Özdemir Asaf Sözleri

Özdemir Asaf Sözleri

1923 tarihinde Ankara da doğmuştur. Kendisi cumhuriyet dönemi Türk şairlerindendir. Özdemir Asaf‘ın gerçek adı Halit Özedemir Arun’dur.  Başarılı bir öğrencilik hayatı yaşayan şair Türk edebiyatı için önemli isimler arasında yer alır. Özdemir Asaf şiirleri aşkı sevgiyi ve özlemi anlatır. Aynı zamanda Özdemir Asaf Kitapları içinde şiir barındırır ve Türk şiiri için önemli bir yere sahiptir. Lavinya şiir en bilinen şiirlerinden bir tanesidir. Özdemir Asaf yazıları ile bir çok kişinin kalbine ulaşmayı başarmış şairlerdendir. Aynı zamanda çevirmenlikte yapmıştır. Özdemir Asaf aşk sözleri ile kalbinizde güzel duygular uyanabilir. Aşağıda sözlerden sonra Özdemir Asaf resimli yazılar ve Özdemir Asaf facebook kapak fotoğraları bulunmaktadır.  Bu aşk sözleri sosyal hesaplarınızda paylaşmak için oldukça güzel… Özdemir Asaf özlü sözler ile de paylaşım yapabilirsiniz. Keyifli okumalar. 🙂

Bir kelimeye bin anlam yüklediğim zaman sana sesleneceğim.

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz…”

Benimle ömür geçer mi ki dedim. Senle geçirmeye ömür yeter mi? Dedi. İşte bu bana bir ömür yetti.

Bana surat asma hayat;
Misafirim sonuçta kalkar giderim

Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor…

Farkıma vardığında,
Farkın kalmamış olursa..?

Ne cenneti merak ediyorum ne de cehennemi. Çünkü ben annemi gülerken de gördüm ağlarken de…

Sarılmak için yürek gerekir, kollar sonraki iş.

İki seçeneğin var; ya kal, ya gitme!

Her insanın bir öyküsü vardır, ama her insanın bir şiiri yoktur.

Uykunun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben… Bir yere gidiyorum, delicesine… Aklımda sen

‘İnsan yorulunca duruyor… Durunca düşünüyor… Düşününce koşuyor. Koşunca yoruluyor… Yorulunca insanlaşıyor. İnsanlaşınca işler karışıyor. Yalnız kalıyor

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı; ben ölürdüm…

Aşk; görmekten çok özlemeyi sever,
Dokunmaktan çok düşlemeyi..
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerde imkansız varsa gider onu sever.

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin
”Ne bileyim; kan davası yerine aşk davası olsa da, herkes birbirini öldüresiye sevse.”

Sus be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi; susta bilmesin özlendiğini.

Gece midir seni bana düşündüren, yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Biri yükseğe çıkmaya görsün. Herkes de bir analık duygusu belirir. Çok çıkma, düşersin dercesine bakarlar. Bunu acınma sanarak inmiş çok kimseler vardır.

Özgürlüğü elinden alınan çocuğa büyük derler.

Gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi?

Ne güzel insanlar vardı eskiden.
Çocukluğumuzu kaplamışlardı.
Bir masal anlatırlardı
Cinlerden, perilerden,
Büyük annneler, büyük babalar vardı.
O zaman hepsi uzaktı ölümden.
Hem sevdirir hem korkuturlardı.
Acı hikayeleri bile tatlı başlardı
Demek bunun için gittiler hikayelerden.
Ne güzel insanlar vardı eskiden.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu… Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin

İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek içinse ayıltmak.

O beni, ben de onu bekliyordum.
Ve hiç konuşmadan bir gün daha sona eriyordu

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez…

Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştımü, aşktım, bakıştım.
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkar etme;
Sana en çok ben yakıştım.

Bakarken kıyamamak mı, yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?

Sığınak arıyoruz, birbirimize bakarak

İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar.

Ağzında yalan varken konuşma!

Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum.

‘Sen beni yenmedin,
Çünkü ben seninle oynamadım

Gelmesen önemli değil, gelsen önemli olurdu! Gelmemen büyük yalnızlığımı doldurdu.

Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden.

Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden…

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Kendini bir şeye bölmesini bil, bilmezsen, bir şeyi bilmesini bil, onu da bilmezsen, anlatıyorum, olan oluvermez, ölmesini bil.

Keşke sen ben olsan;
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam;
Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam

Tek kişilik miydi ki bu ? Sen gidince bomboş kaldı…

Ben gülüşüne öldüm, o ölüşüme güldü. Farklıydık işte..!

Adının üstüne anılar koyma sen mezar değilsin. Anılar adının ardından gelsin sen duvar değilsin.

Zamanın, ateşin ve ölümün
Boyası beyaz.

Ne para istiyorum ne de pul. Tek bir istediğim var, o da yalansız bir kul.

Aşkın, yalanın, kinin rengini
Kırmızı yaz.

Ölebilirim bu genç yaşımda, en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, sevgilim, seni bir akşamüstü düşündürebilirim.

Düşlerin, sevi’nin ve saygının giysilerini
Maviye boya.

Bekle deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim…

Yoksulluğun, umutsuzluğun ve ayrılık gömleğini
Kara çiz.

Ne an yaklaştımsa ittiniz ve ne zaman geldimse gittiniz Siz hep büyük ve önce idiniz gerçekten öyle oldu önce siz bittiniz.

O merdivenleri bir çıkışım vardı,
Sanki aranızdan kaçıyordum.

Makyajı akıyor farkının; herkesleşiyorsun…

Bunca boş konuşan arasında dilsiz olmak, engel değil; devrimdir.

Sırtımızı yaslayıp uyuduğumuz taşları mı atacaklar kafamıza; taş kalpleri taç yaptık diye başımıza.

“Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun? dedi. Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an… Bozmadım.”

Dün sabaha karşı kendimle konuştum. Ben hep kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında bir düşman vardı. Onu vurmaya gittim ve kendimle vuruştum.

Öğüt; zamanında taze yenmemiş bir ekmeği, başkasına bayat yedirme denemesidir.

Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.

Her korkan kaçmaz. Ama her kaçan, korkaktır.

Bazı kadınlar makyaj yapmaz, gamzesi vardır.
Bazı kadınlar mücevher takmaz, gözleri vardır.
Bazı kadınlar söze ihtiyaç duymaz, bakışları vardır.
Bazı kadınlar silah kullanmaz, gülüşleri vardır.

Kendine gel! Seni orada bekliyorum.

Zenginin okuyacak, okuyanın zengin olacak zamanı yoktur

Sana bir şiirler olmuş sevgilim. Yüzün gözün söz içinde. Hangi imla kitabına baksam, ben den ayrı yazılıyorsun.

Çünkü gel,
Çünkü gelmen gerek,
Çünkü gelmezsen, gidecek her şey.

Herkes fazlasıyla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa.

Yalnız
Hem bilgesi,
Hem delisidir
Kendi dünyasının.

Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, sana hep yeniden başlamak isterim.

Ah sana bir sarılsam şimdi, kırılsa yalnızlığımın kemikleri.

İnsansız adalet olmaz… Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu? Ama olmaz olsun.

Doğdu, sevinçten ağladılar. Öldü, acıdan ağladılar.. O, bu arada yaşadı, hiç düşünmediler.

Mutluluğun gözü kördür, yalnızlık sağır. Ondandır biri tökezleyerek yürür, öbürü uykusunda bile bağırır

Ama ne olur sakın bir insanı
Gönülce,
Gözce,
Dilce,
Ruhça,
Kırmayın…

Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.

Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum ben’dir.

Önce büyük büyük düşündüm sonra büyük büyük yaşadım ne varsa onlar aldı şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.

Yemin ederim kokundan anlamıştım, benim için herhangi biri olmayacağını.

Dost gerçekleri. Düşman işine geleni. Deli ağzına geleni. Aşık içinden geçeni söylermiş.

İnsanın yaşı kaç olursa olsun, ağlarken hep kimsesiz bir çocuktur

Gelmesen önemli değil, gelsen önemli olurdu! Gelmemen büyük yalnızlığımı doldurdu.

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde, şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni, yaşayacaksın gözlerimde.

Yanına kadar koştuktan sonra, Bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur.

Bir zamanlar bana her şeyi öğretmiş olan düşünmek, şimdi hatırlamak istemediğim bir tek şeyi bana unutturamıyor.

Boşuna yorulma gönül, sadece sevmek yetmiyor…

Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan.

Bir kadının alnı dudaklarından daha değerlidir. Çünkü dudaklarından dökülecek olan ‘seni seviyorum’ sözü, önceden alnına yazılmıştır

Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir. Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.

Son isteğin nedir? Sorusu çok çok kolaydır, ilk isteğin nedir? Sorusundan. Çünkü o soruyu kimse kimseye soramadı korkusundan

Bir kitap okuyordun dalgın..
İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
Genç bir adamı öldürdüler romanda.
Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim

Gelmen bir iyiliktir diyecektim… Kapıyı hep başkaları açtı.

Ben seninle birlikte, gözlerimi hayata kapatmak istiyorum.
Senin konuşmanı, senin gülümsemeni, senin varlığını,
Senin düşüncelerini,senin hayallerini bilmek istiyorum.
Küçük bir evde, büyük bir mutluluk istiyorum,
Huzur istiyorum, “huzur sensin” diyorum, susuyorum.
Biliyorum,
Ben çok şey istiyorum.
O yüzden susuyorum.
Yazarak, şiirler gibi susuyorum.

Beni benden çıkardınız beni benden aldınız. Göz görmeye görmeye bir uzağa bıraktınız. Kendime dönmeye artık çok geç.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Konuşmak susmanın kokusudur. Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma. Yalan korkaklığın tortusudur. Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

Konuşmak küçülmüş küçülmüş
Adı değişmiş susmak olmuş
Ağlamak büyümüş büyümüş
Adı değişmiş susmak olmuş.

İmkânsızları yaşamak mıdır sevmek, yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek?

Senden yana olanın da,
Sana karşı olanın da bir değeri yok..
Seni anlamadıkça..

Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, nede kışta boyun büker.

İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek içinse ayıltmak…

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ