Ezan İle İlgili Sözler

Ezan İle İlgili Sözler

Ezan insanı namaza çağırır. Kulun hakka çağrılması içindir. Aynı zamanda namaz için bir davet ve bildirimdir. Ezan okuduğunda insanın elindeki işleri bırakarak bu çağrıya cevap vermesi gerekir. Tabi hepimiz o kadar mükemmel olamıyoruz. Maalesef çoğu zaman kulaklarımızı bu çağrıya kapatarak kalbimizden geçmesine izin vermiyoruz. Zaten bir izin versek kim bilir hayatımızda her şey ne kadar anlamlı olacak. Neyse Ezan’ın Müslümanlar için namaza davet anlamında okuduğunu belirtmiştik. İlk ezanı okuyan ise sahabelerden Hz. Bilal’dir. Günde 5 vakit okur ezan. Süreleri ise sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere bölünmektedir. Yeni vaktin habercisi olan ezanlar camiden hocaların okuması ile meydana gelir.

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Müezzin, sesinin gittiği yer boyunca mağfiret olunur. Yaş ve kuru herşey onun lehinde şehadet eder, namaza katılan kimseye yirmibeş kat namaz yazılır ve iki namaz arasındaki (günahları) affedilir.”

Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlar, eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kur’a çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kur aya başvururlardı.”

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah ve melekleri namazda birinci safa rahmet ederler. Müezzin sesinin ulaştığı yere kadar mağfiret görür. Yaş ve kuru her ne, sesini işitirse, onu tasdik eder. Ona, beraberinde namaz kılanların ecrinin bir misli verilir.”

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri donüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir, öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir.”

Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü! Müezzinler (sevapça) bizden üstün oluyorlar. (Onlara yetişmemiz için ne tavsiye edersiniz?) diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Onların söylediklerini sen de tekrar et. Bitirip sona erince dilediğini iste, sana da (aynı sevap) verilecektir” cevabını verdi.

Müslim’in diğer bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Şeytan namaz için okunan ezanı işitti mi kaçar. Müezzinin sesini işitmemek için sesli sesli yellenir. (Ezan bitip müezzin) susunca geri döner ve vesvese verir. İkameti işittiği zaman, müezzini duymamak için gider, susunca geri döner ve vesvese verir.”

Ebu Said (ra) bana dedi ki: “Seni, koyunları ve kır hayatını seviyor görüyorum. Koyunlarınla birlikte veya kırda olunca namaz ezanı okursan, ezan sırasında sesini yükselt. Zira, müezzinin sesini insan, cin ve sair her ne işitirse en uzağı bile Kıyamet günü onun lehinde şehadet eder.” Ebu Said sözlerini şöyle tamamladı: “Ben bunu Resulullah (sav)’dan işittim.”

Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğini işittim: “Şeytan namaz için okunan ezanı işitince Ravha nam yere kadar gider.”

Resulullah (sav)’ı “Müezzinler Kıyamet günü, boyun itibariyle insanların en uzunu olacaklardır” derken işittim.

Resulullah (sav) ile beraberdik. Bilal (ra) kalkıp ezan okudu. (Ezanı bitirip) susunca, Aleyhissalatu Vesselam: “Kim bunun mislini kesin bir inançla söylerse cennete girer” buyurdu.

Zirri’bnu Hubeyş ezan okurken yanına bir adam uğradı ve: “Ey Ebu Meryem, ezan mı okuyorsun? Ben ezan yüzünden senden nefret ediyorum” dedi. Zirr ona şöyle cevap verdi: “Fazilet sebebiyle benden nefret mi ediyorsun? Vallahi seninle konuşmuyorum.” [Rezin ilavesidir. (Kaynağı bulunamamıştır).]

Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğini işitmiştir: “Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat u selam okuyun. Zira kim bana salat u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim için el Vesile’yi taleb edin. Zira o, cennette bir makamdır ki mutlaka Allah’ın kullarından birinin olacaktır. Ona sahip olacak kimsenin ben olmamı ümid ediyorum. Kim benim için Allah’tan el-Vesile’yi taleb ederse, şefaat kendisine vacib olur.” [(Hadisin ilk cümlesi Buhari’de de rivayet edilmiştir (Ezan 7)]

Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed’e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin”

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ezanı işittiği zaman kim: “Allahümme Rabbe hazihi’d-da’veti’t-tamme ve’s-salati’l’kaime ati Muhammedeni’l-Vesilete ve’l’fadilete veb’ashu makamen mahmudenillezi va’adtehu. (Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın sahibi! Muhammede Vesile’yi ve fazileti ver. O’nu, va’adettiğin -bir rivayette va’adettiğin üzere- makam’ı Mahmud üzere ba’s et (dirilt)” derse, ona Kıyamet günü mutlaka şefaatim helal olur.”

“Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve ‘Gerçekten ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Müezzin, “Allahu ekber Allahu ekber” deyince sizden kim samimiyetle, “Allahu ekber Allahu ekber” derse; sonra müezzin: “Eşhedu en la ilahe illallah” deyince, “Eşhedu en la ilahe illallah” derse; sonra müezzin: “Eşhedü enne Muhammeden Resulullah” deyince, “Eşhedü enne Muhammeden Resulullah” derse; sonra müezzin; “Hayye ala’s-salat” deyince “La havle vela kuvvete illa billah” derse; sonra müezzin: “hayye ala’l-felah” deyince, “La havle vela kuvvete illa billah” derse; sonra müezzin: “Allahu ekber Allahu ekber” deyince, “Allahu ekber Allahu ekber” derse; sonra müezzin: “Lailahe illallah” deyince “Lailahe illallah” derse cennete girer.”

“Namaza çağırdığınız (namaz için ezân okuduğunuz) zaman, onu bir eğlence ve oyun yerine koyarlar(konusu yaparlar). İşte bu davranış, onların akılları ermez (akletmez) bir topluluk olmalarındandır.” (Mâide 5/58) “(İnsanları) ALLAH’a çağıran, iyi iş (sâlih amel) yapan ve “Ben müslümanlardanım!” diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussilet 41/33)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Müezzini işittiği zaman, kim: “Ben şehadet ederim ki, bir olan Allah’tan başka ilah yoktur, O’na şerik de yoktur, Muhammed O’nun kulu ve Resulüdür. Rabb olarak Allah’tan Resul olarak Muhammed’den -bir rivayette “…nebi = peygamber olarak Muhammed’den din olan İslam’dan- razıyım” derse günahı affedilir.”

“Ey imân edenler! Cuma günü namaza çağrıldığı (ezân okunduğu) zaman, hemen ALLAH’ı anmaya (zikre) koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayrlıdır.” (Cum’a 62/9)

Mu’aviye İbnu Ebi Süfyan (ra)’ı minberde oturmuş (hutbe vermek üzere bekliyorken) dinliyordum. (Ezan başladı.) Müezzin: “Allahu ekber Allahu ekber” deyince, Mu’aviye de: “Allahu ekber Allahu ekber” dedi; Müezzin: “Eşhedu en la ilahe illallah!” dedi. Mu’aviye: “Ben de!” dedi; Müezzin: “Eşhedu en la ilahe illallah!” dedi. Mu’aviye: “Ben de!” dedi. Müezzin: “Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!” dedi. Mu’aviye: “Ben de!” dedi. Müezzin: “Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!” dedi. Mu’aviye: “Ben de!” dedi. Ezan okuma işi bitince dedi ki: “Ey insanlar! Ben Resulullah (sav)’ı minberde iken işittim, O da, müezzin ezan okurken tıpkı sizin benden işittiğinizi söylüyordu (bizzat işittim).”

“Allahümme rabbe hâ zihid-dâvetit-tâmmeti ves-salâtil-kâimeti âti Muhammedenil-vesîlete vel fadîlete ved-dereceter-refîate veb’ashü mekâmen mahmûdenil-lezî ve’adtehü inneke lâ tuhlifül-mîâd. Lâ havle velâ kuvvete illâ billahil’aliyyil’azîm”.

Resulullah (sav), müezzinin ezan okurken şehadet getirdiğini işitince: “Ben de! Ben de!” derdi.

Allah seni namaza çağrıyorsa seni alıkoyan hiçbir şey olmasın. 

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim, yedi yıl sevabına inanarak ezan okursa, Allah bunu, onun ateşten kurtulmasına bir senet yapar.”

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ