Said Nursi Sözleri

Said Nursi Sözleri

Said Nursî Sözleri

Risale-i Nur kitaplarını yazan kişidir kendisi. Aynı zamanda da Nur Cemaati’nin kurucusu olarak geçmektedir. 1. Dünya savaşında gönüllü olarak alay komutanı olmayı seçmiş ve Kafkas Cephesinde mücadele etmiştir. Zor zamanlar geçirmiş ve hayatında bir çok sıkıntı ile karşılaşmıştır. Fakat buna rağmen hayata karşı sağlam ve doğru duruşu değiştirmemiştir. Yaşadığı sıkıntı ve zorlukları aşmaya çalışmış dönemin siyasi gerekliliklerden dolayı bir çok  sıkıntı ile karşılaşmıştır. Sürgün sırasında  bir başlangıç yaşamış ve Sözler, Mektubat ve Lem’alar’ın büyük kısımlarını yazmıştır. Said Nursi sözleri hakikate kapı açan sözlerdir. Eğer onun yaşamı ve eserleri arasındaki bağlantıyı izlerseniz farkındalık sahibi olacaksınızdır. Said Nursi sözleri belli bir akıl ve mantık çerçevesinde sorulan sorulara cevap verir. Nesnel şekilde bir çok konuyu ele alır. Aynı zamanda Said Nursi sözlerinde Fen ve sanat gibi durumlara karşı olmadığını fakat batıdan gelen fikir ve davranışların alınmaması gerektiğini savunduğunu görebilirsiniz. Aynı zamanda Said Nursi Resimli Sözler gibi bir içeriği de bulabilirsiniz. Said Nursi Resimli Sözleri de sosyal medya hesaplarınızda kullanabilirsiniz. Bu sözleri çevrenizdeki insanlarla paylaşarak sizde birilerinin kalbinde güzel sıcak bir izlenim oluşturabilir, hayırlı bir söz paylaşarak o kişininde istifade etmesini sağlayabilirsiniz. Böylece bize destek olmuş olursunuz.

Cihad, merteb-i şehadetin merdivenidir

Evet, dünyaya ait işler, kırılmaya mahkum şişeler hükmündedir. Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarfediyorsun!

Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun!

İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder.

Sevdası büyük olanın imtihanı da büyük olur.

Bizler muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.

Milletimin imanını selamette görürsem, Cehennem’in alevleri arasında yanmaya razıyım!

Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

Kainatta en yüksek gerçek imandır, imandan sonra namazdır.

Çaresi bulunan şeyde acze, çaresi bulunmayan şeyde ceza’a iltica etmemek gerektir

Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!

Madem dünyanız ağlıyor ve hayatınız acılaştı.. O halde çalışınız ahiretiniz ağlamasın.

Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.

Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve Allah’a asker olmaktadır.

Ey nefsim! Deme zaman değişmiş, çünkü ölüm değişmiyor.

Evet, ümit var olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür seda, İslamın sedası olacaktır.

İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz kapamakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar. 

Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.

Asya’nın bahtının miftahı, meşveret ve şuradır

Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.

Her sözün doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek, doğru değil.

Kur’an kalplere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır.

Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat olmaz.

Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket (kâinat) hâkimsiz olur?

Zaman gösterdi ki; Cennet ucuz değil, Cehennem de lüzumsuz değil.

Allah’ı tanıyan ve itaat eden, zindanda da olsa bahtiyardır. O’nu unutan, sarayda da olsa zindandadır, bedbahttır.

Bu dünya bir karalama defteridir.

Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.

Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil ve uzvun reçetesi, ittiba-i kur’andır.

İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet! Hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okur.

Sultan-ı kâinat birdir. Her şeyin anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir.

Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür

Hazırlanınız; başka, daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki; bu memleket ona nispeten bir zindan hükmündedir. 

Azametli bahtsız bir kit’anın şanlı talihsiz bir devletin değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslamdır.

Allah’ım madem sen varsın ve bâkisin, giden gitsin, sen bana yetersin. 

Lezzet-i hizmet-i imaniye her kederi unutturur.

Deli adama iyisin, iyisin denilse iyileşmesi, bir adama fenasın, fenasın dense fenalaşması nadir değildir. 

En bedbaht, en muzdarib, en sıkıntılı; işsiz adamdır. Zira atalet ademin biraderzadesidir; sa’y vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır.

Her şey kader ile takdir edilmiştir, kısmetine razı ol ki rahat edesin.

Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür ederim ki; beni bana beğendirmemiş, dehşetli kusurlarımı bana göstermiş

Beni dünyaya çağırma, ona geldim fena gördüm. 

Cenab-ı hakkı bulan, neyi kaybeder? Ve onu kaybeden, neyi kazanır.

İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ümitsizliktir. 

Lillah, Livechillah, Lieclillah rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.

Bir çare hakikatler, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.

Pirenin midesini tanzim eden, manzume-i şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.

Şükrün mikyası; kanaattir; ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir… Şükürsüzlüğün mîzanı; hırstır ve israftır hürmetsizliktir haram helal demeyip rast geleni yemektir.

Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz; meşrû dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kâfidir.

Kadınlar şefkat kahramanıdır. En korkağı da kahramancasına ruhunu yavrusuna feda eder. 

Tertib-i mukaddematta tefviz, tembelliktir; terettub-ü neticede, tevekküldür.

İnsanda en tehlikeli damar enayettir. Ve en zaif damarı da odur. Onu okşamakla çok fena şeyleri yaptırabilirler. 

Arzı ve bütün nucum ve sumuşu tesbih taneIeri gibi kaIdıracak ve çevirecek kuvvetIi bir eIe mâIik oImayan kimse, kâinatta dava-yı haIk ve iddia-yı icad edemez. Zira herşey, herşeyIe bağIıdır.

Haksızlığı hak zanneden adamlara karşı hak dâva etmek, Hakka bir nevi haksızlıktır.

Sivrisineğin gözünü halkeden, Güneş’i dahi o halketmiştir .

Sponsor Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ