Af Dileme Sözleri
Hiç oldu mu birini kırıp pişman olduğunuz? Ağzınızdan çıkan ya da attığınız mesajların çok fazla bir insanı kıracağını… Bunu çoğu zaman yapıyoruz farkına varmadan en sevdiğimiz insanlarda en onulmaz yaraları açan biz oluyoruz. İşte bu yüzdende yaptığımız hataları yapmadan önce bir kez daha düşünmemiz gerekiyor. Sinir anında söylediğimiz o sözlerin birinin canını çok kötü şekilde acıtacak olduğunu da hesaplamalıyız. Özür dilemek erdemli bir davranış olduğu için özür dilemekten çekinmemeliyiz. Bir hatamız olduğu takdirde erdemle bunu karşılamalı ve güzelce durumu ifade etmemiz gerekiyor. Kısaca birini kırdı isek gönlünü almalı ve hoşnut etmeliyiz. Af dilemek gurur kırıcı bir davranış da değildir zaten. Ayrıca insanların en güzel kin beslemeyen ve barışçı olanlarıdır.
“Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız. Sözlerimizin ve hareketlerimizin iyi kötü sonuçları, kuşkusuz, gelecekteki bütün günlerimize, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulamayacağımız sonsuz günler dahil, oldukça düzenli ve dengeli biçimde dağılır.”
Senden özür dilémek için söyléyebilécegim daha anlamlı bir söz bilémiyorum : Seni Seviyorum.
Bir de kavgadan sonra barışmak, sevgiliden özür dilemek ya da onu affetmek ne doyulmaz zevktir! Bunun verdiği saadet ve zevkle genç çift kendilerini yeni tanışmış, aşkları yeni başlamış, henüz evlenmiş gibi hisseder.
Yaptığım tüm hatalara ve saçmalıklara rağmen beni affedebilmen büyük incelikti. Tekrar özür dilerim.
“Senin bir suçun yok ki. Ayrıca
üzülmek zaman kaybından başka bir şey değil. Hayatı, sonradan
pişman olmayacağın, özür dilemek zorunda kalmayacağın şekilde
yaşamalısın. İşini sağlama alıp baştan doğru olanı yaparsan sonra
sında özür dilemeye gerek kalmaz.” Söyleyene bak.
Sana olan mahcubiyetimi nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum, gerçekten çok özür dilerim.
“Özür dilemek, senin haksız olduğun, karşı tarafın haklı olduğu anlamına gelmez. Verdiğin değerin egondan yüksek olduğunu ifade eder.”
Yaptığım bir hatadır, aklım bunu bana anlatır, özrün arkasına saklanmak istemem ama senden tek dileğim ; bir ‘AF’TIR.
Özür dilemek bir erdemdir, illa özür dileyecek sözü sarf etmemek daha büyük bir erdemdir.
Sözlerinden belli, kırmışım seni bilmeden. Bir öpücük versem, sarılsam, özür dilesem affeder misin beni?
Özür dilemek bağışlanma dileyen bir soruydu, çünkü iyi bir yüreğin metronomu, her şey yoluna girip olması gerektiği hale gelene kadar yatışmazdı.
Günlerdir özrümü kabul etmen için mesaj yolluyorum. Lütfen, lütfen artık olumlu bir yanıt ver de içimdeki sıkıntıyı hafiflet? Tekrar yazıyorum Özür dilerim tüm olanlar için. Gerçekten çok üzgünüm? Sana olan aşkımdan kuşku duymamalısın, seni sevmiyor sana tapıyorum. N’olur beni affettiğini söyle?
Özür dilemek bir erdemdir, illa özür dileyecek sözü sarf etmemek daha büyük bir erdemdir.
Günlerdir özrümü kabul etmen için mesaj yolluyorum. Lütfen, lütfen artık olumlu bir yanıt ver de içimdeki sıkıntıyı hafiflet! Tekrar yazıyorum Özür dilerim tüm olanlar için? Gerçekten çok üzgünüm?
“Özür dilemek, senin haksız olduğun, karşı tarafın haklı olduğu anlamına gelmez. Verdiğin değerin egodan yüksek olduğunu ifade eder.”
Ben bu özür işlerinde hiçbir zaman iyi olamadım ancak seni o kadar seviyorum ki? onun için? Özür dilerim canım!
Eğer akıllı biriysen ya da akıllı biri olmak istiyorsan ileride özür dilemek zorunda kalacağın bir şeyi asla söylememelisin.
Özür dilemenin bir asillik olduğunu düşünüyor ve bugün buluşmaya gelmediğim için özür diliyorum senden. İnan bana elimde olmayan nedenlerden dolayı gelemedim ve seni de arayamadım. Üzgünüm canım. Telafi edeceğime söz veriyorum!
“Özür dilemek zorunda kalacağın bir sözü söyleme”
Senden özür dilemek için bana bir fırsat daha vermeni istesem ne dersin? Buluşmak ve konuşmak isteğimi söylesem bana bu şansı tanır mısın?
“Hızlı adımlarla bana doğru yürüyüp,özür dilemek istediğini,çünkü hiç beklemediği halde geri çağrıldığını,ama iki güne varmadan geleceğini söyledi.”
Şey nasıl söylesem? Kelime bulamıyorum Çok zor biliyorum. Söylemeliyim artık. Şey. Dinle bak. Ben çok üzgünüm olanlara. Yani özür dilerim.
Özür dilemek olanı geri almak değil,olanları ilerletmekti.Boşluğu kapamaktı.Özürdilemek bir yemindi.Bir adak.Bir hediye
Benim için çok anlamlısın öyle ki senin bendeki yerin bu satırları yazmama sebep. Kabul edilemeyecek bir şeydi belki yaptığım ama sen de biliyorsun ki her insan hata yapar. Senden beni affetmeni diliyorum. Kalbindeki yerimi yitirdiysem, beni affetmeni bekleyemem. Ama tekrar düşünmen için ağlayabilirim.Benim için çok anlamlısın öyle ki senin bendeki yerin bu satırları yazmama sebep. Kabul edilemeyecek bir şeydi belki yaptığım ama sen de biliyorsun ki her insan hata yapar. Senden beni affetmeni diliyorum. Kalbindeki yerimi yitirdiysem, beni affetmeni bekleyemem. Ama tekrar düşünmen için ağlayabilirim.
Bilmiyor ki özür dilemek de bir bağımlılık olabilir; yerli yersiz durmadan etrafındakilere “Kusura bakmayın” dedikçe, bakılacak kusurları artar insanın.
Ben hatalarım için sana yaptıklarım için hiç affetmedim kendimi. İnan bana hala sızın içimde ağlarım düşündükçe hiç affetmedim kendimi Beni AFFET!
“Ah! Özür dilemek, dileyeni nasıl da kul dileneni nasıl da kral ediveriyorsun.”
Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip, ne de kimse sana rakipti. Çünkü sen benim için daima tektin, LÜTFEN AFFET!
İlkokuldayken, bizim sınıfta hep şımarık zengin çocukları vardı. Müstahdemin oğlu da bizim sınıftaydı. Onu hep iter kakardık. Çok ezik ve sessizdi. Bir gün işi iyice azıtıp onu köşeye sıkıştırdık ve mataralarımızdaki suyu kafasından döktük. Soğuktu. Üşümüştü ve titriyordu. Birden gözlerim onun kapkara, kocaman ve acı çeken gözleriyle karşılaştı. Afalladım ve kalakaldım. Eğer şairler birdenbire şair oluveriyorlarsa ve ben de eğer bir şairsem, işte o gün şair olmuşumdur kesin. Belki o kara ve kocaman acıdan özür dilemek için yazıp duruyorumdur.
Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip, ne de kimse sana rakipti. Çünkü sen benim için daima tektin, LÜTFEN AFFET!
Bütün gün evinde oturup kocasının yolunu gözleyen, kendini temizliğe vermiş sıradan bir kadın olmak istemezken, sürekli geç saatlerde işten çıktığı için eve hep geç gelen ve bunun için sürekli kocası ve çocuğundan özür dilemek zorunda kalan bir kadın olarak bulmuştu kendini. Böyle olsun istememişti hiç ama böyle olmuştu.
Sana olan mahcubiyetimi nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum, gerçekten çok özür dilerim.
Daha fazla kırılmamak adına etrafıma ördüğüm yüksek duvarlar, üzerime çöktü.
Gidip birilerini öldürmek, birilerine küfür etmek ve birilerine sımsıkı sarılmak istedim.
Bağırmak istedim, sonsuz acımı!
Bir caddenin ortasında hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim.
Gırtlağıma parmak sokup içimde biriken nefretleri kusmak istedim.
Özür dilemek istedim birilerinden…
Bu içime kapanmışlığımın zincirlerini kırmak istedim.
Güçlü gözükmek değil, güçlü olmak istedim.
Sözlerinden belli, kırmışım seni bilmeden. Bir öpücük versem, sarılsam, özür dilesem affeder misin beni?
“Özür”, çöp atma sırası sende olmasına rağmen unuttuğun zamanlarda söylenirdi. “Özür”, yemeğin yanına yanlış şarabı tercih ettiğin zaman söylenirdi. Kendine hakim olamayıp karını ve çocuklarını dövdükten sonra “özür” dilemekhiçbir işe yaramazdı. Maaşını çocuklarına ve karına değil de içkiye yatırınca “özür” dilemek yetersiz kalıyordu. Birini cehenneme gönderip derisini yüzdükten sonra dilenen “özür”ün de bir anlamı yoktu.
Günlerdir özrümü kabul etmen için mesaj yolluyorum. Lütfen, lütfen artık olumlu bir yanıt ver de içimdeki sıkıntıyı hafiflet! Tekrar yazıyorum Özür dilerim tüm olanlar için? Gerçekten çok üzgünüm?
Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ilerde yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer.
Ben bu özür işlerinde hiçbir zaman iyi olamadım ancak seni o kadar seviyorum ki? onun için? Özür dilerim canım!
Beni affetmezsen sahip olduğum her şeyi yitiririm.
Senden özür dilemek için bana bir fırsat daha vermeni istesem ne dersin? Buluşmak ve konuşmak isteğimi söylesem bana bu şansı tanır mısın?
İnsan her zaman en sevdiği ile imtihan olurmuş. Yanlış yapmalarım seni kaybetme korkusundan. Bu yüzden oldukça sağlam nedenlerim var beni affetmen için.
Bana sürekli öyle hemen parlama, kızma derdin. Ama bu kadar da kolay alınma. Durma uzakta öle yaklaş ve sarıl bana. Bana sarıldıgında hiç bişe düşünme. Sana çok ihtiyacım var. Beni bırakma.
“Hani insan kötü bir düş görür de, düşteki olayı özler, ama bunun düş olmasını ister ya; o durumdayım ben de, özür dilemek istiyordum, ama ağzımı açamıyordum, ve özür dilemeden, dilemiş oluyordum.”
Benim huzur buldugum mutlu oldugum yer seninle birlikte oldugum andır. Özür Dilerim aşkım.
“Özür, yanlışların ardından gelirdi. Sonucun incitici bir yankısı. Tıpkı bilmenin hüzün olduğu gibi, özür dilemek de hüzündü. Özür dilemek bazen kişinin kendine acımasıydı.Ama aslında özür dilemek kişinin kendisiyle ilgili değil, karşınızdaki kişiyle ilgiliydi. Kabul edebilir ya da etmeyebilirlerdi.
Özür dilemek kendinizi açığa çıkarmak, kucaklanmaya, alay edilmeye veya intikam alınmaya açık hale getirmek demekti. Özür dilemek bağışlanma dileyen bir soruydu,çünkü iyi bir yüreğin metronomu, her şey yoluna girip olması gerektiği hale gelene kadar yatışmazdı. Özür dilemek olanı geri almak değil, olanları ilerletmekti. Boşluğu kapamaktı, özür dilemek bir yemindi. Bir adak… Bir hediye…”
Hatalar yapılmasa affetmenin güzelliği olmazdı hayatta… Çok üzgünüm… Lütfen beni affet…
Seni aramadığım için özür dilerim. Bu konularda tam bir gerzeğim. Arayacağını söyleyip atamamış olan tüm erkekler adına senden özür dilemek istiyorum .
Sensiz hiçbir şeyin tadı yok. Tüm duygulara anlam katan yanlızca senin sevgin. Seni seviyorum. Lütfen beni affet…
Özür dilemek bir erdemdir illa özür dileyecek sözü sarf etmemek daha büyük bir erdemdir. Akıllı ile deli arasındaki fark odur ki, biri bildiğini söylemez, diğeri söylediğini bilmez.
Bir daha asla ama asla seni üzmeyeceğim. Seni çok seviyorum anla. Lütfen beni affet.
“…Bilmiyor ki özür dilemek de bir bağımlılık olabilir; yerli yersiz durmadan etrafındakilere “kusura bakmayın” dedikçe bakılacak kusurları artar insanın.”
Tartışmalar aslında hayatta verdiğimiz bir sınav. Aşkımızın sınavı. Bu sınavı kazanalım olmaz mı!.
Yerinde söz söyleyen özür dilemek zorunda kalmaz ..
Seni incetmemin tek sebebi, seni her şeyden çok sevmem. Seni sevmesem böyle bir hata yapmazdım. Sevgimize affet beni hayatım.
Hayatımda en büyük acı senin bana olan dargınlığın. Herkes tarafından affedilmemek umurumda olmaz. Senin tarafından af edilmemek ise en büyük cezam olur.
Bu mesaj yüreğimin en derin köşesinden geliyor. Samimiyetime inan ve beni affet bir tanem… Sensiz olamam.
Gözlerini benden kaçırma, bu kadar acıtmasın kalbimi bakışların. Sev beni ve kabul et. Hatalarıma rağmen sev beni.
Beni affetmen için ne söylemem gerekiyor? Şaka mı gerçek mi diye düşünme, sana hiç yalan söylemedim. Ben sensiz yaşayamam aşkım. Her şey için özür dilerim. Beni affet.
Bana olan kızgınlığın nasıl geçeceğini bilmiyorum ama yeni bir şansı hakketmiyor muyuz ?
Hiçbir şey için, hiçbir zaman geç değildir. Ne senden özür dilemem için geç, ne de beni affetmen için. Ben senden özür diliyorum. Sen beni affedebilecek misin?
Kalbimin bir yerlerinde sana dair derin bir sızı var. Sen her kaçtığında o yara daha da derinden kanıyor.
Gözlerinden okunuyor bana kırgın olduğun… Özür dilerim aşkım. Lütfen daha fazla uzatmayalım. Aşkımız bu engelleri aşacak güçte. Beni affet birtanem.
Kalbimdeki kırgınlığın en büyük sebebi senin tarafından affedilmemekten kaynaklı.
Güzel hayatımı kışa çevirme sözlerinle ne olur affettim de hadi gel de, bırakıp gitme beni soğuk buz tutmuş hayatımla baş başa bırakma beni sensiz bırakma beni geleceksiz.
Bilmiyorsun bana dargın olmanın beni ne kadar üzdüğünü. Anlasaydın bu kızgınlık bir saniye bile sürmezdi.