Çanakkale Zaferi Sözleri
Çanakkale Savaşı, Anadolu’nun kendini seferber ettiği ve bir çok gencin şehir olduğu içinde acıları ve sevinçleri barından bir savaş olarak tarihte yerini almıştır. Osmanlı Devleti çökmek üzereydi ve bir çok cephe de ağır yenilgilere uğramak zorunda kalmıştı. Çanakkale Savaşı ile Kurtuluş Savaş’ına zemin hazırlanmış bir milletin özgürlüğünden nasıl vazgeçilmeyeceği tarihe yazılmıştır. Aynı zamanda içinde kan ve gözyaşı barındırdığı kadar merhamet ve adaleti gösteren bir savaş olmuştur. Bu yüzden tarihimizin kendi neslimize en iyi şekilde öğretilmesi ve bu vatanın kolay kazanılmadığını anlatmamız gerekir. Oğullarını askere gönderirken başlarına kına yakan anneler vatana evlatlarını kurban göndermeyi seve seve kabul etmişlerdir. Aynı zamanda kadını erkeği yaşlısı demeden bu mücadeleye tek yürek halinde katılmış ve bağımsızlık için her şey göze alınmıştır. Destan’ın yazıldığı bu tarihte bir çok türkü yakılmıştır. Aşağıda Çanakkale türkülerinde yer alan sözler bulunmaktadır.
Gökler gürül gürül gürlerken
Bizim Çanakkale’yi, Bizim Kurtuluş Savaşı’nı hatırladım
Uydurma toplarımızdan
Nasıl da kaçardı düşman, akın akın…
İçimizdeydi belki o zaman
Büyük sırrı imanın.
Bu topraklarımızı vatan yapan aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Almanya tarafından Osmanlı ordu müfettişliğine atanmış Liman Von Sanders’ın, Çanakkale, Sina ve Filistin Cephesi gibi cephelerde görev almış komutan. Rütbesi Müşirdir. Enver Paşa, Çanakkale’de 5. ordu’nun, Sina ve Filistin Cephesi’nde de Yıldırım Orduları komutanlığını Erich Von Falkenhein’dan sonra ve Mustafa Kemal Paşa’dan önce yapmıştır. Kitapta, savaş anındaki Türk ordusunu tahlillerde bulunmuştur. Anafartalar Cephesi’nde, Yarbay Mustafa Kemal’deki yeteneği görüp gerekli desteği yollamıştır. Sina ve Filistin’de ise, İngiliz Lawrence öncülüğündeki Araplarla ve Edmund Allenby komutasındaki orduyla savaşmıştır. Savaştaki Türk halkını gözlemlerini, kahramanlıkları kitaba aktarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ten, kurşun isabet etmiş saati hediye almış ve Liman da ona aile saatini hediye etmiştir.
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini kutluyor aziz şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyoruz.
Biz Türkler, beğenmediğiniz bu askerlerimize, Peygamber Efendimiz’in ( s.a.v ) ismine hürmeten Mehmetçik deriz. Üstleri başları bakımsızdır ama her birinin göğüsünde Âshâb-ı Bedir duası asılıdır. Bu nedemektir, biliyormusunuz? Her biri buraya, peşin peşin cennete gitmeye gelmiştir.
Bir ulus ve vatan yaratan bu kutlu günde 18 Mart şehitlerini minnetle anıyoruz.
Biz ölümden korkmayız, imanla harp eder, ölümü kovalarız!
Dur yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Çanakkale zaferimiz kutlu olsun.
Filistin çok asil ve güzel bir kadın, ama 500 yıldır Türk diye bir adamla evli
Türk milletinin Çanakkale’de elde ettiği zafer, bütün dünyaya verilmiş bir insanlık dersidir.
Bize düşen aziz borç asırlık zamanlardan
Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan!
Bugün, zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak etmekteyiz.
Çanakkale geçilmezmiş! Yesinler! Çoktan geçildi çoktaan! Gemilerle değil, çanak antenlerle geçildi Çanakkale.
Çanakkale Zaferi; vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir destanıdır.
Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin!
Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek
Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek
Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin!
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde;
Keder, elem her ne varsa geride kalsın!
Tehlikeler duman gibi tüterken yerde
Arkadaki her düşünce sönüp ufalsın.
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Ateşte açan güldük biz, ölümlerde doğduk biz.
Yemen’de yandık, Sarıkamış’ta donduk, Çanakkale’de öldük biz…
Devletimiz, şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Şehitlerimizi anar zaferimizi kutlarız
Arap’ın Arap olmayan üzerine bir üstünlüğü yoktur.Arap olmayanın da Arap üzerinde bir üstünlüğü yoktur.Siyahın beyaz üzerine bir üstünlüğü yoktur.Beyazın da siyah üzerinde bir üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak takva iledir.
Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını korumak için şahlanan bir milletin bağımsızlığının ve egemenlik aşkının ibret verici kahramanlık destanıdır.
Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin.Bilakis onlar diridirler.Lakin siz anlayamazsınız.
18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Zaferiniz kutlu olsun…
Ölümü sevinçle karşılayan bir kişinin korkacağı daha ne olabilirdi ki?
Dönmeyi hiç düşünmediler. Bu vatanı evlatlarına bırakabilmek için canlarını gözlerini bile kırpmadan verdiler. Saygı ve minnetle şehitlerimizi anıyoruz.
Çaresizlik yeni çareler ürettirir…
Çanakkale Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu olsun.
Çanakkale geçilmezmiş ! Çoktan geçildi çoktaaan! Gemilerle değil , çanak antenlerle geçildi Çanakkale.
Bu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Çanakkale şehitlerimizi minnetle anmaktayız.
“Çok garip değil mi çavuşum?”
“Nedir garip olan Remzi?”
“Barışın sembolü dedikleri zeytinlerin altına savaşta şehit olan arkadaşlarımızı gömmemiz.”
“Hem garip hem de büyük bir tezat. Fakat savaşı biz istemedik… Düşmanı buraya biz çağırmadık… Bu vatan bizim. Savaşmaya mecburuz. Bunu böyle belle.”
Milletimiz, mukaddes vatanımızın korunması için canlarını veren şehitlerini ve gazilerini hiçbir zaman unutmayacak, onların bıraktıkları kutsal mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurla sahip çıkacaktır.
Büyük İskender’in, gençliğinde kazandığı askeri başarılara, kurduğu mükemmel orduya, dünyayı değiştirme yönünde içinde hissettiği güçlere karşın, ÇanakkaleBoğazı’nda olduğu yerde kalıp asla karşıya geçmediğini düşünmek olası, ancak bunun nedeni korku, kararsızlık, irade güçsüzlüğü değil, yercekimi olurdu.
Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu yaşıyorum.
Onun sevgisi,yüreği benim hayat direncim.O bana değil,ben ona muhtacım.Gönül gözü açık olanların görmeye ihtiyacı yoktur.Öyle gözü açık insanlar var ki,önlerini bile göremiyorlar.
Tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102. yıldönümünde milletimizin bu onurlu gününü kutluyor, kahraman şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi şükran ve rahmetle anıyorum
Her şey madde değildir.Gözün göremediği,aklın idrak edemediği şeyler de vardır.
Türk milleti Çanakkale’de elde ettiği üstün başarısı ile tüm dünyaya, bağımsızlığı ve vatan toprağı söz konusu olduğunda, karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını en açık şekilde vermiştir.
Sizin gibi hayatın bir boyutunda yaşayanların böyle düşünmesi normaldir.Ama unutmayın ki hayat tek boyutlu değildir.
Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü’nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Çanakkale Zaferi’ni ulusça kutlamanın kıvancı içerisinde sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ya Rab! Sen ne büyüksün ki senin için yola çıkanlara kudret elinle yardım yağdırıyorsun.
Sevinç ve coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde, bu güzel vatanımız için canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun…
Çare olduğunuz kadar çare bulursunuz.Yardım ettiğiniz kadar yardım görürsünüz.
Çanakkale Deniz Zaferi Birinci Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin akışını değiştiren, bağımsızlığı uğruna canını vermekten çekinmeyen Türk milletinin kahramanlık destanıdır. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Bir öğretmen ömrü boyunca bir gönüle girip,bir kişiye ışık olsa bile yeter…
Büyük bir imanın, muazzam bir azmin ve sarsılmaz bir kararlılığın timsali olan bu zaferin 102. yıl dönümünü kutlarken, bu uğurda canlarını vermiş şehitlerimizin mukaddes hatıraları önünde saygıyla ve sevgiyle eğiliyoruz.
Allah bir hayrı isterse,bütün sebepleri bir araya getirir.
Her zaman gönlümüzde yaşayacak aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin kahramanlıklarla dolu hatıraları, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere inanarak emanet ettiği Cumhuriyetimizin yaşatılmasının en büyük teminatı olacaktır. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Sen de biliyorsun ki hayırlı hizmetler büyük fedakarlıklar gerektirir.
Bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanın bölünmez bütünlüğünü ve Türk Milletinin huzur ve güvenliğini sağlamak için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Düşünün ki; saygı yok,görev bilinci yok,aile,vatan,bayrak derdi yok.Din,iman hassasiyeti yok.Bu geleceğimizin felaketi demektir.Buna kafa yormak,çözüm üretmek,bizlerin asli vazifesidir.
Çanakkale, yirminci yüzyılın başında dünya tarihinin belirgin bir şekilde akışının değiştiği yer olmuştur. Dört imparatorluğun dünya sahnesinden silinmesine vesile olmuş ve bizim bugün gururla andığımız Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Gününüz kutlu olsun…
Gözyaşıyla sulanmayan emekler bereketsizdir.
Çanakkale, vatan savunmasının akıl ve iman gücüyle destana dönüştüğü, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, bizim ve dünya için en önemli savaşlardan biridir. 18 Mart Çanakkale Deniz zaferimiz kutlu olsun. Şehitlerimizin mekânları cennet olsun…
“Allah-ı Zülcelâl Hazretleri mazlumun yanındadır. Eğer itilaf devletlerinin bir planı varsa Cenab-ı Hakk’ın da binbir planı vardır. Müsterih ol.”
Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Zaferiniz kutlu olsun…
Evlatları Allah rızası için çarpışan bir millet, ebediyen var olur!
Bu mukaddes güzel yurt topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayı, bu güzel vatanı bizlere emanet eden atalarımıza karşı bir borç bilmeliyiz.
Dünya Savaşı’nda bir ordunun hem düşman filosu, hem de kara ordusuyla aynı anda savaştığı tek savaş alanının Çanakkale kara çatışmalarında olduğunu belirtmeliyim.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, temel ilke ve nitelikleriyle geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verirken, bizi millet yapan yüksek değerleri canlı tutmalı, daima yüceltmeliyiz.
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Çanakkale’ye giden Halil ile nişanlısı Hediye’nin kavuşamamasını anlatan bu türkü,oyun havası değil aksine ağıttır.
Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünü kutluyor; bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk milletinin huzur ve güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum.
“Türk Tanrısı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye babam kağan ile anamı tahtta oturttu.Ben de Tanrı irade ettiği için, Kut’um olduğu için kağan oldum. Öte yandaki milletleri nizama soktuk. Tanrı güç verdiği için Türk askerleri kurt gibi, düşmanları koyun gibi idi.”