Sokrates Sözleri

Sokrates Sözleri

Ahlak felsefesi ile ilgili ciddi ve kapsamlı çalışmalar yapan ilk kişidir. Sokratesin Hayatı oldukça manidardır ve önemli dersler içerir. Onun ahlak anlayışının normları ve kuralları yoktur. Ya da yaşamak için belli yolları işaret etmez. Aydınlatan ve insanı yaşatan bir ahlak felsefesinden bahseder.  Erdem bilgiden kaynaklıdır ve erdemli insan bilgiyi kabul edendir. En önemlisi ise kimse bilerek kötülük yapacak karakterde değildir. İnsanların doğuştan ahlaki duygularla doğduğuna inanır. Filozof ise bu konuda önemlidir. İnsanin içindeki cevheri dışarı çıkarmakla yükümlüdür. en azından Sokrates Bey bu şekilde düşündüğü için durumlar böyle işlemiş. Sokrates sözleri içinde ahlaki değerler barındırır. bu değerler ile güzel sözler ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda felsefi sözler konusunda yer alan baba isimlerdendir. Kendini bildiği sürece her insanın iyi olacağını düşünmüştür. Galeride yer alan Sokrates resimli sözler ile felsefi paylaşımlar yaparak dikkat çekebilirsiniz.

Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan, işe önce kendisinden başlamalıdır.

Umut her daim vardır.

REKLAM ALANI

Bilgi ruhun gıdasıdır.

Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendisinden başlamalıdır.

Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır.

Bilgi ruhun gıdasıdır.

Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.

Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır.

Bilen insan kötülük yapmaz.

Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.

Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir

Bilen insan kötülük yapmaz.

En faziletli insan, rûhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.

Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir

Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız , yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin.

Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?

Fazilet, ruhun güzelliğidir.

Bir değil bin kere ölmem gerekse bile yolumdan dönmeyeceğim.

Felsefe hayretle başlar.

Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?

Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.

İyice bilin ki, bir değil bin kez ölmem gerekse de, doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim.

Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir.

O, hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım.

Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır.

Her zaman güzel öten kuğular, ölümlerinin yaklaştığını hissettiklerinde, belki de hizmetinde bulundukları tanrının yanına gideceklerine sevindiklerinden, daha çok ve daha güzel ötmeye başlarlar. Ama insanlar ölümden korktukları için kuğulara iftira atarak, üzüntülerinden öttüklerini, yaklaşan ölümleri için ağıt yaktıklarını söylerler.

İnsan bildiğini öğrenir.

 

“Kendilerini bilgili olarak satanlar gerçekten en bilgisiz olanlardır.”

Kadın erkekle bir kez eşit hale getirildi mi, artık ondan üstün olur.

Her tehlike türü için ölümden sakınmanın birçok farklı yolu vardır, yeter ki tehlikede olan kişi her şeyi söyleyecek ve her şeyi yapacak kadar utanmaz olsun. Ancak beyler dikkat edin: Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar.

Kainatta tesadüfe tesadüf edilmez.

Ben Tanrının, devletin başına sardığı bir atsineğiyim, her gün her yerde sizi dürtüyor, uyarıyor, azarlıyorum; peşinizi bırakmıyorum. Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız. Onun için size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı öneririm.

 

Kentimiz uyanıp kendine gelmesi için bir at sineğine ihtiyaç duyan, soylu ama iri ve hantal bir ata benziyor. Bana öyle geliyor ki, tanrı beni hiç ara vermeden peşinizden koşarak her birinizi uyandıracak, hasihat edecek ve azarlayacak bir at sineği olarak kentin başına sarmış.

Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer?

Başarılı zanaatçıların da ozanlarla aynı hataya düştüklerini gördüm. Zanaatlarını güzel bir şekilde icra etmeleri yüzünden, çok daha önemli başka alanlarda da bilge olduklarını sanıyorlardı ve bu kusurları sahip oldukları bilgeliği gölgeliyordu.

Kendini bil.

Çoğunluğun ne düşüneceğinden bize ne? Düşüncelerine önem verilmeye değer bilge kişiler, nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranıldığını düşüneceklerdir nasıl olsa.

Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün.

İyi konuşup konuşmadığımın ne önemi var? Söylediklerimin doğru olup olmadığına bakın sadece.

“Bir insan öldüğü zaman, yaşadığı süre boyunca ona eşlik eden daimon, onu ölülerin yargılanmak üzere toplandığı yere götürmeyi üstlenir. Orada yargılandıktan sonra, kendisini öteki dünyaya götürmekle görevlendirilmiş bir rehber eşliğinde Hades’e doğru yol alır.”

Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.

Bu yamuk yumuk gemilerin yanında kalıp alay edilmekten ve yeryüzüne bir yük olmaktansa hemen ölmeme ve düşmanlarımdan intikam almama izin ver..

Artık ayrılmak zamanı geldi, yolumuza gidelim: Ben ölmeye, siz yaşamaya.
Hangisi daha iyi?
Bunu Tanrı’dan başka kimse bilemez.

Ne pahasına olursa olsun, evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz,yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz.

Gene de ben ondan bilgiliyim; çünkü o hiçbir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor; ben ise bilmiyorum ama bildiğimi de sanmıyorum. Daha doğrusu bilmediğimi biliyorum; demek ki ondan biraz daha bilgeyim.

Öğrenmek, eskiden bilinmiş bir şeyi yeniden hatırlamaktan başka birşey değildir.

“Adalet yolunda çaba sarf eden bir kimsenin, kısa bir zaman olsun yaşayabilmesi için, politikacı değil de sıradan, ama bilinçli bir vatandaş olarak kalması gerekiyor.”

Sadece bir iyi vardır, bilgi; ve sadece bir kötü vardır, cehalet.

Şuna inanın ki sizi kandırıyorlar , çünkü söylediklerinin hiçbirinde tek bir doğru bile yok …

Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez.

Aslında ikimizin de iyi yada güzel bir şey bildiği yok; fakat ben ondan daha bilgiliyim; çünkü o hiçbir şey bilmiyor ama bildiğini sanıyor; bense bilmiyorum ve bildiğimi de sanmıyorum.

Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.

Asıl sorun, ölümden sakınmak değil, haksızlıktan sakınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar.

Yalnız işsiz olanlar değil, daha iyi işler yapabilecek olanlar da başıboştur.

”Güçlük, dostlarım, ölümden kaçınmak değil, ama haksızlıktan kaçınmaktır; çünkü o ölümden daha hızlı koşar. Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, kendim gibi konuşup ölmeyi yeğlerim.”

İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır ama her zaman her yerde erdemli olmamışlardır.

“Kendi işlerinin eri oldukları için en yüce konuların hepsinden de anladıklarını zannediyorlardı. Böyle sandıkları için de gerçek bilgelikleri gölgede kalıyordu.”

Bir şey bilmediğim dışında başka bir şey bilmiyorum.

”Gençler gibi süslü cümlelerle konuşmak istemiyorum. Benim gibi yaşlı adama yakışmaz.”

Sadece bir iyi vardır, bilgi; ve sadece bir kötü vardır, cehalet.

Kendini toplum için önemli gören ve değeri olduğuna inanan bir kimse,” yaşayacak mıyım yoksa ölecek miyim? ” diye düşünmemelidir

Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir. 12 Aralık 2011    (Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır.)

Hiçbir zaman,iyi olduğundan emin olmadığım şeylerden,kötü olduğunu kesin bildiğim şeylerden korktuğumdan fazla korkmam..

Ne pahasına olursa olsun, evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz.

öğrendim ki , şairler söylediklerini akılla filan yapmıyorlardı , yani bilgiye ihtiyaçları yoktu . Bir çeşit ilhamla söylüyorlardı şiirlerini ; yani Tanrısal bir güdüyle ..

Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer?

İnsan bildiğini öğrenir.

“Bilge olan yalnız Tanrı’dır.”

Kadın erkekle bir kez eşit hale getirildi mi, artık ondan üstün olur

Öyleyse ya önceki iddamızda yanlıştık,ya da o zaman doğrıysak şimdi yanlışız..

Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendisinden başlamalıdır.

“…göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim,
bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın…”

Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir.29 Ekim 2011

“Doğrusu belki
ikimizin de iyi ve güzel bir şey bildiğimiz yok; ama, gene ben ondan daha bilginim; çünkü o hiç bir
şey bilmediği halde bildiğini sanıyor; ben ise bilmiyorum ama bildiğimi de sanmıyorum. Demek ben
ondan biraz bilgiliyim, çünkü bilmediklerimi bildiğimi sanmıyorum.”

Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.

Paraya, şana, onura bunca önem verirken, nasıl olur da usa, doğruya hiç durmadan yükseltilmesi gereken cana, ruha bunca az önem verirsin, sıkılmaz mısın bundan, yüzün kızarmaz mı?

Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız , yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin.

Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülüklerden sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden hızlı koşar.

Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.

-Euthyphro, bizim tanrılara verdiğimiz hediyelerin anlamı nedir?
-Şeref,saygı ve biraz önce söylediğim gibi memnuniyetten başka ne olabilir ki?

Felsefe hayretle başlar.

Bir adam gerçekten insanları eğitebiliyorsa,bence bunun için para alması bile onun için bir onurdur..

Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün.

Konuşmak için para almadım, para almadığım içinde susmadım. Zenginlerin olduğu kadar yoksulların da sorularına açık oldum, beni dinlemek isteyen herkese yanıtlar verdim.

Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır.

Ayrıca, işlediğim suçu bilmeden işlediysem, yasalar bunu suç saymaz; beni bir kenara çekip uyarman ve öğüt vermen gerekirdi; çünkü öğütle, farkında olmadan işlediğim suçu elbette işlemekten vazgeçerdim. Oysa sen benimle konuşmaktan, bana öğüt vermekten uzak durdun; bunu yapmayı istemedin; beni mahkemeye, yasanın, ışığa çıkarılması gerekenleri değil, cezalandırdığı mahkemelere sürükledin.

Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez.

Başkalarının sizi eleştirmesini engellemek yerine, mümkün olduğunca daha iyi biri olmaya çalışmalısınız.

En faziletli insan, rûhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.

Atinalılar beni suçlayanların sizi nasıl etkilediğini bilemiyorum. Ama öyle ikna edici konuşuyorlardı ki, az kalsın ben bile kim olduğumu unutacaktım.

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ