İbni Sina Sözleri

İbni Sina Sözleri

Bir çok alanda bilgisi olan ve adı duyulan ünlü düşünür ve bilim adamlarından biridir. Felsefe, fizik, tıp, müzik, kimya, matematik gibi alanlarda seçkinleşmiş kişiler arasındadır.  İlgi duyduğu konuları araştırmış ve bunların üzerinde önemli çalışmalar yapmıştır. İbni Sina Sözleri oldukça değerlidir. Aynı zamanda İbni Sina kitapları yurt dışındaki öğretim kitaplarında da yer almaktadır. İbni Sina yazıları ve İbni Sina çalışmaları günümüze kadar ulaşmış ve ışık tutmuştur.  En önemli kısmı ise kendisinin bir hekim olması ve tıp alanında yaptığı çalışmaları kitap haline getirmesidir. Konuları sistematik şekilde ele almıştır. Bir çok olanda bilim ve ilime katkısı olmuş ve örnek bir insan haline gelmiştir. İbni Sina hikmetli sözler ve onun felsefeye bakış açısı da farklı olmuştur. İbni Sina felsefe sözleri de dikkate değer bir içeriğe sahiptir. Aşağıdaki sözlerden sonra yer alan galeride İbni Sina resimli yazılar ve İbni Sina facebook kapak fotoğraflarına bakarak sosyal medyada bu yazıları paylaşarak bize destek olabilirsiniz.

Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.

Açıktır ki, önce var olmayıp sonra var olan her şey, kendinden başka bir şeyle belirlenir.

İlim ve sanat ittifak görmediği ülkeyi terk eder.

Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.

Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez.

Avam gördüğüne duyduğuna, havas her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar.

Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.

Ana elementin tek olmasının doğru olmadığına dair sözümüz daha önce geçti. Nasıl böyle olur ki! Özünde ateş olanın su, su olanın ateş, toprak olanın hava veya hava olanın toprak olmasının imkânsız olduğunu öğrendin. Bu nasıl böyle olur! İşte burada rastlantısal suretten ortaya çıkmayıp, aksine farklı suretlerden ortaya çıkan zıt güçlerdeki fiil ve edilgi vardır. Farklı suretler farklı türler oluşturmayı gerektirir. Bir suretin diğerine bir üstünlüğü yoktur ki, diğerlerinin değil de onun unsurla bileşimi özelleştirmeyle ana madde kılınsın.
Bu durum kesin olarak açıklığa kavuşmuş hususlardansa, ana elementin tek olmadığı da kesin olarak açıklığa kavuşmuştur Öyleyse (ana element) çoktur. Onun sonsuz olarak çok olmadığı da bilinmektedir. Bu durumda ana elementler sonlu bir sayıda olmalıdır.

Ben öküzden korkarım, çünkü onun silahı var ama aklı yok.

”Doktora ihtiyaç olmaması için ne yapmak gerekir?
Az yemek, az uyumak, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak.”

Bildim ve anladım ki hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.

Kendinin ne olduğunu bilen insan,
Bazı kendini bilmezlerin,
onun hakkında söylediklerinden etkilenmez.
Kendinin farkında olan insan,
Dışarıdaki fısıltıdan etkilenmez.

Bilim ve sanat uyuşamadığı ülkeyi terk eder.

İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı.

Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.

İtimata layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlaktır.

Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.

Bildim ve anladım ki; hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.

Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir; fakat siz bu zevki bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek gözlüdür.

Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.

Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.

İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o zaman sana diri denilir.

Her kalbi kuvvetli olan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir.

“Güzel yaşamak için hayatın zehrini için.
Diri kalmak için ölümü sevin.
Uçun ve belirli bir yuva edinmekten kaçının.
Çünkü kuşları hep yuvalarında avlarlar.”

Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.

Her kalbi kuvvetli oIan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir.

İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir. Bana bu akları boya diyenler oldu. Ben de onlara şöyle dedim: Ben bu ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.

Bilim ve sanat takdiɾ edilmediği yeɾden göç edeɾ.

İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o zaman sana “diri” denilir.

İnsanın, akıl sahibi olması yönünden yetkinleşmesi, yerinde açıklanacağı üzere, gerçeği (hak) gerçek olduğu için ve iyiyi de onunla amel etmek ve onu elde etmek için bilmesindedir. İnsan ilk fıtratı ve
apaçık bilgilerinin (bedihi) ise tek başlarına bu yetkinliğe yardımları azdır. Yetkinliğe ulaşma yolunda insanın elde ettiği şeylerin çoğu, çaba gerektiren bir kazanımla elde edilmektedir. Bu kazanım bilinmeyenin kazanılmasıdır. Bilinmeyeni kazandıran şey ise bilinendir. Durum böyle olunca insanın öncelikle bilinenden bilinmeyeni nasıl elde edeceğim, bilinenlerin, bilinmeyenin bilgisini vermeleri için kendinde durumu ve düzenlenişinin nasıl olacağını bilmesi gerekmiştir. Yani bilinenler, zihinde zorunlu bir düzene girdilderinde ve o bilinenlerin sureti söz konusu zorunlu düzende karar kıldığında zihin onlardan, bilmeyi amaçladığı bilinmeyene geçerek onu bilecektir.

Kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin, onun hakkında söylediklerinden etkilenmez.

Anlatamayacağım haller yaşadım
Hayra yor ve nasıl olduğunu sorma.

Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.

Absal, iman ettiği öğretinin Tanrı, melekler,kitaplar, elçiler, öte dünya, cennet ve cehenneme ilişkin bildirdiklerinin tümünün Hay’ın müşahede ettiklerinin birer simgesi olduğunu gördü. Bütün bilgileri gerçek anlamına kavuştu. Kalp gözü açıldı,düşünce ateşi parladı.

Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa söylenmesindedir. Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey alma! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. O yüzden tıpta, hastalık ve sağlığın sebeplerini bilmemiz gerekir.

Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu halde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız.

Tıp, insan vücudunun, hangi araçlarla iyileştiğine ve hangi müteharrikin insan vücudunu sağlıktan uzaklaştırdığını araştırır.

Kümûn (gizlilik) taraftarlarına gelince; bir şeyin “şey olmayandan” oluşmasının imkânsız olması onları bu (görüşe) sevk etti. Çünkü “şey olmayan” hiç bir şeyin konusu olmaz. Durum böyle olunca, şayet oluşan şey varlığa gelmişse, onun oluşumu bir şeydendir. Bu durumda da bu şey onun oluşumundan önce olmuş olur. (Hâlbuki) oluşan şey oluşumundan önce olmayan şeydir. Bu durumda oluşan şey oluşandan başkası olur ki bu da çelişkidir.
Dış dünyada bir şeyin başka bir şeyden oluştuğu doğru olduğuna göre oluş, oluşan bu şey olmayıp, aksine gizlilikten sonra açık hale çıkıştır. Bazıları sonsuz oluşlara hazır (kâbil) da sonsuz olmasını gerektirdigini zanettiler.
Bu nedenle onlar, maddenin Sonluluğu oluşun kesintiye uğramasını gerektirmesin diye, onda sonsuz Parçalar oluşması için benzer parçaların varlığını kabul etti.

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ