Friedrich Nietzsche Sözleri
Friedrich Nietzsche Sözleri
Mutlaka bir yerden bir sözüne rast geleceğiniz kadar popüler bir baba adamdır kendisi. Felsefe de Böyle Buyurdu Zerdüşt eseri ile dikkat çekecek bir yere sahiptir. Eleştire içerikli bolca yazısı vardır. Adamımız felsefeci doğal olarak da sözlerinde ciddi ironi, tez ve ince elenmiş cümleler bulabilirsiniz. Friedrich Nietzsche sözleri daha çok modern kültüre ya da din ahlak gibi olguların üzerinde takındığı eleştiri durumları ile doludur. Eserinde ele aldığı bu yönleri ile felsefe dünyasında önemli bir koltuğa oturarak bir çok insanın ilgi odağı olmuştur. Friedrich Nietzsche sözleri tamamen sömürücülüğe karşıdır. İstismardan hoşlanmaz ve başına buyruk bir yönünde vardır. Bu yüzden onun dikkat çeken bu yönü ile her şeyin sorgulanmasından geçer. Kariyerin başlangıcı ise Roma ve Yunan metin eleştirileri ile başlamış bu sayede karakteri üzerinde de bir çizgi oluşmuştur. Friedrich Nietzsche sözlerinde kendinize topluma ya da belli durumlara ait bakış açılarını görerek farkındalık sahibi olabilirsiniz. Aynı zamanda yazılarını paylaşarak başka kişilerinde farkındalık sahibi olmasını sağlayabilirsiniz. Bu yüzden hem bize destek olmak hem de sözleri sevdiklerinize paylaşarak başka kişilerinde düşüncelerinin gelişmesini sağlayabilirsiniz.
Seni övdükleri sürece, kendi yolunda gittiğini sanma sakın; başkasının yolunda gidiyorsun
Aşk ve nefret kör değillerdir; ama kendileriyle birlikte taşıdıkları ateş yüzünden kör olmuşlardır.
İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden.
Varacağım ereğime, ben kendi yolumu yürüyorum; duraklayanların ve geride kalanların üzerinden atlayacağım. Benim ilerleyişim, onların batışı olsun böylece!
Eylem ve vicdan genellikle uyuşamazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.
Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya çalışır, kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır. Kalabalık dibini göremediği her şeyi derin sanır çünkü!
Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış olanlara karşı (özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış olanın gözde intikam biçimidir.
Sonraki işim düşünmek oldu. Kendimi onsuz düşünmek. Anlatabiliyor muyum?
Birçok şeyi yarım yamalak bilmektense, hiç bilmemek daha iyidir! Başkalarının düşünceleriyle bilgelik etmektense, kendi hesabına delilik etmek daha iyidir!
İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır.
Aşkta her zaman biraz delilik vardır.Ama delilikte de her zaman biraz mantık vardır
Yiğitlik; en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne üstüne gitmektir.
Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.
İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna ! Sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.
Kadınların hep derin olduğu düşünülür – neden ? Çünkü kimse onların derinine inemez. Kadınlar sığ bile değildirler.
Kendine karşı cebir kullanmayana iyi denilir. Ama nefsini yenen kahramana da iyi denilir.
Bir şey’den hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu; bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.
Ah! En yüksek umutlarını kaybeden soylular tanıdım ben. Şimdi kara çalmaktalar tüm yüksek umutlarına. Artık küstahça yaşıyorlar, anlık hazlar içinde ve ertesi güne dair hedefleri yok neredeyse… “Ruh, şehvettir!” böyle derlerdi. Bu sırada kırıldı ruhların kanatları; şimdi yerlerde sürünüyor ruhları ve kirletiyor kemirdiği her şeyi… Bir zamanlar kahraman olmayı düşünüyorlardı. Şehvet düşkünüler şimdi. Kahraman, artık onlar için bir kasvet ve dehşet! Fakat sevgim ve umudumla sana yemin ederim: terk edip gitme ruhundaki kahramanı! Kutlu tut en yüksek umutları!
Yaşamın kıyısına yaklaşanlar onu daha iyi tanırlar.
Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir.
Av ve zafer için tutkuyla donanan görkemli yırtıcı hayvan, sarışın canavar görmezlikten gelinemez. Bu gizli temel, zaman zaman patlar, hayvan tekrar vahşete döner. Romalı, Arap, Alman, Japon soyluluğu, Homeros’un kahramanları, İskandinav Vikingleri… tümü de bu gereksinimi paylaşıyorlardı. Nereye gitseler arkalarında “barbar” kavramını bırakan bu soylu ırklar, en yüksek kültürlerinde bile, bunun bilinçliliğini gösteriyor, gururunu taşıyorlardı.
Aşkınla git yalnızlığına ve yaratışınla git, kardeşim; adalet, ancak çok sonra aksayarak gelecektir ardından.
Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse bilgi savaşçıları olun.
Ancak hepiniz beni inkar ettiğiniz zaman size dönmek isterim. Gerçekten, kardeşlerim, o zaman kaybettiklerimi başka gözlerle arayacağım. O zaman sizleri başka başka bir sevgi ile seveceğim.
En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı.
Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Mutluluk Hedef Değildir.Tersine Kudret Duygusu Hedeftir.İnsanın Ve İnsanlığın İçinde Müthiş Bir Güç Kendini Deşarj Etmek , Yaratmak İstemektedir.O, Hiçbir Zaman Mutluluk Hedefi Olmayan Patlamaların Kesintisiz Zinciridir.
Bir konu hakkında hazırlıksız sorguya çekildiğimizde, aklımıza gelen ilk düşünce çoğu zaman bizim kendi düşüncemiz değildir; ama bizim sınıfımıza, konumumuza ve soyumuza ait olan sıradan bir düşüncedir sadece. Öz düşünceler pek ender olarak su yüzüne çıkarlar.
Yasaklanmış olana erişmektir amacımız. Felsefem bu parolayla bir gün üstün gelecek; çünkü şimdiye dek, kural olarak, yalnız doğruları yasakladılar!
Artık bana verecek mutluluğun kalmadı mı, ne çıkar! Acıların var daha.
Ahlaksal diye nitelenen yönetmelikler gerçekte, insanlara karşı olup insanların mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu yönetmelikler insanlığın mutluluğu ve refahı ile bağıntılı olmaktan uzaktır.
Aşkınla git yalnızlığına ve yaratılışınla git, kardeşim; adalet, ancak çok sonra aksayarak gelecektir ardından
Yaşamak için bir “Neden”i olan, her türlü “Nasıl”a dayanabilir.
Açıklanmamış karanlık bir konu apaçık bir konudan daha önemli sanılır.
Her zaman ilk olmak, diğerlerinin önüne geçmek istiyorsun; kimse sevmeyecek senin kıskanç gönlünü, dostundan başka!
Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür.
Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
Bir insanın gerçekten ele almış olduğu düşünce özgürlüğü ile, onun tutkuları ve hatta arzuları da gizli gizli kendi üstünlüklerini göstereceklerini sanırlar.
Bir Kere Yanlış Trene Bindiyseniz; Koridordan Ters Tarafa Yürümenin Hiçbir Faydası Yoktur !
İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir zaman çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.
Bir kurbanın yoldaşı o kurbandan daha çok acı çeker.
Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında, onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez.
Alev, başka şeyleri aydınlattığı kadar aydınlatmaz kendini. Bilge de böyledir.
Kötü belleğin iyi tarafı, aynı şeylerden bir çok kez, ilk kez gibi yararlanmaktır.
Yasa koyucu olmak, daha yüceltilmiş bir zorbalık biçimidir
Yokluk Büyük Varlıktır Azizim, Yeter Ki Fark Edebilesin.