Öğüt Veren Sözler
Tecrübeler yaşamın biricik incileridir. Hayatımızın her alanında yaşanmış deneyimlere ciddi anlamda ihtiyaç duyarız. Çoğu zaman nasihatlat ve tavsiye sözleri hepimizin canını sıkan bir durumdur. Başkalarının yaşanmışlığına ihtiyacımız yoktur ve içinde yaşadığımız durumu sadece bize özel sanırız. Bu yüzden de bakış açımız sığ ve katıdır. Bir başkasından bir şey duymaya ihtiyacımız yoktur. Bize ait dünyanın içinde boğulmak istediğimiz için hep aynı şeylerin kısır döngüsünü yaşarız. En nefret ettiğimiz cümlelerden biri de “bende yaşamdım” cümlesidir. Fakat farkında olmadığımı bir durum var herkesin kendine has özel bir yaşamı ve tecrübe edindiği bir olayı vardır. Farkında olmadan dinlediğimiz ve kendimize pay çıkardığımız bu olaylar hayata farklı bir pencereden bakmamıza sağlar. Eziyet sandığımız aslında farklı bir açıdan durumu değerlendirme anlamına gelmektedir. Bu yüzden öğüt içerikli sözcükleri dikkate almalı ve kendimize bunlardan pay çıkararak yaşamımızı daha kaliteli hale getirmeliyiz.
-İnsanlara merhamet etmeyene merhamet olunmaz.
“Devekuşu yüke gelince ‘Kuşum’, uçmaya gelince ‘Deveyim’ der.”
-İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen Allah’a şükretmez.
Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını kaldırıp risk aldığı zaman ilerleyebilir.
Hayatın en büyük zevki başkalarının yapamayacaksın dediği şeyi yapmasıdır
Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül…
-Yumuşak huylu olmayan, birçok hayırdan uzaktır.
Kuş bakışı bakmak güzeldir, fakat kuş gibi bakmamak şartıyla
Minareden düşenin parçası bulunur, bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.
Gerçek muhacir kötülükten uzaklaşandır.
Buradan bir kova su gibi görünüyor, ama bir karıncanın bakış açısından engin bir okyanus, bir filin bakış açısından sadece soğuk bir içecek, bir balığın bakış açısından ise elbette onun yurdu..
Bir Müslüman’ı önemsemeyen onlardan değildir.
Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin.
Yaşamak, karanlık geceye rağmen, buğulanmış pencere camına güneşi çizebilmektir.”
Kim bir zalime yardımcı olursa, Allah o zalimi ona musallat eder.
Sabır ile dua müminin en güzel silahıdır.
Allah için alçak gönüllü olanı, Allah yüceltir.
Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz.”
Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez.
Yarasanın gözü kamaşacak diye güneş kendisini gizlemez.
Ümidini yitirmiş olanın başka kaybedecek şey yoktur.
Hiçbir fazilet adalet kadar büyük olamaz.
Bir baba evladına iyi terbiyeden daha üstün hediye veremez.
“Bildiğini bilenin arkasından gidiniz,
Bildiğini bilmeyeni uyandırınız,
Bilmediğini bilene öğretiniz,
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız
Kim rızkı bol, ömrü uzun olmak istiyorsa akrabalarına iyilik etsin.
Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.
Kişinin lüzumsuz şeyleri terk etmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.
Düşündüğünüz / Söylemek istediğiniz / Söylediğinizi sandığınız / Söylediğiniz / Karşınızdakinin duymak istediği / Duyduğu / Anlamak istediği / Anladığını sandığı / Anladığı… arasında farklar vardır. Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var
İstediğini söyleyen istemediğini işitir.
-Komşusu aç iken tok uyuyan bizden değildir.
Karıncalar hayvanlar alemini 2 sınıfa ayırmaktadır;
A) Aslan, kaplan ve çıngıraklı yılan gibi şefkatli ve iyi huylu hayvanlar ve
B) Piliç, ördek ve kaz gibi yırtıcı hayvanlar…
Müminin kuvveti yüreğindedir. Bileğinde değil.
Haklı olan bir fikrin meyve vermemesi asla mümkün değildir.
Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz.”
Cumhuriyet erdemli insanların rejimidir.
Riski göze alın: Tedbiri unutmayın!
Acı da olsa gerçeği söyle.
Önce kendi gideceğin yolu öğren, sonrada başkasına öğretmeye kalk.
Ünlü kemancı Fritz Kreisler’in bir hayranı koşarak coşkuyla”Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün hayatımı verirdim”der.
Kreisler cevap verir,
“BEN VERDİM”.
-Kim bir müminin bir ayıbını ortaya koyarsa, Allah da ahirette onun ayıbını ortaya koyar.
Sağır bir koca ile kör bir kadın mutlu bir çifttir.
Herkes hergün en azından küçük bir şarkı duymalı,iyi bir şiir okumalı,hoş bir resim görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı kelime söyleyebilmelidir.
Kendisine yardım etmeyen insana ALLAH (cc) da yardım etmez.
Düşünme zor iştir ve muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
Zaman büyük bir öğretmendir ,ancak ne yazık ki öğrencilerini daima öldürür
Çocuklarınızı kendi zamanlarının şartlarına göre yetiştiriniz.
Bir gün babama ,işleri diğer insanlar gibi yapamadığımız için üzüldüğümü söyledim.Babamın nasihatı: Margo koyun olma ! İnsanlar koyunları sevmezler.İnsanlar koyunları yerler
Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır.
“Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler.”
Şahsınıza yapılan kötülükleri affedin ama milletinize yapılanı asla!
İhtiyatlı Hollandalının tutumlulukla ilgili özdeyişi ‘Dokunabildiğin tüm parayı biriktir ‘der
Bakmakla öğrenilseydi köpekler kasap olurdu.
Siz var olan şeyleri görür ve şöyle dersiniz:Neden? Ama ben olmayan şeyleri hayal ederim ve derim ki: Neden olmasın
Büyük adamların gayretleri, küçük adamların istekleri vardır.
Yıllar önce,bir ayakkabı şirketinin sahibi pazar araştırması yapmak üzere Afrika’ya aralıklı olarak iki pazarlamacı gönderdi.
Birinci pazarlamacı araştırmasını bitirdikten sonra patronunu arayıp şöyle dedi:”Burada bizim için hiç bir fırsat yok ,çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor.”
Birkaç ay sonra giden ikinci pazarlamacı ise patronunu arayıp heyacanla ” Afrika’da inanılmaz fırsatlar var.Burada hiç kimsenin ayakkabısı yok!” dedi.
“Herkes aynı şey düşünüyorsa ,hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.”
Acıların en acısı kendi kendimize çektirdiğimizdir.
Ben hiçbir zaman başarısız olursam neler olucağını düşünmem.Çünkü bunları düşünmeye başladığınızda ister istemez olumsuz bir sonuca yoğunlaşırsınız.Eğer konunun üzerine atlıyorsam başarılı olacağımı düşünüyorumdur;başarısız olursam neler olacağını değil.
Mal cimride, silah korkakta, yetki de zayıfta olursa işler iyice bozulur.
Konfüçyüs der ki:
Bilmediğini bilene öğretin,z,
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız…
Sizin en hayırlınız, ahlakça en güzel olanınızdır.
“Hiçbir yaşam boşuna harcanmamıştır, gelişimi durmuş olanların dışında…”
Adam olmak önemlidir, ama adam olarak kalmak çok daha önemlidir
Gülümseme iki kişi arasındaki en kısa mesafedir.
Dünyadaki en huzursuz kişi, kalbinde kin ve haset olandır.
Yalnız hiçbir şey bilmediğimi biliyorum
Söz söylemesini öğrenmek kılıç kullanmasını öğrenmekten daha zordur.
Daima doğru söyleyin ki söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın.
Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir.
İnsanlar yiyecek ekmek ve yatacak yer buldular mı, düşünmekten kaçınırlar
Yürüdüğünüz yolda engel yoksa bilin ki o yol sizi asla hakikate götürmez.
Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri her şeyin bir mucize olduğunu düşünmek..
İnsan kıyafeti ile karşılanır, konuşması ile ağırlanır.
Bu dünyaya ne yapmaya geldiğimi sorarsanız… Cevabım şu olacak: Hayatımı yüksek sesle yaşamak için buradayım.
Hayatı sonuna kadar yaşamak istiyorsan önce yaşamayı hak edeceksin.
Dün, iptal edilmiş bir çektir; yarın, emre hazır bir senettir, bugün ise peşin paradır. Bugünden yararlanın.
Kuşlar ayaklarıyla, insanlar dilleriyle yakalanırlar.
Cimriler, kendilerinin ölmesini isteyen kişilere mal toplayan kişilerdir.
Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, Bildiğini bilmeyeni uyandırınız, Bilmediğini bilene öğretiniz, Bilmediğini bilmeyenden kaçınız
İnsan namazını kılarsa; namaz da insanı insan kılar!
İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini. Payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür.
Ölmeye değer bir gayesi olmayanın, yaşamaya değer bir gayesi de yoktur.
Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil.
İnsan dünyayı zapt eder, ama ağzını asla zapt edemez.
Kendinizle barışana kadar sahip olduklarınızdan hoşnut olamazsınız.”
Gerek yok her sözü laf ile beyana, bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.
Çocuklar donmamış beton gibidir; üzerine ne düşerse iz yapar.
İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında olur.
“Düşündüğünüz / Söylemek istediğiniz / Söylediğinizi sandığınız / Söylediğiniz / Karşınızdakinin duymak istediği / Duyduğu / Anlamak istediği / Anladığını sandığı / Anladığı… arasında farklar vardır. Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var
Geçmişin tehlikelerinden biri köle olmaktı, geleceğin tehlikesi robot olmaktır.
“Arkadaş edinirken yavaş ol, değiştirirken daha da yavaş
İnsan için ancak kendi çalıştığının karşılığı vardır.
“Sırrını düşman bilmesin der isen dostuna açma
İhya etmek için ne kadar ilim lazımsa imha için de o kadar cehalet kâfidir.
Kusursuz olsaydık başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya bu kadar meraklı olmazdık.”
Sirkenin balı bozduğu gibi, haset de iyi ameli bozar.
Erkeğin de kadının da terbiyesi birbirleriyle tartıştıkları zaman belli olur.”
Birçok insan mutluluğu burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar.
Ürün ve hizmet kalitesinden bahsediyoruz. Peki ya ilişkilerimizin kalitesinden, iletişim kalitesinden, birbirimize karşı verdiğimiz sözlerin kalitesinden ne haber?
Kıskançlık insanı küçülten ve alçaltan en kötü huydur.
En eski ve kısa kelimelerden olan “evet” ile “hayır” konuşurken en çok düşünülerek söylenmesi gereken kelimelerdir
Kötü politikacılara kazandıranlar, oy kullanmayan iyi niyetli vatandaşlardır.
İnsan ne söylediğini bilmeli, fakat her bildiğini söylememelidir
Kusurlarınızı size açıkça söyleyecek arkadaşlar bulun.
Evlilikte büyük hedef barıştır, mutluluktur, huzurdur; münakaşaları kazanmak ve ‘Sana böyle olduğunu söylemiştim,’ demek değil. Askerî deyişle, muharebeyi kaybedip savaşı kazanmak, muharebe kazanıp savaşı kaybetmekten çok daha iyidir.
