Laf Sokucu Whatsapp Sözleri
İnsanlar duygularıyla yaşayan canlılar olduğu için kızgınlıklarını, mutluluklarını yansıtmayı seviyor. Bu yüzdende yaşadığı olayları yansıtabilecek sözler arıyorlar. Bazen sevgilileri ile kavga ediyorlar, bazen aileleri ile. En sevdiği arkadaşlarına da gücenmiş oluyorlar. Direk bu durumu yansıtmak yerine cümlelere başvurarak hislerini dışa vuruyorlar. Bu yüzden de hepimizin kızdığı bu dönemlerde birine ulaşmasını istediğimiz sözlerimiz oluyor. Bunu direk söylemediğimiz içinde İnternet üzerindeki sosyal medya hesaplarımızı kullanıyoruz. Son zamanlarda mesaj kutusundan daha esnek olan bir mesajlaşma programımız var. Whatapp sayesinde son görülme, okunan mesajlar her şey karşı tarafa ele veriyor. Duygularımızı paylaşacağımı bir Durum bölümü de olduğu için içimizde duran tüm duyguları buraya aktararak hıncımızı birazcıkta olsa azaltabiliyoruz.
Büyüdük ve kirlendi dünya…
Erkek arkadaşının parası yok diye “tokum” diyen de vardır, “yokum” diyen de.Erkek arkadaşının parası yok diye “tokum” diyen de vardır, “yokum” diyen de.
Aşkın her halini gördüm, artık ne hali varsa görsün.
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında. Umutlara kanma umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
Sen ağlama, akar makyajın.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umrunda.
Bana da yazıklar olsun; çağırsan yine geleceğim.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Her dost dosdoğru dost olmuyor.
Ben senin ‘mutluluğunu istiyorum’ dedi ve dediğini yaptı, aldı gitti.
Kırılacak 206 tane kemiğiniz varken, aptalın biri gelir kalbinizi kırar
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle…
Sözün bittiği yerde bekliyorum
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Yağ satardık, bal satardık; ne güzel yıllardı kimsenin kimseyi satmadığı…
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Sanmıyorum ama iyi geceler.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Bugün yine en çok satanlar listesinde insanlar var.
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Kader satılmıyor ki iyisini alalım.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Gidişine illa bir isim koyulacaksa Mal Kaybı diyelim.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni…
Tecrübe yenilen kazıkların bileşkesidir.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Tek ihtiyacım neydi biliyor musun? Bir papatya yaprağı daha…
Her türlü iyi niyet itina ile suistimal edilir.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Gülmüyorsun ki. Gülsen kapanacak yüreğimde açtığın yara
Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol belki yanımda yer bulursun
İnsan kör ise güneşin suçu nedir?
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Allah’ım sen bana doğru yolu göster, o mal beni bulamaz.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Baktın olmuyor, daha çok bak.
Adam sorar: kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir: kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adamsınız?
Sen güzel ve zeki bir kadın istersin ama arkanı anan toplar.
Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.
Erkekler ikiye ayrılır maç yaparlar.
Her “napalım?” dediğinde “bilmem” demişsem, kendi fikri olmayan bir mal olduğumdan değil. “Seninle olduğum sürece ne fark eder ki” demektir o. Anlayana.
Bir tek ben akıllıyım. Geriye kalan herkes geri zekâlı…
Ne yarım kaldım senden sonra, ne de yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en kralı…
Dal rüzgârı affeder ama kırılmıştır bir kere.
Benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra, tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana, sende aynısını yaşa.
Ben sana kendine gel diyorum. Bana gel demiyorum.
Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.
Ve aşk; Bizans kadar kahpe artık…
Demiş ki: ”kaybettiklerini görsün de ağlasın”. Dedim ki: ”kazandıklarımı görsen, değerinin olmadığını anlarsın.
Bana müsaade ben dokunamıyorum, yazdıklarım dokunsun
Doğru kişi olsaydın zaten şuan yanımda olurdun daha ötesi var mı?
Seni anlatabilmek susmaktan geçiyor bu aralar.
Senin gibi bozukları kumbarada biriktirir, geleceğe yatırım yaparım. Ha çok mu sıkıştım; hiç düşünmem hemen harcarım.
Beş kuruşluk insanların milyonluk tavırlarına hastayım.
İnsanlar ikiye ayrılır. Su kadar aziz olanlar, su kadar ucuz olanlar.
Yanaklarım varken canımı sıkman çok saçma.
Hani sen bana mecbursun havasında olanlar var ya. Onlar o havada takılsınlar; ben bana yeter de artarım, artanımla da onlara hava katarım.
Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki silahsızsın.
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Bence şimdi sen de herkes gibisin.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana dokunuyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir boşa uğraşma. Bakmam sana.
İnsanı iki şey ayakta tutar; biri sol diğeri sağ ayak.
Benim bütünlemem yok sevgilim. Bir kere kaldın mı benden bir daha geçemezsin.
Aşk iki kişiyle oynanır, iyi olan kaybeder.
Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da, yüreğime adilik yapmamın alemi yok.
Gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi hiç.
Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak istemiyorum.
Tükürmekle söner mi hiç can yangını?
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç boka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Herkesin derdi farklı tabi kiminin ekmeği bayat, kiminin pırlantadaki taşı ufak…
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Aşk mı para mı? – “Aşk” olsun tabii ki de para.
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Bu hayatta gülmemi isteyen tek kişi fotoğrafçıydı.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Kim vurduya gittim, birazdan dönücem.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
Birinin seni hiç unutmamasını istiyosan, ondan borç al.
İnsanlık öldü, katili menfaat!
Kara kalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Yaratıcı olun biraz, ama abartmayın. Kaşarı madam, züppeyi adam yapmaya çalışmayın…
Einstein amca bak öyle atomu parçalamakla filan olmaz bu işler, sen gel de o’nun gidişinden sonra beni topla, toplayabilirsen.
Unutamam ama çok iyi unutmuş numarası yaparım.
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne luzmu var.
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Bir kere gittin ya artık bin kere dönsen de boş… Sen bende bittin artık ömrünce sevsen de boş…
Kır kalbimi gönlün olsun. Al gönlümü senin olsun.
Sevgi varsa taşıdığın yükün ağırlığı vız gelir. İhanet varsa, akıttığın bir damla yaş bile fazla gelir.
Bana kullandığın o ağır laflar dönüp dolaşıp sana kdv olarak geri dönecek sen bunların hesabını yaparken ben sana gülüp geçeceğim.
Düzen bu: kadın ağlar, erkek bakar. Kadın duyar, erkek duymaz. Kadın sorar, erkek susar. Kadın gider, erkek içer.
Oluruna bıraktım her şeyi paşam. Bak sensizde devam ediyor yaşam.
Neyin var. Dediklerinde, zaten anlayamayacaksın uğraştırma beni demek istediğim insanlar var.
Kimseye değil bu nefretim sadece kendime sevmeseydim olmazdı içimde koca bir dünya şimdi cehennem oldu girme yanarsın rezil olursun karşımda.
Leylekler söylediler; başkaların yardım ve yataklığını yapıyormuşsun
Küfür edemem ben bilirsin susuyorum. Dile getiremediklerimi sen anla.
Eskiden değer biçemediğimiz, şimdi değerini kaybetmiş..
Her gecem sana bedduam ile geçiyor her günüm sana lanet edişlerimle bitiyor sildim seni hayatımdan beddualarımda ve lanetlerimde yaşıyorsun.
Nazar olsam değmeyeceğim insanlar var!
Anladım ki; insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar… Oysaki ben istediğim kadar hayatlımdalar… Göz yumduğum kadar dürüstler ve sustuğum kadar insanlar.
Dalga geçmekse maksat, bugün hava esmiyor
