Kısa Yalnızlık Sözleri
Yalnızlık hepimize görünen zor bir yolculuk gibidir. Fakat sanıldığı kadar berbat değildir. Yalnız olmaktan veya yalnız kalıyor olmaktan korkmayın. Çünkü hayatınızı yoran sizi zorlayan ve sıkan insanlardan kaçınarak daha iyi olursunuz. Bazen topluluklar sandığınız gibi eğlenceli değildir. Ruhunuzu kalıplarınızı ve davranışlarınızı yargılayarak sizin daha çok mutsuz hissetmenize neden olurlar. Bunun yerine sizi mutlu edecek bir yalnızlığı seçmek daha onurlu ve kendinizin için sağlıklı olan durumdur. Paylaştığınızda size saygın davranan insanları seçerek hayatınızı tabi renklendirin. Fakat bu seçimler kumar oyununa, karpuz seçmeye benzer. Bu yüzden de iyi kararlar vermeye ve tabiri yerindeyse insan sarrafı olmaya özen gösterin. Çünkü hayatı çekilir hale getiren budur.
İnsanın dünyayla mücadelesi karşısında, dünya üzerine bahse gir.
Hiç bir kadına yalnızlık yakışmaz, ama eğer bir kadın yalnızsa, ya yüreğinde dumanı tüten bir ayrılığı, ya da canından çok sevdiklerine ömrünü adadığı bir fedakarlığı vardır!
“Bu insanlar nerede? Çölde biraz yalnız hissettim…”
Yılan bu söz üzerine,
“İnsanların arasında da yalnızlık duyabilir insan,” dedi.
Yalnızlığın tadına bakayım derken yuttum galiba.
Aşk, insan, yalnızlık, kadın üzerine yazmak istiyorum…
Tanrı vergisi diye kabul ettiğim anları, iyi anları, kötü anları yazmak istiyorum…
Benim bir parçam olan bilginin ya da deneyimin başkalarınınkinden daha çok olduğuna inanmıyorum…
Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak, her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur. -Charles Bukowski
Yalnızlık tüm seçkin zihinlerin yazgısıdır.
Haram sevdadan iyidir, helal yalnızlık..
Yalnızlık hoşnutluk verir, kendisiyle baş başa kalabilmek en değerli mülktür; geri kalan her şey gereksizdir; eğer varsalar da çoğunlukla sadece bir yük oluştururlar.
Neden mi Yalnızım ; Çünkü Seni Yaşadıkça Herkesi Öldürdüm . . !
Aşk bize bizi yansıtıyorsa, o zaman yalnızlık, ayna kullanmamaya ve yüzümüzde olduğunu bildiğimiz bir kesik ya da sivilcenin nasıl bir şey olduğunu sezinlemeye benzer. Ne kadar zarar verirse versin, ayna en azından bize bizi gösterir bir şekilde, hayal gücünün sınırlarını çizmemize yardımcı olur.
Yalnızım işte. Çok basit görünebilir, ama değil. Hiç basit değil. Hep acı çekiyorsun mesela. Birbirini çok seven bir çift görünce imreniyorsun, kıskanıyorsun. Sonra bi de ağlamak var. En can sıkıcı kısmı yalnız olmanın. En uzun süren, ve hiç bitmeyen kısmı .
Gençliğin başlıca eğitim konularından birisi, ‘yalnızlığa katlanmayı öğrenmek’ olmalıdır; çünkü yalnızlık, mutluluğun ve içsel huzurun bir kaynağıdır.
Yalnızım işte. Çok basit görünebilir, ama değil. Hiç basit değil. Hep acı çekiyorsun mesela. Birbirini çok seven bir çift görünce imreniyorsun, kıskanıyorsun. Sonra bi de ağlamak var. En can sıkıcı kısmı yalnız olmanın. En uzun süren, ve hiç bitmeyen kısmı .
Yalnızlık , insanın içindeki gizli mabettir…
” Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…”
“Yalnızdım. Zaten her zaman yalnızdım. Bir süre onunla birlikteyken yalnız değilmişim gibi davranmıştım, ama öyleydim…”
Yalnızlık nedir?
Bizi inandırmak istedikleri gibi bir yük, bir sıkıntı, bir lanet mi?
Yoksa tersine, her yerde her ân var olan kolektivite tarafından çiğnenen en büyük değer mi?
Bir insan en olmadık şeylere dahi gülebiliyorsa yalnızdır
Yalnızlık tüm seçkin zihinlerin yazgısıdır.Zaman zaman bundan yakınacaklardır ama her zaman kötünün iyisi diye bunu seçeceklerdir..
Yalnızlığa yenilmemek için, sık sık hayaller kurulur; aslında neyin hayalini kurarsan kur, yalnızlık her hayalin sonudur. (Goethe)
Yalnızlık,tüm seçkin zihinlerin kaderidir!
Zaman zaman bundan yakınacaklardır,ama her zaman kötünün iyisi diye bunu seçeceklerdir.
Adam gibi sevenin aldığı uluslar arası ödüldür ; yalnızlık
Rumuzum yalnızlık sevgili sunucu…
Bana biraz sessizlik çalabilir misiniz? Burası, yani içerim çok kalabalık. İçimdeki gürültüleri bastıracak bir sessizliğe ihtiyacım var. Tüm uğultuların üzerine bir perde gibi örteceğim, onca kalabalık gürültünün arasına serpiştireceğim biraz sessizliğe ihtiyacım var…
Yalnızım Diye Üzülmüyorum . Çünkü Biliyorum , Yalnız İnsanın İhanet Edeni de Olmaz . . !
Yalnızlığın amacı, bana öyle geliyor ki, daha sakin bir biçimde ve keyfine en uygun şekilde yaşamaktır.
Ey yalnızlık yine geldin buldun beni
Dağarcığımdaki sözcükleri art arda ortadan kaldırdım. Kıyım bittiğinde tek biri sağ kaldı: YALNIZLIK.
Yanlızlık Bir Sanatsa Ben O Sanattan Rol Kaptım .
“Yeni Yalnızlar Çağı”bu. Elinde telefon, tespih tanesi gibi tuşlar, kaygan bir ekran üzerinesinen parmak izleri ve ardında giderek büyüyen yalnızlık…
Bilişim gelişiyor, yalnızlık derinleşiyor. yeni biçimiyle daha bir kederli…
Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı. Cahit Zarifoğlu
Birçoğu için fikirler yalnızca bir sığınak, bir kaçış görevi görür; inanç haline gelen
fikirler doğal olarak bütün yaşamı, bütün eylemleri, doğru düşünmeyi engeller.
Mutsuz bir birliktelikten mutlu bir yalnızlık herzaman iyidir.
Kalbimizi zihne ilişkin şeylerle, sanılarla, fikirlerle, duyularla, inançlarla doldurmuşuz; bunların çevresinde yaşarız ve severiz. Ama bu sevgi midir?
Yalnızlık kimseyi reddetmez….
Bir şeyi anlamak için onu sevmeniz gerekir.
Keşke Yalnızlığım Kadar Yanımda Olsaydın Keşke Onunla Paylaştığımı Seninle Paylaşsaydım Keşke Senin Adın Yalnızlık Olsaydı da Ben Hep YALNIZ Kalsaydım!…
Biz yalnızca aynı şeyleri yineleyip duran plaklarız ve bu yinelemeyi bilgi olarak adlandırırız. Öğreniriz, yineleriz ve yaşamlarımız son derece bayağı, sıkıcı ve çirkin kalır.
Kimse yalnız değildir sadece sevgisizdir…
Eğer hiç sevginiz yoksa— ne yaparsanız yapın, dünyadaki bütün tanrıların peşinden gidin, bütün toplumsal etkinliklere katılın, yoksulu kalkındırmaya çalışın, siyasete atılın, kitaplar yazın, şiirler yazın— ölü bir insansınız demektir.
Yalnızlığımda çoğalıp, kalabalıkta eksiliyorum. Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım; ne yana dönsem sana çarpıyor..
Çocukluğundan beri üzerine nasıl çöktüğünü bir türlü anlayamadığı yalnızlık saplantısı üşüşmüştü yine bedenine…
Aşk acıtmaz. Yalnızlık acıtır. Reddedilmek acıtır. Birini kaybetmek acıtır. Kalbinin kırılması acıtır. Karşılık alamamak acıtır. Aşk acıtmaz. Aşk iyileştirir.
“Eğer dünyadaki herhangi bir konu üzerine düşüncelerinizi dürüstçe söylemenizi ayıplanacak bir şey olarak gören insanlar arasında acı bir yalnızlık çekerek yaşamınızı sürdürmüş ve orta yaşlarınıza merdiven dayamışsanız, konuşma ihtiyacı bütün ihtiyaçlardan daha büyüktür. ”
“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Çiçekler bütün gece süren suskun bir sağanakla köyün üzerine yağdı. Bütün çatıları örttü, bütün kapıların önüne yığıldı ve dışarıda yatan bütün hayvanları soluksuz bırakıp öldürdü. Gökten öyle çok çiçek yağdı ki sabahleyin sokaklar kalın halılar döşenmiş gibi oldu.
Yalnızlığım çığlıktı hepiniz mi sağırdınız?
Hiçbir şey düşünemiyordu, ama bir yalnızlık duygusu üzerine çökmüş, onu hüzünlendirmişti.
Boşversene Be Arkadaş Kimin Umrundayız , Giden Gitmiş Yine Yalnızlık Bizimle Beraber . . !
Kim ayırabilir ki deniz ile üzerine yansıyanı.
Ya da yağmurun yağışı ile yalnızlık birbirinden ayrılabilir mi?
Biz Her Gelene “Aleyküm Selam” Dedik . “Meraba Tatlım” Değil , O Yüzden Böyle Yanlız Ve Gururluyuz
Gençliğin en başta gelen öğrenimlerinden biri yalnızlığa katlanmayı öğrenmek olmalı; yalnızlık mutluluğun, ruh dinginliğinin kaynaklarından biridir çünkü.
Yalnızlık içi derin bir kuyuya benzer. Düşersen çıkman çok zor olur.
“Bu insanlar nerede? Çölde biraz yalnız hissettim…”
Yılan bu söz üzerine,
“İnsanların arasında da yalnızlık duyabilir insan,” dedi.
Yalnızım Yalnız Dostlar Huzura İhtiyacım Var Sevilmedim Neye Yarar Hep Benmi Görücektim Zarar..
Bir insanın yalnızlığı üzerine söylenecek o kadar söz vardır ki !
O kadar büyüktür ki yalnızlık.
O kadar kalabalıktır ki.
Dünyayı dolduran canlılardan uzak bir hayat yaşamak
ya da binlerce bedenin arasında olup hiçbirini dinlemeden ilerlemek…
Yanlızlıgı içiyorum bu gece,karanlıgı en korkutucu gününde dibe vuran bir dalga kayboldum gibi dünyada,gökyüzü korkutuyor beni,üşüyorum sanki;bedenimde hafif bir titreme sensizim işte.
Yalnızlık atmosferiyle, sessiz bir atmosferle sarılıp kuşatılmıştı; çevre elinden kayıp gitmiş, başkalarıyla ilişki kurmasını önleyen ve hiçbir istemle, hiçbir özlemle giderilemeyen bir güçsüzlük üzerine çullanmıştı.
yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde ne de sıcak çöllerde olmaktı yalnızlık bu şehirde seni arayıpta bulamamaktır…
Kalabalık hayal kırıklığı içinde göğüs geçirdi. Bunun üzerine, namluları kalabalığa çevrilmiş dört makinelinin durduğu istasyonun çatısına bir teğmen çıktı ve kalabalığa susmalarını söyledi.
Nezaketen yaşıyor, her gece ölüyor, durmadan yürüyor, çayı çok seviyor ve giderek yalnızlaşıyoruz..
Parmaklıkların üzerine, serin yaz sabahları konan kırlangıçları kömür haline getiren elektrikli teller sarıldı.
Ey yalnızlık nikah mı kıydın bana. Helalimmişsin gibi her gece giriyorsun koynuma.
“Tüm belalar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza” diyor La Bruyère.
Kıskanma beni yalnızlığımdan, Gel Birlikte aldatalım yalnızlığı.
Yalnızlık ikili bir yarar sağlar: Birincisi, kendi kendisiyle olmak ve ikincisi, başkalarıyla birlikte olmamak. Her toplumsal ilişkinin ne çok, zorlama, eziyet ve tehlikeyi beraberinde getirdiği düşünülürse bu ikinci yararın değeri daha iyi anlaşılacaktır.
İnsanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar.
“Üzüldüğüm, beni öldürmeniz değil, çünkü kurşuna dizilmek bizim gibi insanlar için bir bakıma eceliyle ölmek sayılır.” Gözlüğünü yatağın üstüne koydu.”Beni asıl üzen,” diye sözünü sürdürdü, “askerlikten onca nefret ettikten, askerlerle onca çalıştıktan ve onlar üzerine onca düşündükten sonra, sonunda senin de onlardan beter olman. Ve dünyada hiçbir ülkü bu denli alçalamaz.”
Etrafımdaki herkesin birer yalandan ibaret olduğunu biliyorum Bu yüzden yalnızlığımı Seviyorum.
Bir insanın yalnızlığı üzerine söylenecek o kadar söz vardır ki! O kadar büyüktür ki yalnızlık. O kadar kalabalıktır ki. Dünyayı dolduran canlılardan uzak bir hayat yaşamak ya da binlerce bedenin arasında olup hiçbirini dinlemeden ilerlemek. Hepsi de yalnızlığın türleridir.
Bu gecede, içinden bir şey yapmak gelmiyor dimi? Göğüs kafesine sanki bir fil oturmuş gibi daralıon dimi? Uykunda yok.. Bunun adı yalnızlık
Tarihin akışını seyredip onun üzerine düşündükçe şunu anlayacağımızı bilmiyorlardı: Değişim önce ruhta başlar, sonra hayatlarımıza yansır.
Yalnız Sen Olacaksın.” Demişti . Öyle de Oldu . Yine ‘Yalnız’ Ben Oldum . . !
Bakması ne zormuş sensizliğe.
Asıl yalnızken yalnız değilim (Schiller)
Gözlerimde sakladığım bu kimsesizlik sadece sana ait.
Buzdolabında yumurtalıkların arasında duran anlamsız yarım limonun yalnızlığını yaşıyorum..
Gittiğinden beri hep mi eksik olur her şey.
“Çocukken iki kişi oturduğumuz kapı eşiğine, tek başıma zor sığıyorum şimdi. Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne?”
Kalbimin derinliklerinde sakladığım koyu bir yalnızlık var
Soğuktan üşümenin çaresi sobaya atılan iki odundur. Yalnızlıktan üşümenin sebebi terkeden bir odundur.
Benim kalbim sana atacak sen gidip başkasına açılacaksın.
Öyle Büyümüş Ki İçimizdeki Yalnızlık; Sevilmeyi Beklerken, Beklemeyi Sevmişiz…
En çokta gidişin beni yalnız bıraktı.
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
Herkesi sevebilecek yüreğim yok benim.
Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan, yalnız söylenen sözü duyabiliyorsan, Ne görebiliyorsun Ne de duyabiliyorsun…
Hep varlığın bana armağan olduğunu düşündüm. Yokluğun şimdi derin bir sancı.