Anlamlı Güzel Sözler

İmtihan Sözleri

İmtihan Sözleri

Hayatımızın temelinde yer alan hatta var olmamıza sebep olan en önemli unsur imtihandır. Çünkü gönderildiğimiz bu dünyada bir şekilde sınanmaya mahkum kalırız. Bazen en sevdiğimiz insanla sınanırız. Bazense işimizle, gücümüzle ya da yaşantımızla. Bu yüzden imtihanın hayatımızdaki yerini yadsımamız mümkün değildir. Saatler, aylar, günler birbirinin arkasından devam ederken insan denen canlının bu zaman dilimini çok iyi takip etmesi gerekir. Varlığın ötesi yokluk, yokluğun ötesi varlık olabilir. Kısaca bizi sınayan hayata karşı duruşumuza dikkat etmeli ve bize verilen bu sınavda sorulara doğru cevap vermek için çaba göstermeliyiz. Sonuçta hepimizin gayesi bu sınavı geçmek en azından inanmışlar için bu gerekli bir erdem. Hayatınızda girdiğiniz bu sınavı başarı ile tamamlamanız dileğiyle.

“Her savaş bir imtihandı. Tüm hayat bir imtihan. Ama Kerbela imtihan içinde bir imtihandı.
Ey Fatıma! Kuzun Hüseyin’in kanı hala akıyor.
Ne kanını yıkayan var, ne de yarasına kül basan!”

Sevmek, en müsait imtihan.

“Hüseyin’in başı gövdesinden kopartılırken, yüreğini dünyadan koparmayana yazıklar olsun!! Ehl-i Beyt’e kılıçlar çekilirken ciğerinden ah çekmeyenlere vah olsun!”

Ve kişi daima en sevdiği ile imtihan edilirdi.

“Şeytanın insana ilk sorusu şu oldu:
-Allah size ne vaad etti.?
Âdem cevap verdi:
-Hiç…
Şeytan, verilen cevaptan bir şey anlamamış,kendi kendine mırıldanarak oradan uzaklaşıyordu:
-Hiç ne ki..?”

İnanç arttıkça, imtihan da artar. Mevlana

“İslam, garip başladı. Ve (günün birinde) tekrar başladığı gibi garip kalacaktır. Ne Mutlu o Gariplere.!!!”….Hz. Muhammed (s.a.v)

Bu dünyadaki her şeyin imtihan olduğunu unutma!

“Allah sevdiği topluluğu sıkıntılarla da imtihan eder.”

Talihsizlikler, meziyetleri imtihan eder.

Allah kulunun manevi değerlerle yükselmesi için ona imtihan üstüne imtihan verir.

Allah’ın verdiği de, vermediği de imtihandır.

Tecrübeden üstün, tecrübeden emin imtihan var mıdır?

Hep bir şeyler eksik, işte hep bunlar imtihan.

Demirin ateş altında aldığı darbe, onun imhası değil; tam tersine, dervişane bir razı oluşla nice zorlu imtihanlar sonrasında hantallığından kurtulup şekle girmesi serüvenidir. Demir, ateşin altında dövülerek geçirdiği terbiye sürecinin ardından keskin bir kılıç olarak uyanır güne…

Olursa kader deriz, olmazsa imtihan. İbrahim İnecik

Dünya zulmün ve imtihanların yeşerdiği bir bataklıktır. Yusuf ki bataklıktan çıkmış kanlı bir gece gülüdür.

Tehlike, kudreti imtihan eder.

Niye ki bunca acı? Dünya imtihan yeriydi belli, bu da sınav amenna. Bu kadar sert sınanmak için ortada çok büyük bir aşkın olması gerekti. Allah’ın kuluna aşkı. Ne kadar çok sevildiğini mi bilmek istiyordu? Ve ki bunca sert sınavı da ancak kulun Allah’a duyduğu aşk katlanılır kılabilirdi… Dünya cennet değildi evet; olsaydı, cennetin ne anlamı kalırdı?

Sevdası büyük olanın imtihanı da büyük olur.

Akıllı adamın belirtisi sabırlı olmaktır. Çünkü, sabırlı olduğun zaman kazanabilirsin. (

Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun. Mevlana

“Çıkacağım merdivene sabrı basamak yaparım.”

Kimilerine de kısmetin imtihan tarafı düşer. Mehmet Deveci

Hayatın amacı sınanmak ile başlar. Bu yüzden sınanmalara dikkat et.

Hayatın içinde ki her şey, hayatın kendi bile bir imtihan.

Bir şekilde hayatımız rayına oturur raydan çıkar. Önemli olan treni kaybetmemek.

Her şey güzel olmayacak, biz hep imtihan olacağız. Serdar Tuncer

Kalbimizde biriken tüm öfkeyi bastırmalıyız. İmtihanın başka biçimi de budur.

İmtihan bu ya; balığın gönlü, çöle vurulur. Şems-i Tebrizi

“Sevabın çokluğu, belânın büyüklüğüyle beraberdir. Allah, bir toplumu sevdiği zaman şüphesiz onları (sıkıntı, musibet ve belâlarla) imtihan eder. Artık kim bir (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) rızâ gösterirse, Allah’ın rızâsı (ve sevabı) o kimseyedir. Kim de (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) öfkelenir (ilâhî hükme rızâ göstermez) ise, Allah’ın gazabı (ve azâbı) o kimseyedir.”

Ve anlarsın ki; bu dünyada neyi çok istersen, o senin imtihanındır.

“Mü’min kişinin benzeri, bir sap üzerinde biten taze ekin gibidir. Rüzgâr, ona hangi taraftan gelirse, onu eğer de yaprağı diğer tarafa döner, meyleder (fakat o, yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mü’min kişi de böyledir. O da, belâ sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Haktan yüz çeviren kâfir kişinin benzeri ise, sert ve dimdik duran çam ve dağ servisi gibidir. Nihayet Allah onu, dilediği zaman (bir seferde) kırar, devirir.” (Buhâri, Tevhid 32, hadis no: 92, Mardâ ve’t-Tıb 1, hadis no: 3, 4; Müslim, Sıfatu’l-Münâfikun 14, hadis no: 58-62; Dârimî, Rikak 36, hadis no: 2752)

Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir. Hz. Muhammed

Sahabelerden Sa’d rivayet ediyor: Dedim ki: ‘Ya Rasulallah, insanların belâsı/imtihanı en çetin olanı kimdir? Buyurdu ki: “Peygamberler ve sonra da derece derece mü’minlerdir. Kişi, dini oranında belâ görür/imtihan edilir. Dini kuvvetli ve sağlam ise belâsı ağır olur. Dininde zayıflık söz konusu ise, dini kadar belâ görür/imtihana tâbi tutulur. Belâ insanın yakasına öylesine yapışır ki, günahsız gezene kadar peşini bırakmaz.” (Tirmizî, c. 7, s. 78-79; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, c. 1, s. 136; Ahmed bin Hanbel)

Rahman olan Allah, hem imtihan eder hem de imtihanda yardım eder.

“İnsanların belâ/imtihan yönünden en şiddetlisi, en çok belâya mübtelâ olanları peygamberlerdir, sonra sâlihler, sonra da derece derece iyi hal sahibi diğer mü’minlerdir.” (Dârimî, c. 2, s. 320; Sabuni, Muhtasaru Tefsir-i İbn Kesir, III/28; Taberânî, Mu’cemu’l-Kebir; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr c. 1, s. 136; Keşfü’l-Hafâ, I/144)

Dedim; bu dünya ne garip bir imtihandır. Dedi; sabret imtihandır.

“Allah, sevdiği kavmi daha çok belâya/sınava uğratır.” (Keşfü’l-Hafâ, I/80)
“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki O, bir mü’min için hayrına olmayan bir şeyle hükmetmez. Bu, ancak mü’minler içindir. Şayet mü’mine bir iyilik isâbet ederse o buna şükreder ve kendisi için hayırlı olur. Şayet bir sıkıntı isâbet ederse sabreder. Bu da kendisi için hayırlı olur.” (İbn Kayyım el-Cevziyye, Belâ ve İmtihan, S. Kutub, s. 40)

İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı. Mevlana

“Yüce Allah buyuruyor ki: ‘Mü’min bir kulumu bir hastalığa müptelâ ettiğim zaman Bana hamd ederse anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temiz olarak yatağından kalkar. Yüce Allah buyuruyor ki: ‘Ben kulumu bağladım, sınadım (şimdi ey meleklerim sağlam iken ona yazdığınız sevaplar gibi hastalık zamanı için de aynı sevapları yazın.”

Eğer imtihan oluyorsanız, bu Allah’ın sizi unutmadığının müjdesidir. Mevlana

Sahâbelerden Abdullah diyor ki: ‘Rasulullah’ın huzuruna girdim; Yâ Rasulallah, dedim, çok ateşin var. “Evet dedi, “Ben sizden iki kişinin hastalığı kadar hastalanırım.” Ben: ‘Şu halde, senin için ecir vardır’ deyince buyurdu ki: “Evet, aynen öyle. Hiçbir müslüman yoktur ki, ona bir diken ve daha küçük bir şey de olsa eziyet veren bir şey isâbet etsin de, Allah o şeyi, ağacın yapraklarını dökmesi gibi, o müslümanın günahlarına keffâret kılarak günahları ondan dökmesin.” (Buhâri; Askalânî, S. Buhâri Şerhi, c. 10, s. 111)

Zaman mı yoksa mekân mı bizi kavuşturmayan? Yoksa tüm bunlar da mı bir imtihan?

“Şüphesiz, dünya tatlıdır, yeşildir ve şüphesiz Allah, sizi dünyaya halife kılmıştır. Ama ne yapacaksınız diye bakar. Bundan dolayı dünyadan korunun, kadınlardan da korunun! Çünkü Benîİsrâil’in ilk fitnesi kadınlardan idi.” (Müslim, Zikr 26, hadis no: 99; Tirmizî, Fiten 24, hadis no: 2286; İbn Mâce, Fiten 19, hadis no: 4000)

Allah dağa göre kar, güle göre diken, güce göre yük, imana göre imtihan verirmiş.

Allah, bir kulu sevdiği zaman onu dünyadan korur. Tıpkı sizden birinizin hastasını sudan korumaya devam etmesi gibi.

Allah’ım! Bizleri, imtihandan imtihana yorma Rabbim. Değmeyende oyalama kalplerimizi.

Ebu Said el-Hudrî (r.a.) rivâyet ediyor: “Rasulullah (s.a.s.) minbere oturdu, biz de etrafına hemen oturduk; buyurdu ki: “Sizin hakkınızda en büyük korkum; Benden (vefatımdan) sonra dünya hayatının debdebe, parıltı ve zînetlerinin size açılması ve sizin onlara gönlünüzü kaptırmanızdır.” (Buhâri; Müslim)

Bazen Allah bizi iki kez imtihan eder. Çünkü biz ilkinde kaldık; Allah ise geçmemizi ister.

“Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz. Çünkü siz, düşman vasıtasıyla imtihan olduğu-nuzu bilmelisiniz. Fakat, ‘onlara karşı bizi koru, onların zararlarını def et!’ diye dua ediniz.” (Sîret-i İbn Hişam, c. 2, s. 33)

Nakşediyor yüreğime ilahi bir kudret. Diyor ki; ey kulum, bu senin imtihanın, Rabbin için sabret.

“Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyin. Allah’tan sağlık ve âfiyet isteyin, düşmanla karşılaştığınız zaman da sabredin.”

İmtihan içinde imtihan vardı. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.

“Mü’minin kendini aşağılaması doğru değildir.” Denildi ki: ‘Mü’min kendini nasıl hakir düşürür (aşağılar)?’ Buyurdu ki: “Gücünün yetmediği belâya/imtihana hedef olur.” (Tirmizî; et-Tâc, c. 5, s. 308)

Kaderimizde mağlubiyet yoktur, bir süreliğine imtihan olmak vardır. Umut mu? O bitmeyen duadır.

“İki günü müsâvi/eşit geçen aldanmıştır. Bu günü dününden kötü geçen kişi lânete uğramıştır. Kârda olmayan kişi ziyandadır. Ziyanda olan kişi için ise ölüm daha hayırlıdır. Cenneti arzulayan, hayırlara koşar. Ateş azabından korkan haram şehvetleri terkeder. Ölümü gözeten kişiye dünya nimetleri önemsizleşir. Dünyayı âhiret gayesiyle yaşayan kişiye de felâket-ler basitleşir.” (Keşfü’l-Hafâ)

Sevilmekle imtihan olan bir masumdu Yusuf. Yakup sevdi kuyuya düştü, Züleyha sevdi zindana.

2. Sure (Bakara Suresi), 155. Ayet
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah katındadır. Hz. Osman

3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 140. Ayet
Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (Müşrikler de Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.

Üzülme! Dünya, ne seçim ne geçim dünyasıdır. Dünya, bugün var yarın yok. İmtihan dünyasıdır.

3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 141. Ayet
Bir de Allah, iman edenleri arındırmak ve küfre sapanları mahvetmek için böyle yapar.

Allah’ım kaldırmakta zorluk çekeceğim imtihanlardan sana sığınırım. Beni ve sevdiklerimi dertlerin en zoruyla imtihan etme. Amin.

3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 142. Ayet
Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

Hayat ya, bir gün gelir mutlu eder, bir gün gelir mutsuz. Ama unutmamalı ki; Allah sevdiğini sıkıntıyla imtihan eder.

Yaralayan da yarayı dağlayan da, iyileştirip yaraya kabuk bağlayan da, yaradandır. İmtahandasın ey insan, sükut et, sabret, şükret.

İmtihan yollarından yürürken, rahmetinden ümit kesmekten sana sığınırım Rabbim. Takdir senin, sabır benim.

Kimse seçemiyor ki ömrün kataloğundan kimi seveceğini. Kimse bilemiyor ki imtihanı yar olanın vuslatına yine beklemeler düşeceğini.

Allah’ın rahmetini arzulayanlar. Allahtan gelen imtihanlara iyi sabretsinler. Rahmet meyvesi çile çekmeden olgunlaşmaz.

Ey sürmeli gözlerinden, kem gözler uzak olası sevgili. Güzelliğinle gözlerimi imtihan etmek istedim. Dünya bir virane sen içinde bir define gibisin.Sendeki defineyi aramamdan incinme. Mevlana

Göründüğüm gibi değilim! Bakmayın yüreğimin solgunlaşıp durgunlaşmasına. Aslında en az çiçekler kadar renklidir kişiliğim. Lakin şimdilerde; hüzün dolu bekleyişler ve imtihan içerisindeyim.

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ