Hayata Dair Sözler
Hayat hepimizin mücadele ettiği bu yaşama durumudur. Bir çoğumuz için engebeli bir yol anlamı taşır. Bir çoğumuz içinde mutluluğun simgesidir. Hayatın anlamı bu yaşantının size ne sunduğu ve sizin bu yaşantı hakkında ne düşündüğünüz ile ilgilidir. Sonuçta herkesin edindiği bir tecrübe ve kariyer vardır bu yüzdende bunu iyi değerlendirerek başkalarının deneyimlerini dinleyerek ve öğrenerek hayata bakış açımızı değiştirebiliriz. Hayatın bize kattığı bu deneyimlerle beraber bir takım sözlere ve iyiliklere sahip oluruz. Sonuçta boşa değil o “ben yoruldum hayat, gelme üstüme” şarkısı. Bir şekilde hepimiz yaşamaktan yoruluyoruz ve bunun farkında olamıyoruz. Dimdik durmalı ve bize inatla kırmaya çalışan bu hayata dair daha iyi sözler biriktirmeliyiz.
– Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.
Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
İki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan, diğeri de parayı.
Geçmiş bir tarih, gelecek bir gizem, bugün ise bir hediye bu nedenle her anın kıymetini bilmekte fayda var…
– Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir; akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur.
İnsan olduğunuzu hatırlayın, geriye kalan her şeyi unutsanız da olur…
– Bazı şeyler nedensiz de güzeldir, neden aradığınız zaman, onu bulursunuz ama güzelliğini yitirirsiniz.
Kaybettiğiniz her şeyin bir alternatifi vardır ama alternatifi olmayan tek şey sevdiklerinizdir.
– Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar.
Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir…
Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar, kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar.
Hayatınızdaki zorlukları ‘düşman’ gibi görmek yerine, ‘tecrübe verici dostlar’ gibi algılamanızda fayda var…
Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın…
Acınmaktansa kıskanılmak daha iyidir.
Sizi ne mutlu edecekse onu yapın ve ‘el alem ne der’ diye düşünmeyin, çünkü sadece el alem efendiniz olmakla kalmaz, kendinizi de mutsuzluğa mahkum etmiş olursunuz…
Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır.
Bazen tek ihtiyacımız, ‘seninle konuşmak iyi geldi’ diyebileceğimiz birisidir…
Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
Aşk imkânsız olduğunda, hem acı çekersiniz kimseler bilmeden, hem de ‘gel.’ diyemeseniz bile beklersiniz sevdiğinizi çaresizce gidemeden…
Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar.
Birisi tarafından delice sevilmek size güç verir, birisini delice sevmek ise cesaret.
Hayat, duygulananlar için bir trajedi, düşünenler için bir komedidir.
Provası yok hayatın, ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarınızı silebilmek, önemli olan ilk defa değil son defa sevebilmek
Bir daha asla deme çünkü yalan söylersin.
Affetmek için iki kişilik erdem lazım, hem onu affetmek, hem onu affettiği için kendini affetmek…
Bildiğim en iyi şey, zamanla öğreneceğimdir.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Bir şeyi çok önceden beri biliyorsan, geçirdiği değişikliklerden haberin yok demektir.
Dünle beraber gitti, düne ait her ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylemeniz ve yapmanız lazım…
Arkadaşlıkların, dostlukların en başında saygı yüreklere kök salmalıdır. Kökü güçlü olan yüreklerde sevgi yeşermeye başlamalıdır.
Ego farkında olduğunu çözer ama farkında olamadığını çaresizlikle tekrar eder ve ‘neden böyle yapıyorsun?’ diye sorulduğunda ‘bilmiyorum.’ diye yanıt verir…
Mutluluk kapısı kapandığı zaman bir gün mutlaka bir diğeri açılır fakat kapalı kapıya o kadar çok bakarız ki, yeni açılan kapıyı göremeyiz.
Erkekler konuşmadan önce kalplerini ve akıllarını dinlemelidirler, erkeklik gururlarını değil…
Çalıştırdığımız insanlara iyi davrandığımızda, onların da müşteriye iyi davrandıklarını öğrendim.
Neler olduğunu anlamak geçmişinizi değiştirmez ama şu an ve şimdi mutlu olmanızın önünü açar, affetmenize yardımcı olur, çünkü anlamak ve hak vermek aynı şey değildir…
Kiminle evleneceğim kararının, hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim.
İnsan garip bir canlıdır, büyük bir kayıp yaşamadan irfan bulamaz ve kibrinden uzaklaşamaz.
Hayatta her zaman bir son tren olduğunu düşündüm fakat yıllar içerisinde bu son trenin hiç gelmediğini öğrendim.
Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir. Ve aşk öyledir ki nerde imkânsız varsa onu seçer.
– Emek olmadan yemek olmayacağını düşündüm ve buna inandım. Sonra bir baktım ki; emeksiz de yemek oluyormuş bunu da öğrendim.
Kadınlar sevildiklerini ve değerli olduklarını hissedemediklerinde, aşkları, nefrete döner…
Dostuma gülümsedim, daha arkamı döndüğümde onu bana gülerken gördüm.
Haddini bilmedikten sonra çok şey bilmek bir şeye yaramaz. Suskunluk kimseyi yanıltmasın, çünkü susan konuşursa kimse kaldıramaz…
– Her şey iyi olacak diye düşündük, sonunda bir baktık ki, üşüttük.
Evlilik, mecburiyet veya tutsaklık değildir, gönüllü bir seçimdir, isteyerek bir ve bir arada olma iradesidir…
İyilikten zarar gelmeyeceğini öğrettiler fakat arkamızdan enayi denileceğini ne yazık ki; öğretmediler.
Her şeyinizi kaybedip savaşınızı kazanırsanız kahraman, her şeyinizle birlikte savaşınızı da kaybederseniz aptalın teki gibi algılanırsınız…
Nereye gideceğini bilmiyorsan bu hayatta durakların çok olur.
İnsana en çok keyif veren şeylerin başına, sevgiyle uzanıp dokunabileceğiniz birinin yanında yatmayı, büyük harflerle yazmak gerekiyor…
Bir şeylere devam etmektir hayat, ara sıra da olsa başarmaktır ama asıl hayat unutmamaktır çünkü sahip olduğun her şey hatırladığın sürece senindir.
Sevgi, sadece bir duygudan ibaret değildir, bir varoluş biçimidir, koşulsuzluğun, ilhamın ve emeğin bir arada olduğu eşsiz bir sanattır…
Hayat satranç oyununa benzer, çok kez şah edersin fakat bir kez mat edersin.
Çocukluğun en kadim duygusu suçluluktur. Çünkü çocuk her olayda kendini suçlu hisseder. Bu nedenle çocukluk duygularının insanı esir alması, yetişkinlikte olması gereken sorumluluk duygusunu tehdit eder…
Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat.
Yükselmek için birilerini ezmediğinizde ve gülebilmek için birilerini ağlatmadığınızda huzurunuz olabilir ama birilerine size ihanet etmelerini sağlayacak kadar güzellikler yaptığınızda ve değmeyecek birilerine değer verdiğinizde huzurunuz kaçabilir…
Unutma hayatta hep olduğun kadar varsın.
Kadınlar, erkeklerin konuşmalarına, açılmalarına ve duyarlı olmalarına özlem duyduklarını söylediklerinde, gerçekte daha çok konuşmaya, açılmaya ve kendilerine karşı daha duyarlı olunmasına özlem duyuyorlar demektir…
Bazen çok zordur hayat, akıntıya karşı kürek çekersin, yorulmak istemezsin ama yorulursun.
Herkes bir şekilde zarar verir kendine, kimi aşağılayarak yapar bunu, kimi yersiz mütevazilikle, korkaklar sözlerle ile yapar bunu, yürekliler eylemleriyle ve seçimleriyle. Herkes zarar verir kendine ama zarar gördü diye kimse değer kaybetmez. Çünkü insanın değeri borsa kağıtları gibi artıp azalmaz, kaşıkçı elması gibi biriciktir insan, bir tanedir şu yalan dünyada, emsalsizdir…
Kar yağarken birden güneş açmak gibiydi hayat, bu aralar hava güneşli bende.
Her şey değişecektir, doğaları budur. Bir gün başarılı, bir gün başarısız olacaksınız, bir gün zirvede, bir gün dipte olacaksınız ama içinizde bir şey hep aynı kalacak ve o bir şey sizin gerçekliğinizdir.İnsan kendi gerçekliğinde yaşar, gerçekliği çevreleyen onca rüya onca kâbus içinde değil.
– Hayatta ki en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır.
Varoluşunuza âşık olun ve kendinizi rahat bırakın, kasmayın. Sevginiz, hoşgörünüz nefes almak gibi olsun. Bir çiçeği koklar gibi nefes alın ve bir mumu üfler gibi nefes verin. Ve bırakın kendinizi, alıp verdiğiniz sevgi olsun.
Gömleğin düğmelerini iliklemek gibiydi hayat, en başta hata yaptığını, sonuna gelmeden anlayamıyorsun.
Mutluluğu ihtiraslar da değil, kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışınızda değil, içinizdedir. Mutluluk bazen dostlarla içilen bir bardak demli çayda, bazen sevgilinin gülümsemesinde, bazen en mahrem gamzelerinde, bazen de tatlı bir gülümsemeyle hatırladığınız güzel bir hatıranın içinde gizlidir.
Hayat bir mini etek gibidir, çok şey gösterir ama asıl görmek istediğini göstermez.