Şeyh Edebali Sözleri

Şeyh Edebali Sözleri

Doğum tarihi tam olarak bilinmeyen alimlerdendir. Kendisi Aslen Karamanlı’dır. Hadis, Tefsir ve İslam Hukuku alanında kendini geliştirmiştir. O zamanın büyükleri olan alimlerin sohbetlerinde bulunmuştur. Bilecekte yaptırdığı dergahta öğrenciler yetiştirmiş ve halkla sohbetler yapmıştır. Osman Gaziyi de burada misafir ettiği söylenmiştir. O zamanlar Osman Gazi ona misafir olarak Şeyh Edebali sözlerini dinler ve feyz alırdı. Burada rüya gören Osman Gazi’nin rüyasını yorumlamıştır ve kızını ona nikahlar Şeyh Edebali hikmetli sözler söylemiştir ve sözler ilim sözleridir. Şeyh Edebali  resimli sözler ve Şeyh Edebali facebook kapak fotoğraflarını aşağıda yer alan galeride bulabilirsiniz. Bu güzel sözleri ve islami sözleri sevdikleriniz paylaşabilir ve cuma mesajları olarak da yollayabilirsiniz.

Şu üç kişiye acı: (1) cahiller arasındaki âlime, (2) zengin iken fakir düşene ve (3) hatırlı iken itibarını kaybedene.

Toprağa bağlanınız. Veriniz, elleriniz yumuk, kapalı kalmasın. İlim sahiplerini koruyunuz. Ağaç dikiniz. Ödünç aldığınızı fazlasıyla iade ediniz. Peygamber efendimizi çok iyi tanıyınız. Asıl ölüm, ilimden payını alamayanlar içindir” diye öğüt verir.

Ey oğul sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.

“İnsanlar ne yana gitseler, ölümlerine doğru giderler,” demişti bir gün Şeyh Edebâli… Salt ölümün yeri, biçimi değişiyordu. Rahat yatağında ölmek… Eşkıya tarafından tutulmuş boğazları zorlarken ölmek, en iyi dostunun pususunda…

Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.

*İyi huylu, güzel ahlaklı ve herkes için sevgi dolu olmak.

Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.

Kini, hasedi, düşmanlığı ve dedikoduyu hayatından çıkarmak.

Gördün söyleme, bildin bilme.

Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak; gözü, gönlü ve kalbi tok olmak. *Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli, dürüst ve kerem sahibi olmak.

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

Büyüklere sevgi ve saygı göstermek.

Cahil ile dost olma: ilim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.

Başkalarının ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek, hataları yüze vurmamak.

Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.

Tatlı dilli, güler yüzlü, samimi ve güvenilir olmak.

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek.

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın…

*Herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek ve yapılan iyiliği asla başa kakmamak. İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak.

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.

*Daima iyi komşu olmak, cahil komşuların verdiği sıkıntıya katlanmak.

En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.

İnsanlar arasında din, dil, mezhep, ırk, renk farkı gözetmemek.

Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.

Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak, iyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak.

Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkâr ve iradene sahip olasın! Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir Vaktinden önce çiçek açmaz.

Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan çekinmemek.

Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir…

Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak, Allah için sevmek.

Kişinin gücü günün birinde tükenir ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı kapalı gözlerden bile içeri sızar aydınlığa kavuşturur.

Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak.

Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme!

Emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek.

Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.

Açıkta ve gizlide Allah’ın emir ve yasaklarına uymak; içi, dışı, özü, sözü bir olmak. *Kötü söz ve hareketlerden sakınmak, hakkı korumak, hakka riayetle haksızlığı önlemek.

Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.

Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.

Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek.

Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.

Bela ve kötülüklere karşı sabretmek.

Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki toprağın tavda olduğunu bilebilsin.

Düşmana düşmanın silahıyla karşılık vermek.

Görgüsüzle dost olma: yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez; üzülürsün.

Bey memleketten öte değildir. Bir savaş yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya dinlenmeye hakkımız yok çünkü zaman yok süre az.

İnanç ve ibadetlerinde samimi olmak ve fani dünyada kalacak şeylerle övünmemek. *Yapılan iyilik ve hayırda Allah’ın rızasından başka amaç gözetmemek.

Cahil ile dost olma: ilim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.

*Feragat ve fedakarlığı daima kendi nefsinden yapmak.

Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz

‘İnsanı yaşatki devlet yaşasın!\’şeklindeki tek cümlesini alıp kısaca şerh etmeye çalışalım.\’İnsanı yaşat\’ diyor Şeyh Hazretleri. \’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!\’
İnsanı yaşatmak için ne yapacaksınız? Öncelikle ona aş vereceksiniz…Aş verebilmek için de iş vermek zorundasınız. Bir işte çalışıp üretecek kazandırırkende kendiside kazanacak. Böylece ekonomi gelişecek, devlette de güçlenecek. İş verebilmek için tabii ki tesis fabrika vs. kuracaksınız yerine göre sanayileşeceksiniz üretim tüketim dengesi tesis edecek ardından gelir dağılımında adalet sağlayacaksınız ve hem doğru yaşaması hemde işini doğru düzgün yapabilmesi açısından insanı eğiteceksiniz bunun için okullar açacaksınız üniversiteler kuracaksınız öğretmenler öğretim üyeleri yetiştireceksiniz. Verimli çalışabilmesi ve üretebilmesi için her insana kaliteli sağlık hizmeti vereceksiniz yani kendi çağını aşan hastahaneler kuracaksınız. Doktor, hemşire, laborant, bakıcı,eczacı araştırmacı yetiştireceksiniz.
Demek oluyor ki, günümüzden yedi küsur sene önce yaşamış Şeyh Edebali çağını çok aşan evrensel normlarla hayata bakabilmiş, devletin bu çerçevede kurulması halinde ancak kalıcı olabileceğini düşünebilmiştir.

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez…

“Müslüman olsun, kafir olsun herkese iyilik yapın, affedici olun. Büyüklerinize ve âlimlere hürmetkar davranın. Bereket büyüklerle beraberdir. Her işinizi Allahu Teâlâ’nın rızası için işleyin. Sözünüz ne ise işiniz o olsun. Doğruluktan ayrılmayın. Allah için cihadı terk etmeyin. Vefa sahibi olun, dostlarınızı unutmayın, meşveretsiz iş yapmayın. Sabırlı olun vaktinden önce çiçek açmaz.”

Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.

Dünyayı bize büyük gösteren , bizim küçüklüğümüz oğul..

İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur;

düşman, canavar kesilir!

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ