Mehmetçikle İlgili Sözler

Mehmetçikle İlgili Sözler

Vatan kutsal bir emanet, yürekten sahiplenilmesi gereken bir manevi değerdir. Doğdun, büyüdüğün ve yürekten bağlandın ülke için canını seve seve feda etmeye her daim hazır olmalısın. Çünkü basıp geçtiğin bu toprakta nice şehidin asil kanı vardır. Toprak basit değildir, onu değerli kılan bir değer etrafında birleşilmesi ve vatanın temel unsuru olmasıdır. Bu yüzdende ülkemiz için doğru bireyler olmak ve onu ileriye götürmek temel ilkelerimiz arasında olmalı. Mehmetçik bu asil varlığın korucusudur. Attığımız her adımda güven varsa bunun sebebi vatanımızı koruyan askerler sayesindedir. Her gece biz rahat uyuyalım diye sayısız er nöbet tutmaktadır. Bu yüzden her zaman minnet duygumuzu eksik etmemeliyiz.

Mehmet Başbuğ bir konferansında
“Vatansız milletlerin, rehberi ve hedefi olmaz. Bizim vatanımız Türkiye ki; biz ona Anayurt deriz. Bir de Atayurt var ki; biz ona Türkistan deriz. Sevgilisine sıkı sıkıya bağlı aşık gibi kazıdık yüreğimizin en temiz köşesine. Ona öyle bir bayrak verdik ki adeta can, damarlarında gezen asil kan oldu. Bünyesinden nice Koçyiğitler çıkardı. Kahraman Mehmetçik oldu. Ben de resimlerime işledim nakış oldu…” demişti.

“Barış söylentileri dönüyor, fakat düşman her vakitten fazla bir faaliyetle harbe hazırlanıyor. Bir asrı dolduran kanlı yıllar içinde dünya istilacılarına, tarihin yangınlarından renk alan al ve yüksek bayrağı ile yürüyen Türk köylüsü ilahi bir tevekkül, sarsılmaz bir azim, bir metanetle arkasında bulunduğu kanlı savaşı bekliyor. Aziz ve büyük Mehmetçik, kılıcın keskin olsun!..”

Baş koymuşum Türkiyenin yoluna
Düzlüğüne,yokuşuna ölürüm…

Yedi düvel elinden kim kurtardı bu yurdu?
Mehmetçik değil miydi lazı, çerkezi, kürdü?

“Bu milleti bütün mazisi, halihazırı ve istikbali ile, bütün gerçeği, ideali ve hayat felsefesi ile temsil eden müşterek, gerçekten milli bir sembol varsa, o, Mehmetçik’tir. Türk bayrağı da mânalı ve güzeldir. Tarihimizde yetiştirdiğimiz yüzlerce kahramanın şahsında da biz millî varlığımızı ifade eden meziyetler buluruz. Fakat bunlardan hiçbiri, Mehmetçik kadar derin mânalı olmayışı, milyonların örneğini nefsinde toplaması, bu toprakla derin alâkası, temsil ettiği meziyetler, sabır, gösterişsizlik, asalet ve kahramanlık, onu bütün sembollerden üstün kılar. Türk milletini en iyi temsil eden odur. Bize bir kült lâzımsa, bu Mehmetçik kültü olmalıdır.”

Senden gayrı kimseye diz çöküp eğilmeyiz
Habibi’nin övdüğü kavim biz değil miyiz?

” Bir şehid yetimi olduğunuzu unutmayın ve unutturmayın.Bunu unutmanın,unutturmanın bedeli bir vatandır. ”

Başarısız bir imparatorluk ve tüm nedenleri.büyük harbin gerçek yüzü,kanal cephesindeki yaşanan dramlar,ah Mehmetçik ah…Ahmet’im nerde gören var mı evlatlar??

” Malum ya,geçmiş işler geleceği yaparlar. ”

Hedef Kızılelma herkese aşikar olsun
Akif’in “Korkma” nidası bize didar olsun
Korkusuz ordumuz bunu arşa duyursun

Yazar bu kitapta tarihte Türk insanının ( askerinin ( Mehmetçiğinin ) başarılarından bahsediyor.Gerek şiirlerle,hikayelerle ve gerekse özlü sözlerle ,ayrıca kaynak kitaplarla takviye edilmiş bu kitabı tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Ayrıntılar,alıntılarda…!

Açılır El Bab’ından Afrin’ine ovaları
Ölümü öldürenlere göndeririz selamı
Tek millet, tek bayrak zülfikar olsun
Tek vatan tek devlet payidar olsun

Ne acıydı ki, Mehmetçik arasında gerçekten mintansız ve çarıksız olanlar vardı.

Haktan çağrısından korkmayan orduyuz
Sınırlarımızda kanla vatan yazıldı
Böyle bir destan ki bu aşar afakı
Haykırır Cudi’den Kandil’ine dağları

Bu seyahat dönüşü Atatürk’e duygularımı anlatırken, bizim de orada niçin büyük bir anıt yapmadığımızı sordum. O, bana şu cevabı vermişti: ” Evet doğru, biz de Mehmetçiğimizi anmak için büyük, çok büyük abideler yapmalıyız, fakat bu bir zaman ve imkan meselesidir. Ancak seni tatmin etmek için söyleyeyim ki, bu toprakların Türk hudutları içinde kalmasıyla, Mehmetçik en büyük abideyi bizzat kurmuştur.”

Ey Türk milleti! Uyanın artık. Ayırmayın birbirinizi sağcı,solcu, Atatürkçü, Osmanlıcı diye.Kolay mı kazanıldı bu savaşlar, az mı Mehmetçik Şehid oldu. Benim 15 yaşındaki dedem sen burada rahat olasın diye bir somun ekmek ile doydu. Biz kolay kazanmadık özgürlüğümüzü, Çanakkale’de İngiltere, Fransa, İtalya, Rumlarla, Ermenilerle ve daha niceleri ile taarruz ettik biz. Osmanlıcı olana yobaz, Atatürkçü olana imansız demeyi bırakın artık. Her düşüncenin hem iyi hem de kötü yanları vardır. Körü körüne kabul etmeyin hiçbir fikri, körü körüne sahiplenmeyin. Unutmayın öğretmenlerim Atatürk sizden fikri hür vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmenizi istiyor.Ey Osmanlıcı elini vicdanına koy! Senin dedeni benim dedemi kim kurtardı?

Arsa çıkar ayak sesleri,ona sorar güller gonca açarken,tufan durur ateş söner o varken,vatanımın göz nurudur mehmetçik

Bugün efendim, önemli bir gün.. Ve bu günü gün boyu yapacağımız alıntılar ile taçlandıracağız..! Kurşun yağan tepeden aşağıya, bir emirle koşan Mehmetciği anacağız. Hiç unutmadık, unutmayacağız..! Bir gün değil, her gün hatırlayacağız…!

Düşününüz; bir tarih yazılmış, ders kitaplarında gençlere sadece kağnılarla taşınan mermiler, kınalı kuzuların kahramanlıkları, açlık içinde savaşan Mehmetçik anlatılmıştır. Oysa Mustafa Kemal’in önderliğinde Türk milleti, işgal güçleriyle olduğu kadar, içeride Saray ve Sadrazam ile de savaşmıştır.

“Düşünün bir kere, Erzurumlu bir Mehmetçik çoluğunu çocuğunu, çitini çubuğunu bırakıp cepheye gidiyor. Galiçya’da, Irak’ta, dört bir cephede dövüşüyor. Memleketine döndüğünde öyle acıklı olaylar görüyor ki, insan insanlığından iğrenir. Gözyaşlarıyla şuraya, buraya koşuyor. Bir yerde oğlunu, babasını; bir başka yerde karısını süngülenmiş veya yakılmış buluyor. Artık bu askeri tutabilir misin?”

”Aliler,Ahmetler,Hasanlar,Ömerler olarak doğup, yaşayanlar;vatan ve millet uğruna bir adım öne çıktığında topyekün Mehmetleşmişler, milyonlarca damlanın birleşip okyanus olması gibi onlar da ”Mehmetçik” olmuşlardır.Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyenlerin maşası olan kukla PKK ile yaklaşık 40 yıldır canlarını ortaya koyarak mücadele edenlerin ve bedel ödeyenlerin hikayelerine yer verdim.Analarının kına yakıp asker eylediği kuzuların,vatan savunmasında nasıl aslanlaştıklarını anlattım. Patlayan mayınların alıp götürdüğü organları, Gürleyen bombalar altında silah arkadaşına uzanan elleri,gözler ufuk çizgisindeyken yürekleri ana-baba sevgisi ile ısınanları kendi ağızlarından kaleme aldım.Fakat vatan için tüm hayatlarını feda eden kahramanların kırık kalplerine de şahit oldum.”

En temiz en güzel insanlık onda
Gerekli aydınlık karanlık onda
Tarihler boyu kahramanlık onda
Mehmetçik ölür meçhul asker olur.

Mustafa Kemal strateji bilgisinin temellerini kavradığı kadar askerlerinin ruhunu da anlamıştı. Türk psikolojisini ve Türk’ün bir kere başındakilere güvenip de kanı kızıştıktan sonra, nasıl azimle, kıyasıya dövüşebileceğini biliyor, bundan yararlanmayı da iyi başarıyordu. Böylece, Mustafa Kemal ile Mehmetçik bir araya gelerek Gelibolu Yarımadası’nı kurtarmışlardı.

Çanakkale… İçinde binlerce güneşin solduğu, vatan güneşinin doğduğu aziz toprak. Binlerce destanın yazıldığı, şehit kokan toprak parçası… Bir devrin battığı yer! Çanakkale… Bir vatan kalbinin attığı yer!

Avrupa’ya karşı olduğunuzu söylerseniz, hemen “gerici” damgasını yersiniz.Bu mantığa göre, Fatih de , Kanuni de , Çanakkale’deki Mehmetçik de “gerici” dir. Çünkü Avrupa’ya karşı olmuşlar, durmuşlardır.

Öyle bir kitap ki… Bazı sayfalarında gözyaşı buldum, kelimelerin arasında. Bazısında kan ve toprak kokusu… Sesler duydum, “Allah, Allah” sesleri… Şarapnellere, toplara, tüfeklere dokundum, satır sonlarında. Üzerime toplar yağdı. Bir türlü bırakamadım kitabı… Çünkü o topların altında Mehmetçik kaçmamıştı. Ben de kaçamazdım. Süngümü taktım kalbime, koştum… Arıburnu’na, Conkbayırı’na, Seddülbahir’e, Kanlısırt’a…

Bizim için mücadele etsin diye asker yetiştiriyoruz bize sıksın diye değil. Asker düşmana değil bize sıkarsa mehmetçik değil şerefsiz olur.

Bizde de bütün bunlara karşı Mehmetçik ruhu vardır. Kendi ruhunda ölen, böylece hiç ölmemek üzere tekrar dirilen Mehmetçik ruhu. Ölüm bize varlık, şahadet ise “Hakk’ın rıza”sıyla bir şandır. Böylece akar gideriz mücadelemize. Sonra da mahşere doğmak üzere arşa doğru devriliriz.

Yazılmışsa toprağa sevda dururmu mehmetçik bir ihahlil uğruna.
savaşarak ölsede geriye kalanların gözü yaşlı
Umut olur vatana belki benimde dikerler mezarıma bir tek gül sevdiğinin gözü arkasında kalmasın diye.

Hilâl için Haç’a karşı mücadele eden, küffara karşı savaşan, sana secde eden, İslâmın son ordusu Mehmetçik’lerimize yenilgi yüzü gösterme Allah’ım…

“Her tarafa mektepler açılıp çoğalmaya başladı. Çocuklar Arapça mavalların ve asılsız masalların yerine toprağın nasıl ekilip biçileceğini, madenin nasıl çıkarılıp işleneceğini, dut yaprağının nasıl atlas olacağını öğrenmeye koyuldu. …”

Sevgilin ile güvenilir yarınlar için bu 14 Şubat’ta sevgilin “Mehmetçik” olsun..! “Mehmetçik” yaz 2582’ye SMS gönder Mehmetçik Vakfı’na 10 TL Bağış yapmış ol.

Malazgirt’te Alparslan , Haçlıları kıran Kılıçarslan ve İngiliz haçlıları önünde geçilmez sed olan Selahaddin-i Eyyubi ; Kosova’da Sultan Murat, Nigbolu’da Yıldırım Gazi; İstanbul kapılarında Fatih Sultan Mehmet, Çaldıran ‘da Yavuz Selim, Plevne’de Gazi Osman ne idiyse Çanakkale’de Mehmetçik o’dur.

Mesela Afrin’de Mehmetçik hainleri vurdukça bizim evde oyun havası oynadığımızı biliyor muydunuz ? Döne döne büyük keyifle oynuyoruz. Vur vur inlesin bee !

Yanıyordu Çanakkale. Hem de öyle yanıyordu ki ateşe su serpilmiyor Mehmetçikbedeniyle söndürmeye çabalıyordu o yangını..

“Vur Mehmedim!
Vur ki; bahtım uyansın.
Tekbir sadaları arşa dayansın.
Seyfeddin Karahocagil

İngiliz ve Fransız ortak filosu 19 ve 25 Şubat günlerinde Çanakkale Boğazı girişinin iki yanındaki istihkamları bombaladı. Donanma toplarının tahribatını artırmak amacıyla karaya da birlikler çıkarıldı. Gelibolu yarımadasının güney ucundaki Seddülbahir’de, Mehmet adlı bir çavuş, tüfeği kilitlenince elindeki taşla bir İngiliz denizcisine saldırarak ülke çapında ün kazandı. Mustafa Kemal bu olayın yayınlanmasına yardımcı olarak günümüze dek Türk askerleri için kullanılan ‘Mehmetçik’ adının doğmasını sağladı.

Biz Türkler, beğenmediğiniz bu askerlerimize, Peygamber Efendimiz’in ( s.a.v ) ismine hürmeten Mehmetçik deriz. Üstleri başları bakımsızdır ama her birinin göğüsünde Âshâb-ı Bedir duası asılıdır. Bu nedemektir, biliyormusunuz? Her biri buraya, peşin peşin cennete gitmeye gelmiştir.

En temiz en güzel insanlık onda
Gerekli aydınlık karanlık onda
Tarihler boyu kahramanlık onda
Mehmetçik ölür meçhul asker olur.

Ne şehitler verdik vatan uğruna bizde .
Bitmez mehmetçik bu vatan uğruna

Mustafa Kemal soğukkanlıdır. “Taarruzun başarısına inan­mayanlar istifasını versinler. Bütün sorumluluğu ben üstüme alıyorum,” der.
Paşalar şaşırır. İsmet Paşa havayı yumuşatmak ister: “Paşam, siz görüşlerimizi sordunuz biz de söyledik. Ama emir verirseniz biz buna uyarız.”
Ve… 26 Ağustos 1922’de büyük taarruz başlar.
Taarruzu Başkomutan Mustafa Kemal şahsen yönetir.
Büyük zafer gelir; düşman denize dökülür.
Elbette zafer kahraman Mehmetçik’indir.
Ama… Başkomutanlık da işte böyle bir rütbedir.

Ne kadar soğuk olsan da bağrında on binlerce Mehmetçik hala kor gibi yanmakta…

Askerde okuduğum ilk kitap. İsmini tarih derslerinde duyduğumuz meşhur Galiçya cephesinin bilinmeyen hikayesi. Türk kahramanlıkları. Düşmana karşı inanılmaz savunma. Ayrıca anadolunun fakir Mehmetçik’i verilen koyun etleri nedeniyle alışmadığı midesini bozması gibi acınacak haller.

 

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ