Imam-i Âzam Ebu Hanife Hoca Sözleri

Imam-i Âzam Ebu Hanife Hoca Sözleri

Sahip olduğu karakter ve örnek hayatı ile tanınan büyük İslam alimlerinden biridir. Aynı zamanda fıkıh konusunda ve sunduğu pratik bilgilerle ona “Büyük İmam” lakabı verilmiştir. Bu yüzden İmamı Azam olarak geçer. Küçük yaşta hafız olmuş ve Fıkıh, Tefsir, Hadis, Arapça gibi dersler ilim sahibi olmuştur. Ünü kısa sürede ilim çevrelerine yayılmış ve ömür saatini ilim öğrenmek ve öğrenci yetiştirmek için kullanmıştır. Aynı zamanda fıkıh konusunda öğrencileri ile de tartışarak beraber karar alırdı. Kur’an-ı Kerimi ve hadisleri esas alarak çıkardığı bu ekoller Hanefi mezhebini oluşturmuştur. İmamı Azam sözleri  ve İmamı Azam Hikmetli sözlere sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda İmamı Azam resimli sözler ve İmamı Azam facebook kapak fotoğrafları resimlerine sitemizden bakarak sosyal hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. İmamı Azam dini sözler Hanefi mezhebi için oldukça önemli bir yere sahiptir.

İşlerinde aceleci olma!

Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakın ilişki içinde ol! Onun yanında ateş içerisindeymiş gibi ol! Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez.

Biri arkandan çağırınca ona kulak verme! Çünkü arkalarından ancak hayvanlar çağırılır.

Ahiret mutluluğunu isteyen, ilim ve iyi niyet sahibi olsun.

Konuşurken bağırıp çağırma! Lüzumsuz yere sesini yükseltme! Sakin ve ağırbaşlı ol!

Haramdan sakınmak ve emirleri yerine getirmekten ibaret olan takvâyı sermaye yap Zahiri duygularını haramdan sakındırdığın gibi, kalbini de harama sirayet edebilecek düşünce ve vesveselerden, bozuk niyetlerden temizle Kemâl-i zillet ve tevâzûdan ibaret ubûdiyetle Cenâb-ı Feyyâd-ı Mutlak’ın emirlerini yerine getir.

Yalnız kaldığında olduğu gibi insanların yanında da Allah’ı zikret!

Devlet başkanı sana bir mesele arz ettiğinde, söylediklerini kabul edeceğine kani olmadıkça o meseleyi çözmeyi kabul etme!

Namazlardan sonra kendine ait bir virdin (Allah’ı zikir, şükür, Kur’an tilaveti ve dua) olsun.

Avamın (sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan rastgele konuşma!

Her ay oruç tutacağın belirli günlerin bulunsun. Bu konuda başkaları seni örnek alsın.

İmamı Azama sormuşlar: “Maaş karşılığında namaz kıldırmak caizmidir?”
İmamların kulağına küpe güzel bir cevap vermiş:
“İlla maâtta’lim – Namaz kıldırmakla birlikte İlim de öğretmek şartıyla” demiş.

Ali Küçük hoca bana anlatmıştır.

Mecbur kalmadıkça alış-veriş işleriyle uğraşma! Bu islerini güvendiğin kişilere gördür!

Cehaleti terk et Ölünceye kadar fıkıh ilmi öğren Çünkü, fıkıh ilmini bilene hadîs-i şerîfte müjde vardır: “Allah Teâlâ kime hayır murad ederse, onu dinde fakih kılar” Yani, helal haram ilmini güzelce anlar ve ona göre amel eder.

Kendini kontrol et, başkalarını gözet ki ilmin ile hem dünyan hem de ahiretinden yararlanılsın.

Avamın ve tacirlerin yanında ilme ve dine ait olmayan sözlerden kaçın ki mala rağbet ve sevgin üzerinde durulmasın.

Dünyalıklarına ve bulunduğun hâline güvenme! Çünkü Allah tüm bunlardan seni hesaba çekecektir.

Bir rafizi Hazret-i İmama gelip şöyle bir soru sordu:
– İnsanların en kuvvetlisi kimdir?
– Bize göre Hazret-i Ali’dir, size göre ise Hazret-i Ebu Bekir’dir. (RadıyALLAHü anhüma)
– Nasıl olur?
– Çünkü Hazret-i Ali hilafetin Ebu Bekri Sıddıkın hakkı olduğunu bildi, kabul edip ona teslim eyledi. Size göre ise Ebu Bekri Sıddık Hazret-i Ali’den hilafeti zorla aldı. Fakat Hazret-i Ali bir şey yapamadı.
Rafizi bu söz karşısında şaşırıp kaldı.

Ölümü çokça hatırla!

Dinde veya dünyada kendisine muhtaç olduğun kimseden başkasıyla arkadaşlık yapma Muhtaç olduğun kimseye karşı da basîret üzere davran.

Hocaların için dua ve istiğfarda bulun!

Avam arasında ne gül ne de tebessüm et, yılışık olma!

Kabirleri, ilmi ile amel eden zatları ve mübarek yerleri çokça ziyaret et!

Eğer bilmediklerim ayağımın altında olsaydı, başım göğün en yüksek katına değerdi.

Dine davetin dışında heva ve heves ehli ile düşüp kalkma! Oyun oynama! Sövüp sayma!

Nefsinden intikam al Nefsin için kimseden intikam alma Yani, başkaları hakkında insafla davran Kimsenin hakkına tecavüz etme, amma kendi hakkından feragat et; bu, benim ahlakımdır

Ezan okunduğunda hemen mescide koş!

Gereksiz yere çarsıya – pazara sıkça çıkma!

Seninle istişare edenle sen de istişare et! Ancak rastgele insanlarla değil, seni Allah’a yaklaştıracağını bildiğin kişilerle.

Günah işlemeyi zillet; günahı terk etmeyi mürüvvet gördüm ve bildim.

Cimrilikten sakın! Aç gözlü ve yalancı olma! Saçmalama! Her işinde mürüvvetini, insanlığını muhafaza et!

Allah Teâlânın sana vermiş olduğu mal, rızık ve makamla kanaat et; pek hırslı olma İnsanoğlu mal, rızık ve makamından dolayı zulmeder Sen ise bu nimetlerle zulmü ortadan kaldırmaya çalış

Her halükârda beyaz, açık renkli elbise giy!

Olgunluğa erişmemiş yeni yetişmelerle çok konuşma, senli benli olma!

Dünyaya çokça haris olma, gönül zenginliği içinde ol! Fakir olsan bile kanaatkârlığını, gönül zenginliğini ortaya koy!

Şaşarım şu kimselere ki, zanla konuşurlar ve onunla amel ederler.

Eşyalarını rastgele insanlara değil, güvendiğin kişilere teslim et! İşlerini de onlara gördür!

Kendini insanlardan ihtiyaçsız bırakmak ve çoluk çocuğunun nafakasını elde etmek için çalış Doğru ve güzel alış veriş yap Malının ayıbını gizlemek suretiyle milleti aldatma

Şu adinin bayağısı olan dünyayı hep hakir gör, geçici olduğ­unu aklından çıkarma! Allah katında olanın daha hayırlı ve daha kalıcı olduğunu unutma!

Sokaklarda, mescitlerde yiyip içme! Yol kenarlarındaki çeşme ve sulardan su içme!

Bir toplum seni öne geçirmedikçe ne namazda ne de başka işlerde onların önüne geçme!

Kulların birbirlerine karşı işledikleri suçlar, kendileri için bir zulümden ibarettir.

Gücün yettiği kadar, halktan bahsetmek suretiyle onları aleyhine döndürme Ya zikirle sus, yahut da konuşurken malayani şeylere girme Her fuzuli işten kendini dizginle

İlim meclislerinde kızma, kendini bilgisizlerle ölçme!

Yol ortasında oturma. Yok illa da oturacaksan hiç olmazsa mescitlerde otur!

Bir kimsenin ilmi, kendisini Allahü teâlânın yasaklarından men etmiyorsa, o kimse büyük tehlikededir.

Bu öğütlerime sarıl ki Allah’ın izni ile önünde sonunda ondan faydalanasın. Beni de duandan unutma! Ben ancak senin ve Müslümanların maslahatları, yararlanmaları için bu tavsiyeleri yaptım.

Yolda karşılaştığın her müslümana selam ver Hayır ehlini sev; şer ehlini de idare et.

Dükkânlarda oturma!

Dinin alışveriş kısmını bilmeyen, haram lokmadan kurtulamaz ve ibadetlerin sevabını bulamaz.

Peygamber aleyhisselâma çok salavat getir Çünkü bu, O’nun şefaatinin peşin ücretidir

İpek ve ipek karışımı elbiseleri giyme, ahmaklığa yol açar.

Seyyid-il istiğfâr’ı her namazdan sonra bir, üç veya beş kere oku Ölüm anında, mutlaka tevbe ile gitmeye vesîledir (İmam ayrıca bu istiğfarın gündüzde okununca gecenin günahını, gecede okununca gündüzün günahını af ettirdiğini ve ölümden sonra Cennet’e girmeye vesîle olduğunu beyan etmiştir)

Evlilik hayatinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma gelmedikçe evlenme! Önce ilim talep et, sonra helal mal kazan, sonra da evlen!

Hesapsız olarak kalbî zikir yap Çünkü, kalbî zikir rûhun hayatıdır

Gençliğinde hep ilimle uğraş! Çünkü gençlik, gönlün ve zihnin bos ve temiz olduğu andır.

Her gün Kur’ân’dan oku Sevabını Peygamber’e, anana, babana, üstadına ve diğer mü’minlere bağışla Buna özen göster ve ihmal etme

Her daim Allah’tan kork, emaneti eda et, seviyeli seviyesiz tüm insanlara nasihat et!

İnsanlarda fitne ve fesat çoğalmıştırDüşmandan ziyade, samimî arkadaşlarından sakın Dostum bana düşman olabilir diye hazırlıklı ol Çünkü, düşmanların sana günahı işletemezler, günahı irtikâb yolunu gösteremezler; amma, samimî arkadaşın sana kolaylıkla günah işletebilir Daha sonra bu günah düşmanlığınıza yol açar Şayet dostun, düşmanın olursa, seni halkın gözünden düşürür

Hiç kimseyi küçük görme! Kendi vakarını tanıdığın gibi başkalarının vakar ve haysiyetini de tanı!

Din ilminde konuşan kimse, Allah’ü Teâlâ’nın kendisine: Benim dinimde sen nasıl fetva verdin, nasıl söz söyledin? sualini sormayacağını zannediyorsa, kendisine ve dinine gevşeklik etmiş olur

Sırrını gizle Mezhebini ve meşrebini kimseye söyleme

Bilgisiz kişilerle özellikle dinî konularda tartışmaya girme!

Eshab-ı kiramdan bize gelen, bildirilen her şeyin başımızın üstünde yeri vardır.

Komşularının eziyetlerine sabret ve kendini onlardan koru Ancak, iyiliğin onlardan ayrılmasın Allah Teâlâ iyilik yapanları sever.

Tartışma kurallarına uymayanlar ve çıkar elde etmek için tartışanlarla tartışma!

Ehl-i Sünnet vel Cemaat’in mezhebini tut; ehl-i bid’atın mezheblerinden sakın; hatta, kitaplarını dahi okuma Kelamcıların sözleri aklı bozar; bid’at ehlinin sözleri ise kalbi bozar

Her kim sana soru sorarsa sadece sorusuna cevap ver! Meseleyi fazla dağıtma!

Halis itikad ve niyetten başka, kalbinden her şeyi çıkar Bozuk niyetleri terk et Zira, bütün kötülükler bozuk niyetlerdendir Allah Teâlâ kişinin doğru niyetine bile sevap verir.

Kazançsız ve azıksız on yıl da kalsan ilimden yüz çevirme! Çünkü ilimden yüz çevirdiğinde maişet derdi, geçim sıkıntısı sana musallat olur.

Gücün yettiğince helalden ye Çünkü, helal lokma, salih amel yaptırır Ondan husul bulan nutfeden de salih evlat çıkar Haram lokmadan ise bozuk amel ve âsî evlat çıkar.

Talebelerine, sanki onlar senin çocuklarınmış gibi eğil ki onların ilme arzuları artsın.

Beşyüz bin hadîsten seçtiğim şu beş hadîsi kendine sermaye yap:
“Her amel niyetlerle beraberdir” Yani, amel neyse, niyet de odur Amelin sevabı, niyete göre verilir Niyet ne kadar ihlaslı ise, amel de o kadar doğru olur

Hakk’ı söyleme konusunda sultan dâhil hiç kimseden korkma!

“Kişinin malâyânîyi terk etmesi, islâmının güzelliğindendir” İnsan ne kadar müslüman olursa, o ölçüde malâyânîyi terk eder

İnsanların hatalarının ardına düşme, aksine onların güzelliklerini gör! Ancak dinî konularda hatalarını gördüklerini diğer insanlara bildir ki ondan sakınsınlar ve ona uymasınlar. Bu konuda hiç kimsenin makam ve mevkisinden çekinme ki hiç kimse dini bozmaya, bidatleri hortlatmaya cesaret edemesin. Çünkü Allah bu konuda senin ve dinin yardımcısıdır.

Sizden biriniz nefsi için sevdiğini, başkası için de sevmedikçe (gerçek) mü’min olamaz” Yani, namus haricinde bütün menfaatlerin mü’min kardeşinde de olmasını istemek lazımdır

Senden başkalarının yaptığından daha çok ibadet ve taatte bulunmaya çalış ki ilmin meyveleri üzerinde görülsün.

Şüphesiz, helal bellidir Haram da bellidir Lakin, aralarında şüpheliler vardır Kim bu şüphelilerden sakınırsa, dinini ve şerefini korumuştur

Âlimleri bulunan bir yere vardığında orada sadece sen varmış havasına bürünme! Halkı etrafına toplayıp çekip çevirmeye kalkışma! Onların hocalarına dil uzatma! Lüzumsuz ve yersiz tartışmalara girme! Delilsiz, kaynaksız konuşma! Onlardan biriymiş gibi ol! Yoksa sana haset ederler.

Müslüman odur ki, diğer müslümanlar onun elinden ve dilinden selâmete kavuşmuşlardır” Yani, eliyle ve diliyle müslüman haklarına tecavüz etmeyen ve onlara zarar vermeyen kimse kâmil bir mü’mindir

Allah için, hep göründüğün gibi ol! Nasılsan öyle görün! Tartışma anında korkak olma! Yoksa bildiklerini karıştırırsın, dilin tutulur kalır.

Havf ve recâ arasında amel et Yani, sıhhatte iken korku ile ümit arasında; vefat zamanında da “Şüphesiz, Rabbim beni affeder” diye Allah Teâlâ hakkında hüsn-ü zan et ve hüsn-ü zan (ümid) üzere ölmeye çalış.

Çok gülmekten sakın, çünkü o kalbi öldürür.

Biri imam-ı Azama gelerek: Ya imam!
Ben namazlarımı huşu içerisinde kılamıyorum…
Namazda iken develerimi otlatıyor, onlarla ilgileniyorum.
Oysa siz benden daha zenginsiniz. Peki, siz ibadet zevkine nasıl erişiyorsunuz? İbadetlerinizi huşu içerisinde nasıl yapıyorsunuz? diye sormuş…
İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleri şöyle cevap vermiş: Ben develerimi kalbime bağlamam ki, ahıra bağlarım…

Ancak ağır başlı bir şekilde yürü! Hoppa ve kaypak olma!

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ