Süper Sözler

Süper Sözler

Hayatımızın her alanında bize güç verecek doping etkili sözlere ihtiyaç duyarız. Bu sözler sayesinde hayatımıza bir dayanak noktası buluruz.  Dinlenmeye, motivasyon bulmaya ve moral almaya ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda elimizden tutacak destekçi sözler hayatımızın temelini belirler. Bazen bir adım atmak istediğin halde gerekli adımı atmakta zorluk çekersin. Bu yüzden hayatının her alanında bu yalnızlığı silmeni sağlayacak bir şeylere ihtiyacın vardır. Hepimizin yaşadığı zor zamanlar varamadığı yollar ve düşünemediği çözüm bulamadığı şeyler vardır. İşte bu yüzden sıkıcı tutunmaya ve direnmeye ihtiyaç duyarız. Küçücük bir kaç kelimenin hayatımıza nasıl şifa olacağını ve bizi nasıl mutlu edeceğinizi tartamayız. Bu yüzden iyi şeylerin peşine düşmeli ve yürekten mutluluğu kovalamalıyız.

Yalnızlığın dibine vurmuşken ellerimden tutan ellerin tüm anılarımı renklendirdi.

Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.

Hayatının her alanında küçük dertlerin olacak, mesele onları aşılmaz hale getirme.

Ben kaybettiklerim için değil, kazanacaklarım için yaşıyorum.

En çok seni sevip en çok senin tarafından sevilemedim.

Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.

Cesaretin ölçüsü ölmek değil, yaşamaktır.

İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.

Çok dinlememiz, az konuşmamız için iki kulağımız ve bir dilimiz var.

Tutacak el bulamazsam koyar cebime gezerim.

Birisi size; “Dürüst insan diye bir şey yoktur” derse,
O kimsenin düzenbaz olduğuna inanın.

Birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan öndesiniz demektir.

Beni öyle bir yalana inandır ki,ömrümce sürsün doğruluğu.

Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.

Geçmiş ve gelecek imgelemin içindedir; gerçeklik ise bu anın içindedir.

Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için

Dünya atmosferindeki bir elektrik fırtınası beynimizin sinaptik ağındaki aynı elektrik fırtınasıdır. Beynimizde bu düşünce olarak sonuçlanır, dışarıda ise gökyüzündeki yıldırım olarak görülür.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Dünya sizin kendi yorumlarınızın kurgusudur.

İster yar ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da.

Fizikçiler artık zaman kelimesini kullanmıyor; uzam – zaman süremi terimini kullanıyorlar çünkü zamanı göreceli bir görüngü (fenomen) olduğundan haberleri var; zaman mutlak değil.

Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.

Kendimizi dalgın, keyifsiz hissettiğimizde bedenimiz evrenin bedeniyle olan eşzamanlılığını kaybetmiştir. Deniz kıyısında veya doğa içinde herhangi bir yerde zaman geçirmek ritmimizi doğanın ritmiyle eşzamanlı hale getirmeye yardımcı olabilmektedir.

Küfür edemem ben bilirsin susuyorum. Dile getiremediklerimi sen anla.

İnsan bedeni sınırsız karşılıklı ilişkiye en iyi örnektir çünkü fiziğin, kimyanın, biyolojinin ve matematiğin hepsinin bir araya gelip hayat deneyimini yarattıkları bir eşzamanlılık alanıdır. Bedende yüz trilyon hücre vardır ki bu sayı Samanyolu galaksisindeki bütün yıldızlardan daha fazladır. Her hücre saniyede sayısız iş yapar, bunu yaparken diğer hücrenin ne yaptığından anında haberdar olur ve etkinliğini diğer tüm hücrelerle karşılıklı ilişkiye sokar. Bir hücrenin bir diğer hücreye, ‘Dinle bak, ben şimdi besin sindireceğim; sen biraz bekle ve şimdilik düşünme’ diyecek zamanı yoktur. Beyinhücrelerimiz düşünürken, safra kesemiz safra üretirken, bağışıklık sistemimiz mikropları öldürürken, mide hücrelerimiz besin sindirir. Hücreler bir anda birden fazla şey yapmakla kalmıyor, aynı zamanda diğerlerinin ne yaptığını da takip ediyor; böyle olmasaydı beden içinde büyük bir karmaşa olurdu

Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.

Radyoaktif izotop araştırmaları göstermiştir ki, beden sahip olduğu atomların %98’inin yerine bir yıldan daha kısa bir sürede yenilerini koymaktadır.
Beden her beş günde bir yeni bir mide çeperi, her ay yeni bir cilt tabakası, her altı haftada yeni bir karaciğer dokusu ve her üç ayda bir yeni bir iskelet dokusu oluşturur. Hatta DNA’mız, milyarlarca yıllık evrimin kalıntılarını taşıyan genetik materyal bile altı hafta öncekiyle aynı değildir. Bu sebeple eğer kendinizi kendi fiziksel bedeniniz olarak düşünüyorsanız, hangi bedenden bahsediyorsunuz? Bugünkü bedeniniz üç ay öncekiyle aynı değil.

Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.

Bakıyorum da,
insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek,
doğru dediklerine doğru demek,
kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak… Yaranacak mısın, aşırı
gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin
istediği kadar belli olsun,suratından
aksın, en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa.

Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzumu var.

Ben sadece zeki insanların çocuk sahibi olması gerektiğini söylemiyorum. Ben sadece zeki insanların da çocuk sahibi olmaları gerektiğini söylüyorum. En azından yerlerine geçecek sayıda çocuk sahibi olmalılar.

Gören göze karanlık perde olamaz görmek istemeyen göze ışık ne yapsın.

“Zeki insanlarda mutluluk, bildiğim en ender görülen şeydir”

Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölürsünüz.

“Köpekler zeki varlıklar; politik konularda her şeyi bilirler ve ben aradığım her şeyi o mektuplarda kesinlikle bulacağım.”

Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.

Ray Kurzweil, […] “Ölmeyi planlamıyorum… Onu, eninde sonunda tüm evrenin uyanışı olacağı şeklinde görüyorum. Bana göre, şu an tüm evren aptal bir madde ve enerjiden oluşmuş durumda ve sonunda o da uyanacaktır. Bu evren, müthiş zeki bir madde ve enerjiye dönüştüğü zaman, onun bir parçası olmayı umut ediyorum.”

Bazı insanlar hep ‘kaptan’ olurlar, söz konusu ‘dümen çevirmek’ olunca.

Kendini bilen, kültürlü ve zeki bir insan, kendisine karşı sınırsız bir titizlik göstermezse gururlu olamaz.

Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.

Görmemek için yüzünü,
Gözlerimi elime aldım.

‘Kendine iyi bak’ cümlesinin devamı, ‘çünkü ben beceremedim’ olmalı.

Gözlerimi vereyim sana,
Kendine öyle bak!

Çay senin çeşme benim üstüme düşme benim seninle dalga geçtim sevdiğim başka benim.

“… sana çoktan ispat ettiğim gibi, ben de herkes gibi hata yapıyorum. Aslında çoğu kişiden -kusuruma bakmazsan- epey zeki olduğum için, hatalarım da aynı ölçüde muazzam oluyor.”

Erkek arkadaşının parası yok diye tokum diyen de vardır, yokum diyen de.

“Daha çok küçüksün,biliyorum,ama bunu şimdiden anlamanı ve iyice öğrenmeni istiyorum.Evlilik bekleyebilir,eğitim beklemez.Sen çok zeki bir kızsın.Gerçekten öylesin.İstediğin her şey olabilirsin,Leyla.Seni tanıyorum.Ayrıca,bu savaş bittikten sonra Afganistan’ın erkekleri kadar,belki daha çok sizlere gereksineceğini biliyorum.Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma imkanı yoktur,Leyla.Hiç yoktur.”

Tanrı kuşları sevdi ve ağaçları yarattı. İnsan kuşları sevdi ve kafesleri yarattı.

Artık zeki insanların “uyanış” ve “aydınlanma” dedikleri şeyin altında saklanmaya çalıştıkları acıyı hissediyordum.

Yükün dürüstlükse gücün düşer belki ama başın düşmez.

Senin görüşlerini sonuna kadar dinledikten sonra kendi bildiğini okumakta direten, senden daha zeki bir çılgına karşı ne yapabilirsin ki, diye geçirdi aklından.

Yalnızlık, zannetmeyin ki kimsesiz olmaktır. Asıl yalnızlık kimsen var iken kimsesiz kalmaktır.

Bazı şeylerin aslında göründükleri gibi olmadıkları önemli ve çok bilinen bir gerçektir. Örneğin, Dünya denen gezegende, insanoğlu her zaman kendisinin yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır çünkü bir sürü şey becermiştir… tekerlek, New York, savaşlar, vesaire… bu arada yunusların bütün yaptığı ise suya dalıp çıkmak ve eğlenmek olmuştur. Buna karşılık, yunuslar da her zaman kendilerinin insanoğlundan çok üstün bir zekaya sahip olduklarına inanmışlardır… tamamıyla aynı nedenlerden dolayı.

Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.

Zeki insanlar hic bir sey beceremezler, becerenler yalnizca aptallardır.

Ağzınızdan çıkanlara daima dikkat edin. Çünkü bir sözü unutmak, bir yüzü unutmaktan çok daha uzun zaman alır.

Ben dinliyor, bana zeki dendiğini duyuyordum. Fakat sıradan bir insanın sahip olduğu niteliklerin, bir suçluya yöneltilen ezici suçlamalar haline nasıl gelebildiğini anlamıyordum.

Önce olacak gibi olur, Hatta biraz olur, umutlanırsın. Ama anlarsın ki olan sadece sana olmuştur.

“Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra… Zekamız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor…”

Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.

“Aptallar dışında hepimiz öfke doluyuz ve şu anki endişem, onların beşikten itibaren beyinlerini yıkadığımız, sonunda da en zeki olanlarını bile birer aptala çevirdiğimiz yönünde.”

Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.

Bu adam, baylar, zeki bir adamdır. Kendisini dinlediniz, değil mi? Yanıt vermesini biliyor. Sözcüklerini tartmasını biliyor. Ne yaptığımı bilmiyordum diyemez.

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ