İstanbul’un Kurtuluşuyla İlgili Sözler
İtilaf Devletlerinin Mondros Ateşkes Anlaşmasını göstererek donanmaları ile Haydarpaşa önlerini demirlemiş daha sonrada İstanbul’a girmiştir. Önceleri fiilen gerçekleşen işgalin resmi olarak işgale dönüşmesi 16 Mart 1920 tarihinde olmuştur. Daha sonrasında İzmir’e giren Türk ordusu Fahrettin Paşa komutasında bulunan 5. Süvari birliği tarafsız bölgeye ilerlemişlerdir. Bu durumdan sonra ise Müttefik kuvvetlerinde yer alan Fransız ve İtalyan birlikleri geri çekilme eyleminde bulunmuştur. Çanakkale’de bulunan birlikler ise General Harrinton’un emriyle savunma haline geçmiştir. Daha sonrada bir çok vaka olmuştur. Türklerle mücadele etmek istemeyen başkanlardan biri istifasını bile vermiştir. Tüm bunların sonucunda Lozan Barış antlaşmasının imzalanmasıyla da İtilaf Kuvvetleri yavaş yavaş İstanbul’dan ayrılmaya başlamıştır. 6 Ekim 1923 yılında ise resmi olarak işgal son bulmuştur.
Kurtarınca Ata’mız,
İzmir’i, Edirne’yi
Çekemezdi İstanbul
En büyük işkenceyi.
İstanbul iki deniz arasında bir inci parçasıdır. Nedim
Bin dokuz yüz yirmi üç
6 Ekim sabahı,
Güzel İstanbul’umuz
Artık kesmişti âhı!…
İstanbul dünyada zevk ve nezaketin kaynak yeridir. Enderunlu Fazıl
Sarayburnu’na çıktı,
Mehmetçik’in alayı.
İstanbul’un şenlendi,
Her yeri, her dolayı.
İstanbul yeryüzünün en güzel şehridir. Anton von Prokesh
Tarihte,hep bağımsız yaşadı Türk Milleti,
İlk Dünya Savaşı’nda tattı heyhat zilleti.
Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin
Müttefiki Almanya,yenilince savaşta,
O da yenik sayıldı,ne yazık bu savaşta.
Bu öyle emsalsiz bir şehirdir ki, bir taşına bütün Acem ülkesi fedadır. Nedim
1918, 30 Ekim Günü’nde,
Acı bir antlaşmaya,imza attı,o günde.
Bu şehr-i Sıtanbul ki bi-misl-ü behadır, Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır. Nedim
Bu talihsiz antlaşma,Mondros’ta yapıldı,
Türk’ün bağımsızlığı,tüm elinden alındı.
Türkler öldürülebilir fakat mağlup edilemezler. Napolean
Önce Yunan askeri,çıkarıldı İzmir’e,
Sonra yurt planlandı,paylaşmaya Sevr’le.
Yeryüzünde İstanbul kadar uygun bir yere kurulmuş bir şehir yoktur.” İspanyol gezgin Pedro
Bunu gören Atatürk,hemen Samsun’a çıktı,
Uyardı milletini,işgale karşı çıktı.
Eğer dünya tek bir devletten ibaret olsaydı, başkenti İstanbul olurdu. Napoleon Bonaparte
Kaynaştı milletiyle,Erzurum’da,Sivas’ta,
Kongreler düzenledi,uzunca bu hususta.
Diğer bütün kentler ölümlüdür, ama sanırım İstanbul, insanlar var oldukça yaşayacaktır. Petrus Gyllius
Vatanı kurtarmaya kesin karar verdiler,
O azimle,inançla; Ankara’ya geldiler.
İstanbul, olağanüstü durumunu Haliç, Marmara Denizi ve Boğaza borçludur. Andrea Horn
Ankara’ya,tüm yurttan gelen o Temsilciler,
Yurdu temsil etmeyi,kesin görev bildiler.
Dünyaya son kez bakacaksın deseler, bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterim. Lamartine
Sevr Antlaşması’yla,paylaşmaya kalktılar,
Türk’ün gücüyle buna,fırsat bulamadılar.
Eskiler Mısır’a dünyanın anası dediler amma İstanbul da dünyanın gelinidir. Enderunlu Fazıl
Meclise Başkan oldu,orduya Başkomutan,
Düzgün,güçlü bir ordu,kurdu kahraman Ata’m.
Dünya’da İstanbul kadar güzel görünüşlü başka bir kent bulunmadığını söyleyenler, gerçekten haklıymışlar.
“Dünya’da İstanbul kadar güzel görünüşlü başka bir kent bulunmadığını söyleyenler, gerçekten haklıymışlar.”
İstanbul biricik ve kıyas kabul etmeyen bir şehirdir. Manzarasının güzelliği asla çizilemez.
“Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin.”
Doğu ile Batıyı çok iyi birleştiren, insana her alanda özgürlük sunan emsali olmayan bir şehir.
“Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.”
İstanbul dünyanın gerçek başkentidir. Coğrafya konumu bakımından dünyada rakibi yoktur.
Eski ve yeni bütün yazarlar İstanbul’un dünyanın en seçkin yerinde bulunduğunu bilir. Ermeni Coğrafyacı İnciciyan
Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul güzel bir şehir.
Kurtarınca Ata’mız,
İzmir’i, Edirne’yi
Çekemezdi İstanbul
En büyük işkenceyi.
Bin dokuz yüz yirmi üç
6 Ekim sabahı,
Güzel İstanbul’umuz
Artık kesmişti âhı!…
Sarayburnu’na çıktı,
Mehmetçik’in alayı.
İstanbul’un şenlendi,
Her yeri, her dolayı.
İstanbul bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir.
İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, diplomat ile tüccarın prenses ile gemicinin, Kuzeyli ve Güneylinin, hepsinin aynı hayranlık duygusuyla haykırdığı evrensel ve son derece büyük bir güzelliktir. Bütün dünya, bu kentin dünyanın en güzel yeri olduğu düşüncesindedir.
Türk İstanbul, gözleri en ziyade kamaştırmış ve gönüllere en ziyade yerleşmiş bir şehirdir. Türkiye Türklerinin yeryüzünde başka bir eseri olmasaydı, tek başına yalnız bu eser şeref namına yeterdi.
İki büyük cihanın birleştiği yerde, Türk vatanının değeri, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir.
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir.
İçtenlikle gezip görmekten hoşlananlar için, ister Bizans sanatını, isterse yalnızca insan elinin yarattığı en görkemli yapılardan bazılarını izleyerek göz zevkini gidermek amacıyla olsun, İstanbul, her zaman bir mıknatıs durumundadır
Kente yeni gelen bir turist olarak her bir yana bakıldığında, göze çarpan değişik görüntüler, bu mirası unutturmayacak bir zenginliktedir.
İstanbul eskiden beri Avrupa ve Asya’yı birleştiren büyülü(tılsımlı) ve adeta kutsal bir mühürdür. İstanbul muhakkak dünyanın en güzel yeridir.
En romantik manzarayı seyredebilmek için Çamlıca tepesine çıkmak gerekir. Burası eşsiz Boğaz ve eski kent panoraması ile ünlüdür.
