

Ey Güllerin Sultanı, alem senle övüldü, biz seninle hep güldük. On dört asırdır daim, sensizliğe sürüldük. Sana salat ve selam gönlümüz senle dolsun. Bizleri sana ümmet yapana hamdlar olsun Efendimiz.

Muhammed için salavat karanlıkta bir fenerdir.

Teşrifinle müşerref eyle şu garibi. Her açan gülde seni gören muzdaribi. Ey ümmetinin eşsiz şefaat sahibi, gel sevindir. Bak Yakub’a döndü gözlerim.

Aylardan nisandır seni anlatır. Kutlu bir doğumdur hep aydınlatır, hasretin gönlüme hüzün damlatır. İyi ki doğdun sen ey yüce Resul.

Hz. Peygamber (s.a.v); ‘Bana tabi olan cennete girer. Bana tabi olmayan cenneti istemiyor demektir’

Yalvarışımı kabul eyle! Şefaat mumunu yak Ya Resûlullah! Yak ki, aciz kalemimi aradan kaldırarak o muma atılayım. Ömür ırmağımı senin saadet havuzuna akıtayım. Kutlu doğum haftanız mübarek olsun.

Sensin ölüme hisar, bakışı hep inkisar. Sar bizi, çepeçevre sar, rahmet rüzgârı etek! (Necip Fazıl Kısakürek)

Bugün acıyla, zulümle ve adaletsizlikle sarsılan insanlığın içine düştüğü çıkmazın tek kurtuluşu, O nurlu ışığın tekrar karanlıkları aydınlatmasıyla mümkün olacaktır.

Sen, fikir kadar güzel ve tek, birden daha tek! Itrını süzmüş ezel, bal sensin, varlık petek.

Bir sıkıntın olduğu zaman Rabbine dönüp ‘Benim büyük bir sıkıntım var’ deme sıkıntına dönüp ‘benim büyük bir Rabbim var’ de.

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ