Anlamlı Laflar
Hayatın anlamını içeren durumlar her zaman olur. Tıka basa dolduğunda bir çok insanın patlama anı gelir. Bu anlarda delicesine bağırmak haykırmak isteriz. Bazende durumuzu ifade edecek anlamlı sözlere delicesine ihtiyaç duyarız. Çünkü her şey o kadar absürt ve iğrenç bir durumdadır ki tüm bu saçmalıkları kapatabilmek adına mantıklı şeylere ihtiyacımız vardır. Hayatımızın sermayesi ve dönüm noktası bu sakin anlar için çok önemlidir. Gereksiz tartışmalarda havada uçuşan küfürler, yersiz geçmiş olayları açmak ve üzerine de gereksiz kelime kalıpları dile dolu dolu saçmalığı duymaya maruz kalırız. Tüm bunlardan geçebilmek için ihtiyacımız olan tek şey bizi sakinleştirecek güzel konuşmalara dönmektedir. İşte tam da bu zamanlarda sözlerin altın değerindeki anlamlarını kullanarak iletişimi kolaylaştırmaz için anlamlı sözlere ihtiyacımız var.
Kalbimde eğri bir yağmur var ve gönlümde hiç toprak kalmadı.
Benim bakışlarımda sana dair şeyler var.
İnsan hayata kaldığı yerden devam etmeli. Yaşamanın yolu bundan geçer.
Hisler doğru, kişiler yanlıştı.
Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın
Biri sizi üzüyorsa, mutlaka mutlu ettiği başkaları vardır!
İplerdeki düğümler bir şekilde çözülür. Asıl mesele boğazdakiler
Unutmak! İşte en iyi intikam. Lord Nyron
Ya farkıma vardığında, farkın kalmamış olursa?
Mutlu olmaktan korkan birini aşka ikna edemezsin.
Ah benim sevdasında bencil ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzel darmaduman ediyorsun beni…
Dürüst bir insan daima çocuk kalır. Sokrates
Neden sancılar eksik olmaz, iyi insanların yüreğinden?
Son derece gururlu insanlar, susmayı ve yalnızlığı sever.
Bir erkekle mutlu olmak istiyorsan onu anla, sevmesen de olur. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan onu sev, anlamasan da olur.
Güzelliğe hayran, karaktere aşık olunur karıştırmayın.
Hangi yaşta ölürsek ölelim, tamamlanmamış cümlelerimiz olacak
Hayatta hep mutlu olursam hayalini kuracak neyim kalır.
Başkasının yerine koy kendini; ağlayan birine “gül”, inleyen birine “sus” deme. Ağlayana omuz ver, inleyene çare ol…
Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan anla ki yalnızsın.
Öpülen bütün nimetler içinde en güzeli senin dudakların
Ben sana gönlümü açtım. İçimdeki kuşlar dünyaya uçtu.
İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme. Duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
Gel ‘biz’ olalım demek kolay, benimle ‘hiç’ olur musun?
Bir gün öyle biri çıkıp gelir ve sen tüm gidenlere teşekkür edersin.
Eğer mutlu olmak istiyorsan, hiç kimseden bir şey bekleme.
Aradığı zaman uyuyormuş gibi rol yaptıklarımız var. Bir de uyurken aradığında ‘uyumuyordum konuşabiliriz’ dediklerimiz.
Güzel günler çabuk geçer. İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi.
Sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki; yine gelsen yine severim seni.
Gönlünüz bir kere kırılmışsa, sonrası hep hüzünlü bir kabulleniştir.
Bakma bana çocuk bugün ağlar yarın susarım, gün gelir gözyaşlarımın hesabını sorarım
Bazen bir saatte kaybolan, bir yılda ele geçirilemez. Tolstoy
Otopsi istiyorum hayallerime, kurduğum düşler eceliyle ölmüş olamazlar
Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme. Kırk yılın hatrına “sen” kalayım.
Yalanlarla dolu hayatında tek gerçeğin bendim. Gerçeklerle dolu hayatımda da tek yalan sendin.
Aydınlık yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak.
Ne garip dünya Tanrı insanlara sevmeyi öğretir insanlarsa birbirine acı çektirmeyi.
Hatalarını yüzlerine vurmadığımız için; kendisini kusursuz sananlar var.
Bir cümle olup sana dertlerimi anlatmak isterdim ama sen hep nokta olup beni susturdun.
Şiirden anlayan bir kadını, öyle alelâde bir şekilde sevemezsiniz.
Sana iki kelimelik sonunu bilmediğim bir hikâye anlatayım mı? — Evet? + Seni seviyorum.
Seni en kötü anlarında yalnız bırakan birini, güzel anlarına ortak etme.
Uzak durma bana mutlu olamıyorum sensiz asla güzel günlerin hatırına mutlulukları geri ver bana.
Bizi, sen iyilerle karşılaştır Allah’ım. Zira biz herkesi iyi sanıyoruz.
Öleceğiz bir gün, gömecekler. Bir kaç gün övecekler, sonra kalan malını bölecekler Hatta memnun kalmayıp üstüne birde sövecekler.
Bir insanın, sevdiği insana verebileceği en güzel hediye dürüstlüğüdür.
Kendinizi idare ederken kafanızı, başkalarını idare ederken kalbinizi kullanın.
Eğer birinden hiçbir şey beklemezsen hayal kırıklığına uğramazsın.
Sınavda iki aşk arasında kalırsanız, ikinciyi seçin çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz ikinci olmazdı.
Ve şimdi aşk; Yazın ortasında bir kar tanesiyle tanışmak gibi. Can Yücel
Yeteneğin seni bir yerlere getirebilir ama seni orada ancak karakterin tutabilir.
Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım. Her yere aitmiş gibi davranırlar.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey, değmeyenlere yüreğimin değmiş olmasıdır.
Boşver yaşa gitsin! Çok düşünerek ya keyfini kaçırırsın ya da keçileri kaçırırsın.
Gözünde büyütme kimseyi ve hayatından hiç çıkmayacakmış gibi davranma kimseye. ‘Keşke’ dememek için bir yolda sen çiz gidene…
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.
Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: Sen bilirsin.
Canımı yakanlardan intikam almayı düşünmedim hiç. Hayat benden daha yaratıcı.
Artık ikiyüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum kapatma gözlerini.
Aslını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!
Hayatta en zor şey de; insanın kendi kendisini teselli etmek zorunda kalmasıdır.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Ne için gittiğini bilmiyorsan, nereye gittiğinin hiç bir önemi yoktur.
Birisi tarafından delice sevilmek size güç verir, birisini delice sevmek ise cesaret.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru yiğidin iyisine deli derler.
Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
Herkes pinokyo gibi insana dönüşme şansı bulamadı, kimileri hala odun kaldı.
Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek.
Bir kadının kaderi; sevdiği adamın ihanetiyle, sevmediği adamın sadakati arasında çizilir.
Yolun karşısında söylediklerini anlamayan birisi varsa, en iyisi cevap susmaktır.
Ana-babaların çocuklarına verebilecekleri en kıymetli hediye, günlerinden birkaç dakikadır.
Ömrümüzü, sustuklarınızı duyan biriyle geçirin. Konuştuklarınızı duymayan biriyle değil.
Kendine iyi bak bir veda değil elveda cümlesidir çoğu zaman. O üç heceden çok daha fazlasını gizler içinde.
Bir insana dengesini kaybettirip, sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz.
Durgunsa ya da suskunsa insan, mutlaka bir nedeni vardır. Suskunluğa aldanma, her şeyin bir zamanı var.
Allah geciktiyorsa, güzelleştiyordur. Çektiğin zahmet gün gelir Rahmete dönüşür. Sabret.
Mutlu insanlar; her şeyin en iyisine sahip olanılar değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir.
Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.
Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun kalbine ulaşmış demektir.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.
Hayatımda edindiğim en büyük bilgi şudur, kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, kimse yardım edemez.
Üzülme can! Doğruysan zarar gördüm deme. Bil ki iyiler mutlaka kazanır.
Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde “beni anlamıyorlar” diye üzülmek niye?
Yavaşça kalemin kulağına eğilip dedim ki: Bir daha onun adını yazarsan, seni de kırarım.
Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın.
Hayatınızda hiç kimseyi suçsuz olduğunuz halde özür dileyecek kadar çok sevmeyin.
En kötüsü de başkalarıyla da seninle konuştuğu gibi konuştuğunu görmek olsa gerek. Özel olmadığını fark etmek yani.
Eski yaralarımızın acılarını dindirecek şefkatli bir el beklerken, yeni yaralar sahibi olduk.
Zaman sadece yenilgidir. Eğer birinin yanında olmasını istersen sadece düşün o hep seninledir.
Hatalarını, yüzlerine vurmadığımız için; kendisini kusursuz sanan insanlar var.
Gelme çocuk! Benim denizimde yüzemezsin sen, kolların kısa kalır dalgalarıma, ölürsün çocuk! Bulaşma yalnızlığıma.
Unutma, sana ışık tutanlara sırtını dönersen, göreceğin tek şey kendi karanlığın olur.
Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçana da gönlüm elvermez.
Benim sevdam ulu çam gibidir: Ne güzde yaprak döker, ne de kışta boyun büker.
Yüreğimi öyle kırıyorlar ki bazen; o kıranlar, o andan sonra gökten inen rahmet olsa, dönüp de bakasım gelmiyor.
Hatalı olduğunu anlamak ve özür dilemek sadece beynini kullanabilen insanlara özgüdür.
Hayat yaşamaya değer olsaydı doğarken ağlamazdık. Ve yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık.
Acıya kahkaha atabilmek sanatsa eğer; ben çok pahalı bir tabloyum.
Aşkın kalbime ne kadar vursa da, ben yine de sana aşığım, sen şimdi başka kollardasın, ama elbet yine benim olacaksın!
Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. Ama bugün aklıllıyım, kendimi değiştiriyorum.
Bazen zordur dönmek ya da her şeyi unutup gitmek. Anladım ki insanı en acıtan şey; sevilmediğini bildiği halde delicesine sevmek.
